Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1063 E. 2022/2046 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … A.Ş
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- … A.Ş
VEKİLİ : Av. …
2 -… A.Ş
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
YAZIM TARİHİ : 05/12/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 18/02/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı kurumun … tesisat nolu elektrik abonesi olduğunu, şimdiye kadar kullandığı elektriğe ilişkin tüm faturalarını zamanında ödediğini, borcunun bulunmadığını, davalı kurum ile yapılan abonelik sözleşmesine göre saat 22:00’den sonra düşük tarifeli (ucuz) elektrik almaları gerektiğini, uzun yıllar bu durumun sorunsuz olarak devam ettiğini, ancak yaz/kış saatinin kaldırılmasına rağmen davalı kurumun bu yeni saat uygulamasına fiilen uymadığını, saat 22:00’de ucuz elektrik vermesi gerekirken saat 23:00’de tarifeyi başlattığını, bu durumun her yıl eylül-mart ayları arasında yaklaşık 6 ay boyunca sürdüğünü, müvekkili şirketin senelik 180 gün boyunca her gün 1 saat yüksek tarifeden elektrik kullandığını, indirimli tarifeden yararlanamadığını, davalı şirkete yapılan başvurunun olumsuz karşılandığını, fazla ve haksız şekilde tahsilat yapıldığını belirterek 01/10/2016 tarihinden dava tarihine kadar saat 22:00-23:00 saatleri arasında yüksek tarifeden elektrik kullanımı nedeniyle fazlaya dair tüm haklarının saklı kalması kaydı ile, haksız tahsil edilen şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı 03/06/2020 tarihli dilekçesiyle belirsiz alacak davası olarak açtığı davada 500 TL olan talebini 17.716,70 TL artırarak 18.216,70 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının müvekkili diğer şirket … ‘ın abonesi olduğunu, … ‘ın bir dahli ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin elektrik satışı değil dağıtımından sorumlu olduğunu, elektrik tüketimlerine ilişkin faturalandırma ve tahsilatların diğer davalı … tarafından yapıldığını, davacının davasının açık ve anlaşılır olmadığından, öncelikle davacıya davasının açıklattırılmasını, hangi fatura tutarlarına itiraz ettiğini, bunlara dair tedarikçi müvekkil şirket …’a yaptığı yazılı bir itirazının olup olmadığını, müracaatı var ise kendisine verilmiş yazılı bir cevabın olup olmadığını açıklaması gerektiğini, eğer davacının itiraz ettiği faturalar mevzuatın düzenlediği 1 yıllık itiraz süresinin dışında kalıyorsa, bu faturalara yönelik davalı … müvekkilinin dava talebine itiraz ettiklerinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının … model olan sayacının yaz/kış uygulamasına uyumlu olmadığını ve sürekli yaz saatine göre güncellendiğini, otomatik olarak yaz/kış saatine geçildiğinden buna göre kayıt yaptığını, sayacın değiştirilmesine ilişkin davacı şirketin bir başvurusunun bulunmadığını, davacının iddia ettiği şekilde fazla bir tahsilat ve davacının aleyhine bir durumun olmadığını, indirimli tüketimin 22:00-06:00 saatleri arasında değil, 23:00-07:00 saatleri arasında devam ettiğini belirterek; davanın müvekkili …yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, müvekkili … yönünden esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 05/01/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ile davalıların uygulamalarının usul ve yasaya uygun olduğu, sayaçta güncelleme işlemi yapılması için davacının tedarik şirketine başvuru yapması gerektiği, tedarik şirketinin kendiliğinden güncelleme işlemi yapmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı sürekli yaz saati uygulamasından sonra EYLÜL-MART arası dönemde 22:00 – 06:00 arasında indirimli tarifeden yaralanması gerekmesine rağmen indirimli tarifenin saat 23:00’da başlaması nedeniyle fazla ödeme yaptığını iddia etmiş ise de EPDK’nın 27/10/2016 tarihli ve 6561 sayılı kararı ile sürekli yaz saati uygulamasına göre güncellenmemiş sayaç kullanan tüketicilerin EKİM – MART arasındaki kullanımları yönünden gece döneminin saat 23:00 – 07:00 arası olarak uygulanmasına karar verildiği, güncellenmiş sayaçlar bakımından ise Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslar’ın 18/2. Maddesinde belirtildiği üzere gece döneminin 22:00 – 06:00 arası olarak uygulanacağı, bu düzenlemeler dikkate alındığında davacının sayacının güncellenmiş olması halinde indirimli tarifeden yararlanması gereken saat dilimlerinde bir değişiklik olmayacağı, davacının sayacın güncellenmesi için herhangi bir başvuruda bulunmadığı, davalı dağıtım şirketinin sayaçta güncelleme yapılması için kendiliğinden hareket etmesinin mümkün olmadığı, davacının EKİM -MART arası döneme ilişkin olarak 23:00-07:00 arası süreçteki tüketimlerinin gece dönemi olarak uygulanmasının EPDK’nın 27/10/2016 tarihli kararı gereğince zorunlu olduğu anlaşıldığından…” davacının her iki davalıya yönelik davasının ayrı ayrı reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı kurum arasında yapılmış olan abonelik sözleşmelerine göre saat 22:00’dan sonra düşük tarifeli (ucuz) elektrik alınması gerektiğini, uzun yıllar bu hususun sorunsuz bir şekilde devam ettiğini, ancak yaz/kış saatinin kaldırılmasına rağmen davalı kurumun yeni saat uygulamasına fiilen uymadığını, müvekkili şirketin senelik 180 gün boyunca her gün 1 saat yüksek tarifeden elektrik kullanmakta olup, indirimli tarifeden yararlanamadığını, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda belirtildiği üzere, sayaçların mülkiyetinin dağıtım şirketlerine ait olduğunu, dolayısıyla sayaçların üzerindeki tasarruf hakkının da dağıtım şirketine ait olduğunu, gerekçeli kararda her ne kadar “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar” düzenlemesinin ilgili maddelerine atıf yapılmış olsa da EPDK hükümlerinin bu hususta yasa maddesi var iken gerekçeli karar da düzenleme maddelerine atıf yapılarak karar verilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek; davalarının kabulü ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fazla tahakkuk yapılması nedeniyle fazladan ödenen elektrik enerjisi bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, yaz-kış saati uygulamasınnın 2016 yılından itibaren uygulanmaması nedeniyle Ekim 2016 ile Eylül 2019 tarihleri arasındaki dönemde kış saati olarak 22.00 yerine 23.00’den itibaren gece tarifesi uygulandığından fazla ödediği enerji bedelinin iadesini istemiştir.
Mahkemece EPDK’ya müzekkere yazılarak elektrik tüketiminde uygulanan tarifelere ilişkin bilgi istenmiş, davacının fazladan yersiz olarak ödeme yapıp yapmadığı ve hesabının yapıması için bilirkişiden rapor aldırılmıştır. İlk bilirkişi raporu uyuşmazlığı çözecek yeterlilikte olmayıp mahkemece talimatla aldırılan 05/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre hüküm kurulmuştur. Bu raporda da belirtildiği gibi; 17.10.2018 tarihli ve 139 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile 27/10/2016 tarih ve 6561 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı kapsamında puant döneminin (Ekim-Mart) 22.00-06.00 yerine, güncellenmemiş sayaçlarda 23.00-07.00 arasında uygulanacağı, bu değişikliğin tüketicinin aleyhine veya lehine sonuç doğurmayacağı, davacının sayacının güncellenmesi konusunda bir başvurusu olması durumunda dağıtım şirketinin sayaç üzerinde güncelleme yapabileceği, sayaçta güncelleme yapılması için davacının davalılara bir başvurusunun da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme tesir edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği, kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/12/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

D.A.Ç