Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1126 E. 2023/103 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
YAZIM TARİHİ : 24/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan Genel Kurul kararının iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin meskenlerinin en geç bitirilenlerinin, hak sahibi ortaklar ile arsa tahsis edenler tarafından 1995 yılı sonunda teslim alındığını, sadece kendisinin, eşinin, … ve …’ın, hepsi C tipi küçük dubleks meskenlerin yarım bırakıldığını, aidatlarını düzenli ödedikleri halde yapılaşmayı durdurmaları üzerine, durumu mahkeme eliyle tespit ettirip kooperatifin 1993 yılında noter huzuruyla kuralarının çektirildiğini, davalı kooperatifin kendileri dışında ortaklarına ferdi tapularını verdikleri halde, kendisine, eşine ve …’a tapularını vermediklerini, gerçekte borçlu olmayan müvekkilinin borçlu olduğuna dair birinci, sonrada ikinci ihtarnameleri gönderip sonra da diğer …’ı yönetim kurulu kararıyla eşi ile kendisini ise yanlış bilgi verip kandırdıkları genel kurulun … tarihli kararıyla aykırı şekilde ortaklıktan çıkardıklarını, çıkarma kararının gerekçesini oluşturan, aidat ve temerrüd faizinden borçlu olduğuna dair bilginin tamamen uydurma olduğunu, davalı kooperatifin yönetiminin iddialarının aksine borçlu olmadığını, ayrıca davalı kooperatiften pek çok da alacaklı olduğundan bahisle; Ortaklıktan haksız çıkarılmasına dair davalı kooperatifin … tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında 7.gündem maddesinde alınan kararın iptaline, muayyen meskenindeki öncelik hakkına dayalı olmak üzere tüm haklarının korunarak, “ikinci kısım C tipi dubleks mesken” diye adlandırılan bir adet mesken için davalı kooperatifin ortağı olduğunun ve anılan nitelikteki paya bağlı, tapuda davalı kooperatif adına (… pafta … adadaki) … parseldeki …/Bloktaki …bağımsız bölümdeki meskendeki haklı zilyetliğinin sürdüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının öncelikle usul ve dava açma ehliyeti yönünden reddedilmesinin gerektiğini, iptal edilmesi istenilen genel kurul kararının, iddia edildiği gibi davacının ortaklıktan çıkarılmasına dair karar olmadığını, yönetim kuruluna aidat borcunu ödemeyen üyelerin ortaklıktan çıkarma yetkisi veren ve başka üyeleri de kapsayan yasa ve ana sözleşmeye uygun genel bir karar olduğunu, … tarihinde yapılan Yönetim Kuruluna ortaklıktan çıkarma yetkisi veren genel nitelikteki, genel kurul kararının iptaline yönelik dava açılmasının, Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve ana sözleşmenin 38.maddeleri kapsamına aykırı olduğunu, yasal dava açma süresi içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, ayrıca genel kurula katılmamış olan davacının aynı maddeler kapsamında dava açma ehliyetinin olmadığını, davacı hakkında alınan Yönetim Kurulunun ortaklıktan çıkarma kararına karşı davacının yasal itiraz süresi içerisinde, yasaya uygun herhangi bir itirazı olmadığından, Kooperatifler Kanununun 16.maddesinin ve Ana Sözleşmenin 14.maddesinin hak düşürücü nitelikteki “üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir” şeklindeki fıkrası kapsamında değerlendirilerek, davacı hakkındaki ortaklıktan çıkarılma kararının kesinleşmiş olduğunun tespit edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama neticesinde; “…davalı kooperatif tarafından davacıya Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının 9.102,55 TL toplam aidat borcunun bulunduğunu, en geç on gün içinde ödenmesi gerektiği aksi takdirde Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14/2 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16. ve 27. Maddesi gereği ortaklıktan çıkarılacağını bildirir ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 03.06.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ekinde ödenmeyen aidata ilişkin ayların ayrı ayrı gösterildiği, yine davacıya kooperatif üye aidatı ve gecikme zammı borcunun ödenmesi için ikinci ihtarnamenin Konya …Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile gönderildiği, ihtarnamenin … tarihinde davacıya tebliğ edildiği, birinci ve ikinci ihtarnamedeki sürelerin geçmesine rağmen borcun ödenmediği gerekçesi ile davalı kooperatifin yönetim kurulunun … tarih ve … sayılı Yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatif ortaklığından çıkarıldığına karar verildiği, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen … İhtarnamenin … tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olduğu, davanın yasal 3 aylık süre içerisinde açıldığı, ancak Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu … İhtarnamesinin tebligat parçasından “adres kapalı olduğundan tebligat evrakının TK’21.maddesi gereğince muhtara teslim edildiği, ihbar kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve komşu … (soyadı okunamadı) haber verildiği” şeklinde şerh düşüldüğü, 7201 sayılı Tebligat Kanun’nun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işleminde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap adına tebligatı kabul edebilecek olanlardan hiçbirisinin gösterilen adreste bulunmaması veya tebligattan kaçınmaları halinde, tebliğ memurunun ne şekilde davranacağı tüzüğün 28. maddesinde yazılı olup, buna göre tebliğ memurunun “ adreste neden bulunulmadığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtardan tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak tevsik etmesi” gerekir iken, bu kurala riayet edilmeden … İhtarnameye ilişkin yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu, (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin31/05/2016 tarih ve 2015/5315 Es. 2016/3346 Kar. Sayılı ilamı da benzer doğrultudadır.), dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi …’ın … tarihli rapor ve ek raporularına göre 1.ve 2. İhtarnamede yazılan borç miktarının davcının gerçek borcuyla uyumlu olmasına rağmen davalı kooperatifin yönetim kurulunun … tarihli ihraç kararına dayanak teşkil eden Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu … İhtarnamesinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davacının ihracına ilişkin kararın usulsüz olduğu, benzer olay nedeniyle görülen dava nedeniyle konya bölge adliye mahkemesi … hukuk dairesi’nin … tarih ve … es, … kar. sayılı ilamı’nın da benzer doğrultuda olduğu anlaşılmakla…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile; Davacı …’in kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı … Kooperatifi’nin … gün ve … sayılı Yönetim Kurulu Kararının iptaline, davacı …’in davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyadaki … havale tarihli Bilirkişi raporunda Genel Kurul kararına karşı açılacak iptal davasının … tarihinden itibaren 1 ay içerisinde açılması gerekirken, … tarihinde açıldığını, bu sebeple davanın süresi içerisinde açılmadığının açıkça belirlendiğini, mahkemece; davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen Konya .. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu … ihtarnamesinin uygun tebliğ edilmediğinden bahisle davanın kabulüne dair karar verdiğini, oysa esasen avukat olan davacı asilin; davanın hiçbir aşamasında bu yönde bir beyanı ya da talebinin bulunmadığını, müvekkili kooperatif tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliğinin davacı tarafından kabul ve ikrar edildiğinin, ayrıca tebligat muhatap davacı tarafından dilekçenin ekinde delil olarak dosyaya ibraz edildiğine göre, tebliğin usulüne uygun yapıldığının anlaşılacağını, yerel mahkemece bu hususlara değinilmeksizin hatalı karar verdiğini belirterek; davanın reddi ile, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Kooperatif üyeliğinden ihraca ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/2. Maddesinde; ortaklıktan çıkartılmaya yönetim kurulunun teklifi üzerine genel kurulca karar verilebileceği, ana sözleşmede hüküm bulunması halinde, çıkartılanın genel kurul kararına itiraz hakkı saklı kalmak üzere bu hususta genel kurulca yönetim kurulunun da yetkilendirilebileceği, yönetim kurulunca verilen çıkarma kararının çıkartılan üyeye tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde itiraz davası açılabileceği düzenlenmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. Maddesinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, buna göre bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, her iki ihtarnamede de bildirilen borç miktarının aynı olup olmadığı, tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. (Y. 15.HD 2021/653 E.- 2021/1007 K. Sayılı ilamı)
Somut olayda, davalı kooperatifçe davacıya aidat borcunu ödemesi hususunda iki ihtar gönderildiği, Konya … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, 4.370,00 TL asıl alacak ve 5.176,30 TL gecikme zammı toplamı 9.506,30 TL borcun ödenmesi için 10 günlük süre tanındığı; aynı noterliğin 14.06.2016 tarihli … yevmiye numaralı ikinci ihtarnamesinde 4.370,00 TL asıl alacak ve 5.176,30 TL gecikme zammı toplamı 9.506,30 TL borcun bir ay içinde ödenmesinin ihtar edildiği,
Davalı kooperatifin … tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurul toplantısının 7.maddesi ile davacının temmuz 2006 ile Nisan 2016 tarihleri arasındaki 4.120,00 TL aidat aslı ve 4.982,55 TL gecikme zammı toplamı 9.102,55 TL borcunu gönderilen ihtarnamelere rağmen ödemediği gerekçesiyle ortaklıktan ihraç edilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiği, bu yetkiye dayanılarak kooperatif yönetim kurulunca … tarihinde davacının kooperatif üyeliğinden çıkartılmasına karar verildiği, kararın davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davacının kararın tebliğinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde dava açtığı tespit edilmiştir.
Davacıya gönderilen Konya … Noterliğinin 31.05.2016 tarih ve … yevmiye nolu … İhtarnamesinin tebligat parçasından “adres kapalı olduğundan tebligat evrakının Tebligat Kanunu 21.maddesi gereğince muhtara teslim edildiği, ihbar kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve komşusu …’ya (soyadı okunamadı) haber verildiği” şeklinde şerh düşüldüğü, tebliğatın Tebligat Kanununun ilgili hükümlerine uygun şekilde yapılmadığı ve usulsüz olduğu anlaşılmıştır. İlk ihtarnamenin tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle kooperatif yönetim kurulunca alınan kooperatif üyeliğinden çıkartılmaya ilişkin kararın 1163 Sayılı Kanunun 27. Maddesi uyarınca geçersiz olacağından, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenlerle davalının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç