Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2021/442 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : ../… Esas ../.. Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – ..

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- … (…)…
: 2- … (T.C. Kimlik No:…) – ..
: 3- … (T.C. Kimlik No:…) – ,,
: 4- … (T.C. Kimlik No:…) ..
DİĞER DAVALI : 5- …(…) …
DAHİLİ DAVALI : … -…
DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
YAZIM TARİHİ : 06/04/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ../.. Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 14/10/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı davalılar .., .., … ve …’ın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu ve tasfiye memurlarını hasım olarak gösterdiği dava dilekçesinde özetle; tasfiye halinde …… Yapı Kooperatifi ile müvekkili arasında görülmekte olan Konya … İş Mahkemesinin ../.. Esas sayılı dosyası ile prime esas kazancın tespiti davası bulunduğunu, bu dosyada verilen ara karar gereğince bahsi geçen kooperatifin ihyasını talep etme zarureti hasıl olduğunu belirterek bahsi geçen kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

CEVAP: Davalı tasfiye memurlarının ilk derece mahkemesine ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davayı kabul etmedikleri, zamanaşımı, husumet ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, tasfiye işleminin eksiksiz olarak tamamladıklarını, …nün taraf olarak gösterilmediğini, davacı işçilik haklarının tamamını Konya … İcra Müdürlüğünün ../… Esas sayılı takip dosyası aracılığıyla aldığından bahsi geçen davanın haksız açıldığını ve TMK 2 maddesine aykırılık teşkil ettiğini, kooperatifin mal varlığının bulunmadığını belirterek davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davaya dahil edilen … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen kooperatifin, Kooperatifler Kanunu 81 ve devamı maddeleriyle TTK’nın 540 ve devamı maddelerine istinaden tasfiye sonucu genel kurul kararıyla 27/01/2004 tarihinde sicilden terkin edildiği, eldeki davanın TTK geçici 7/15 fıkrası hükümlerine göre değil, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesine göre açılarak ihyanın değil, ek tasfiyenin talep ve dava edilmesi gerektiğini, ayrıca tasfiye memuru atamanın zorunlu olduğunu, tasfiye memuru atanmasının talep edilmediğini, müdürlüklerinin davanın niteliği gereği yasal hasım durumunda bulunduğunu, kooperatifin ek tasfiyesine karar verilmesi halinde kooperatife TTK 554/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru tayin edilmesine karar verilmesini gerektiğini bildirdiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… Konya … İş Mahkemesi’nin ../.. E. sayılı davası karşısında, ihyası istenilen Kooperatif’in tasfiyesinin tamamlandığından söz edilemeyeceği sonucuna varılarak, ihya davasının kabulü ile son tasfiye memurları olan davalıların ihya ve ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere yeniden tasfiye memuru olarak görevlendirilmelerine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve ihyası istenilen Kooperatif’in terkininde her hangi bir sorumluluğu olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamıştır.
Tasfiyenin eksik bırakılarak terkin yapılması halinde tasfiye memurlarının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmekte ise de ; Konya… İş Mahkemesi’nde davacı tarafından ihyası istenilen Kooperatif’e karşı açılan davanın, 14/02/2017 tarihinde açılan tespit davası olması, davacının tespit davasında haklı olup olmadığının da henüz belli olmaması nedeniyle, 27/01/2004 terkin tarihi itibariyle tasfiye memurlarının gelecekte açılacak ve haklılığı henüz tespit edilmemiş böyle bir davadan haberdar olmalarının ve terkin işlemini ertelemelerinin kendilerinden beklenemeyeceği sonucuna varılmış, bu nedenle terkin öncesi son tasfiye memurları olan davalıların da yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiştir.
Yine, tasfiyenin tamamlanması tasfiye memurlarının sorumluluğunda olduğu sonucuna varıldığından, ihya ve ek tasfiye işlemleri için son tasfiye memurlarına ücret tayinine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KABULÜ ile …’nün … sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen, . …. YAPI KOOPERATİFİ’NİN Konya … İş Mahkemesi’nin ../… E. sayılı davasına konu olan ihtilafla sınırlı olarak İHYASINA ve …’ne yeniden TESCİLİNE,
2-İhya edilen kooperatifin temsili ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için, terkin öncesi tasfiye memurları olan;
a)… T.C. Kimlik Numaralı …,
b)… T.C. Kimlik Numaralı …,
c)… T.C. Kimlik Numaralı …,
d)… T.C. Kimlik Numaralı … ve
e)… T.C. Kimlik Numaralı …’in birlikte ve yeniden TASFİYE MEMURLARI olarak TAYİN EDİLMESİNE,
3-Kararın …’nce TESCİL VE İLANINA,
4-Tasfiye memurlarına ücret takdirine yer olmadığına,..” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalıların ayrı ayrı sunduğu istinaf dilekçelerinde özetle; kooperatifin 27/01/2004 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, kooperatifin mal varlığının bulunmadığını ve bu konuda araştırma yapılmadığını, 6102 sayılı yasanın geçici 7/15 maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatiften herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek istinaf ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ticaret sicilinden terkin edilen…. Yapı Kooperatifinin yeniden ihyası talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince Konya Ticaret Odasına müzekkere yazıldığı, cevabi yazılarında konu kooperatifin 04/04/2002 tarihi, tescil işlemleriyle tasfiyeye girip 27/01/2004 tarihli tescil işlemleriyle terkin olunarak kaydın silindiğini ve son tasfiye memurlarının isimlerini içerir noterlik belgesini cevaplarına ekledikleri, tasfiye memurlarıyla davalıların aynı kişi olduğu görülmüştür.
Konya … İş Mahkemesinin ./.. Esas ve ../… sayılı kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılması üzerine, mahkemenin ../… Esas’ına kaydının yapıldığı ve 23/10/2018 tarihli 3. celsede konu kooperatifin ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğunun tespiti ile kooperatifin işbu davaya hasren ihyası için dava açılması konusunda süre verildiği görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde “tasfiye kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi, 6762 sayılı yasada bulunmayan fakat uygulamanın ihtiyaçları nedeniyle öğreti ile yargı tarafından benimsenen ve uygulanan bir hukuki kurumu düzenlemektedir.
Ek tasfiye kararı geçici bir tedbir kararı olup, ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemekte yapılması ihmal edilmiş tasfiye işlemini takiben şirketin yine sona erdirilmesi amaçlanmıştır.
Bu hüküm kapsamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının gerekleri içerisinde şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmasının da söz konusu olabileceği, dosya kapsamı itibariyle Konya Ticaret Sicil Memurluğunda … sicil numarası ile kayıtlı … Yeri Yapı Kooperatifi’nin tasfiye kapanışı yaparak 27/01/2004 tarihinde sicilde kaydının silindiği, ancak davacı tarafından ilgili Kooperatifi hakkında tasfiye öncesinde alacak istemiyle dava açıldığı anlaşılmakla sicilden kaydı silinen Kooperatifi’nin ek tasfiye işlemleri için TTK. madde 547 uyarınca ihyasına karar verilmesinin doğru olduğu, fakat Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih, 2021/638 Esas ve 2021/772 Karar ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2021 tarih 2018/1902 Esas 2021/167 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği gibi, TTK 547/2 maddesi ek tasfiyeden bahsetmekte ancak ek tasfiyenin nelerden ibaret olacağına ilişkin bir sınırlandırmaya gidilmediği, ek tasfiye işlemleri için bir tane dava açılabileceği gibi birden fazla dava veya uyuşmazlık bulunması mümkün olduğu, bu nedenle açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak, ihya kararı verilmesi, tasfiye kurumunun ruhuna uygun olmadığı, böyle bir halde her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almakta hukuki yararın da söz konusu olamayacağından, ilk derece mahkemesince davacı tarafından açılan dava ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi doğru olmadığından, istinaf kanun yoluna başvuran davalıların istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalılar …, …, … ve …’in istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 tarih ../.. Esas – …/.. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunanların, istinaf başvurusu sırasında yatırdıkları peşin harcın karar kesinleştiğinde talep halinde kendilerine iadesine,

2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf talebinde bulunan davalılar …., …., … ve … tarafından ayrı ayrı yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılar …., …., … ve …’a verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KABULÜ ile
-…’nün … numarasına kayıtı iken tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilinden terkin edilen “Tasfiye Halinde … Yeri Yapı Kooperatifi”nin İHYASINA,
-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere tasfiye memurları olan davalılar, …, …, …, … ve …’in tekrar tasfiye memuru olarak atanmalarına, tasfiye memurları için ücret taktirine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yatırılan toplam 98,80 TL harçtan karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL maktu harcın tahsili ile fazla yatırıldığı anlaşılan 39,50 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3- İstinaf talebinde bulunanların sıfatı nazara alınarak davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
C) Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/3 cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
D) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç