Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1117 E. 2022/2044 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
YAZIM TARİHİ : 06/12/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 24/02/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki anlaşma gereği müvekkili şirketin davalı-borçludan toplam 31.684,80 € bedelli mal sipariş bulunduğunu, 12.802,80 €’luk kısmın muhtelif tarihlerde davalı-borçluya ödendiğini, fakat sipariş edilen malların müvekkile teslimi sırasında ayıplı olarak gönderildiğinin tespit edildiğini, ayıp ihbarında bulunduklarını, yapılan zarar tespitleri sonucu davalı-borçluya 24.07.2019-14.10.2019 tarihli ”ayıplı mal raporu” ve ”ayıplı mal raporu-ikinci rapor” olmak üzere 2 adet rapor gönderildiğini ve malların ayıplı olduğu hususunda davalıya bildirimde bulunulduğunu, müvekkili şirketin söz konusu ayıplı malların sipariş edildiği şekle ve ayıpsız hale getirilmesi için 25.165,00 € masraf yaptığını, bu masrafların da davalıya bildirildiğini, müvekkili tarafından yapılan masraftan (25.165,00 €) bakiye borç (18.882,00 €) çıkarıldığında müvekkilinin davalıdan 6.283,00 € alacaklı olduğunu, davalının da alacağı kabul ettiğini, bu hususla alakalı fatura düzenleneceği ve faturanın davalı tarafından ödeneceği hususunda taraflar arasında anlaşma sağlandığını, bu duruma ilişkin davalıya 14.10.2019 tarih ve … seri nolu 6.283,00 € bedelli fatura gönderildiğini, gönderilen faturaya karşı davalının herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının kötü niyetle hareket ederek faturayı ödememekte ısrar ettiğini, bunun üzerine Konya …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı şahıs aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin davalı-borçlunun itirazı ile durduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulüne, davalı borçlunun haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan anlaşma gereğince müvekkilinin davacıdan aldığı mallar karşılığında davacı şirkete 31.684,80 € fatura düzenlediğini, davacı/karşı davalı şirkete çeşitli tarihlerde ödeme yaptığını, şu an itibari ile davacının müvekkiline 18.973,42 € borcu olduğunu, bu nedenlerle kendilerinin de davacı firmaya karşı dava açtıklarını, davacı/karşı davalı tarafından malların kendisine teslim edilmesinden çok sonra malların ayıplı olduğunu öne sürdüğünü, kalan borcu ödememe gayreti içerisine girdiğini, müvekkilinin davacı/karşı davalı şirketin kalan bakiyeyi ödememesi üzerine bir hatırlatma maili gönderdiğini, bu kez davacı/karşı davalı bu sevkiyattan aylar sonra ayıp raporu düzenleyerek davalı/karşı davalı şirketi 25.165 € borçlandırdığını ve bakiye 6.283 €’yu talep eder duruma geldiğini, davacı/karşı davalı şirketin bakiye borcu olan 18.973,42 €’yu ödememe çabası içerisinde olduğunu, davacı/karşı davalı şirketin merkezinin Almanya olduğunu, açılan davanın reddi ile müvekkilinin açtığı karşı davanın kabulü ile 18.973, 42 €’nun fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Yargıtay … HD’nin … E, … K sayılı 02/07/2013 tarihli ilamları da dikkate alındığında ve somut olayımızda; davacı yanın şirket olduğu ve … Ülkesine ait olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla; her ne kadar … ile … arasında ikili sözleşme var ise de bu sözleşme maddesine baktığımızda “âkit devletlerden biri … Müddei veya dahili dava olan devletlerden birinin tebaası … İkametgah sahibi olmak şartı ile … İkametgahı veya meskeni bulunmamasından naşi … Mükellef tutulmayacaktır. ” terimlerin kullanıldığı, bu terimlerin karşılığının da gerçek kişilerde olabileceği, tüzel kişilerden açıkça bahsedilmediği, 01/03/1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair sözleşmede “vatandaştan” bahsedildiği, tüzel kişilerden bahsedilmediği ” Adalete Uluslararası Erişim Hakkında Sözleşmede” açıkça tüzel kişilerinde dahil olduğu yazılı ise de iş bu sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair yasa tasarısının yasalaşmadığı dikkate alındığında, davacı yanın iddia ve savunmalarına itibar edilmemiş, davacı yana kesin süre verildiği, kesin süre içinde belirlenen TEMİNATI yatırmadığı anlaşıldığından…” HMK’nın 114/1-ğ ve 115/2 maddeleri gereğince asıl dava yönünden davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemece 24/02/2021 tarihli karar celsesinde karşı dava yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 30/09/2020 tarihli duruşmada, müvekkiline teminat muafiyeti konusunda belge sunulması için süre verildiğini, bu süreçte istenilen belgelerin eksiksiz olarak sunulduğunu, buna rağmen teminat hususunda ara karar kurulmaksızın, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğini, kararın hukuki öngörülebilirlikle bağdaşmadığını, sunulan belgeler ve beyanlar ışığında yerel mahkemenin kurmuş olduğu kararda karşılılık ilkesinin gerçek kişiler için uygulanabileceğini, tüzel kişiler için uygulanmasının mümkün olmadığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, dosya içerisinde sunulan ve re’sen gözetilerek araştırılacak sözleşmelerde kullanılan vatandaş ibaresinin tüzel kişileri dışlayıcı bir ifade olmadığını müvekkilden MÖHUK ve uluslararası sözleşmeler hilafına teminat istenmesinin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğunu ve yerel mahkemece verilen kararın yanlış gerekçelere dayandığını belirterek; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.02.2021 tarih ve … E. Ve … K. Sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi karar başlığında; davacı bilgileri davalı, davalı bilgileri ise davacı kısmına yazılmış ise de; UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada; 24/02/2021 tarihli celsede bu dosya davalısı … A.Ş’nin açmış olduğu karşı davanın tefrikine karar verildiği, tefrik işlemleri için taraf sıfatında değişiklik yapıldığı, tefrik sonucunda asıl dosya ile ilgili taraf bilgilerinde yeniden güncelleme yapılmadan karar başlığı açılarak davacının davalı olarak, davalının da davacı olarak karar başlığına yazıldığı, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya davacısının …, davalısının ise … A.Ş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının yabancı şirket olması nedeniyle davacıya MÖHUK 48.maddesi gereğince teminat yatırması hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesine, teminat gösterilmediği takdirde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair 20/03/2020 tarihli muhtıra gönderilmiş, muhtıra davacıya 26/04/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı mahkemeye sunduğu 03/04/2020 tarihli dilekçe ile teminat alınmasına ilişkin karardan rücu edilmesini talep etmiş, mahkemece tensip tutanağının … nolu ara kararıyla, davacının talebinin davacının dilekçesinin davalıya tebliğinden sonra değerlendirilmesine karar verilmiş ancak yargılama süresince bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Ayrıca davacı yabancı şirket olup … ülkesinde bulunmaktadır. Mahkemece … ile … arasında, ülkelerin şirketlerinin diğer ülkede açacakları davada teminat alınmamasına dair bir sözleşme veya mütekabiliyet bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece Adalet Bakanlığının ilgili birimlerinden bu hususun sorularak sonucuna göre karar verilmemesi de hatalı olduğundan davacı …’nin istinaf taleplerinin kabulü ile; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı …’nin istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/02/2021 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/12/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

…Ç