Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1029 E. 2022/2314 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
YAZIM TARİHİ : 25/01/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 26/01/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın … Belediyesinden alınan ihale kapsamında Taşkent bölgesinde çalıştığını, aracın yakıtının ihale kapsamında davalı petrol istasyonundan alındığını, aracın 24/11/2018 tarihinde alınan yakıt nedeniyle arızalandığını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte yakıtın standartlara uygun olmadığının tespit edildiğini, arıza nedeniyle araca faturaya dayalı olarak 7.082,02 TL, çekici için 236,00 TL, tespit davasında 2.700,00 TL masraf yapıldığını, ayrıca aracın 18 gün tamirde kalarak çalışamadığını beyanla davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen hasar nedeniyle 250,00TL, çekici ücreti olarak 236,00TL, araç mahrumiyet bedeli olarak 250,00TL olmak üzere toplam 736,00TL’nin 24/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iyi niyetli olmadığını, iyi niyetli olmuş olsaydı aracın arıza yaptığı iddia edilen tarihte zaman geçirmeden usul ve esaslara göre yakıt analizi yaptırması gerektiğini ancak yaptırmadığını, müvekkilinin yakıt istasyonundan numune alınmadan yapılan tespitlerin kabul edilemez olduğunu, araçta bulunan akaryakıtın müvekkil istasyonundan alınan akaryakıt olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, yakıt alındıktan 12 gün geçtikten sonra aracın arıza yapıldığının iddia edildiğini, aradan geçen bu zamanda başka bir istasyondan yakıt alınıp alınmadığının tespit edilmesini, müvekkilinin 35 yıldan uzun süredir istasyon işlettiğini ve ilk defa böyle bir olayla karşı karşıya kaldığını, bu zamana kadar böyle bir şikayete muhatap olmadığını, aynı dönemde yakıtla ilgili başkaca bir şikayet olayı olmadığını, yakıt satışlarının EPDK’nın kontrolünde otomatik sistemle yapıldığını, yakıtta iddia edildiği gibi ayıplı olmuş olsa bile otomatik sistemin devreye girerek uyarı vereceğini beyanla yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davalı şirkete ait akaryakıt istasyonunun lisanslı dağıtıcı firma ile koordine olduğu ve akaryakıt hareketlerinin sağlıklı şekilde denetlendiği, ilgili kurum ve kuruluşlara gerekli bilgi aktarımının yapıldığı, gerekli otomasyonların kurulu ve faal olması nedeniyle pompalardan verilen akaryakıtın limit değerlerde olup olmadığının denetlendiği, şayet standart değerlerde bir ürün tespiti yapılsaydı satış işlemlerinin durdurulmasının gerekeceği, davalının istasyonunda böyle bir durumun vuku bulmadığı, kaldı ki aynı gün ve öncesinde ilgili istasyondan akaryakıt satın alan bazı kamu kurumlarının dosyaya sunulan yazılarıyla akaryakıt kaynaklı bir arızayla karşılaşmadıklarını bildirdikleri, tespit dosyasına atanan bilirkişi tarafından gerçekleştirilen aracın akaryakıt deposundan numune alma işleminin arıza tarihinden on iki gün sonra gerçekleştirildiği ve numune alma işleminin EPDK tarafından belirlenen yakıt numunesi alma standartlarına uygun olmadığı, haliyle delil tespiti dosyasındaki rapora itibar edilemeyeceği anlaşılmakla; davacının aracındaki arızanın davalı şirketten alınan akaryakıttan kaynaklandığı sabit olmayıp zararın oluşumunda davalının kusurlu olduğu ispat edilemediğinden ve davacının çalışanı olan tanıklarının beyanları aksi kanaat için yeterli görülmediği….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin aracındaki arızanın nedeni, araçtaki akaryakıtta su bulunması ve akaryakıtın standartlara uygun olmaması olduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş numaralı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de bu hususun ispatlandığını, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi bilimsel ve teknik açıdan da hükme esas alınabilir nitelikte olmadığını, eksik ve hatalı değerlendirme sonucunda düzenlendiğini, dosyaya davalının sunduğu 07.08.2020 tarihli belgeye göre akaryakıt istasyonunda bulunan tankların temizliği ile ilgili otomasyon sistemi bulunduğu ancak 10 yıldır tankların temizlenmediğinin bildirildiğini, dosyada tanık olarak dinlenen aracın şoförü …’nın beyanlarının mahkemece değerlendirilmediğini, dosyada Emniyet ve EPDK ile yapılan yazışmalarda araçların hangi tarihte hangi istasyondan akaryakıt aldıklarının EPDK ile bağlantılı otomasyon sisteminde kayıtlı olduğu anlaşılmış olup, kurumların bu hususta mahkemeye sağlıklı bir bilgi vermediklerini beyanla kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; satın alınan akaryakıtın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Davacının davalıdan aldığı yakıtın ayıplı olması nedeniyle aracının zarar gördüğünü belirterek tazminat talebinde bulunduğu, her ne kadar davacının aracında alınan yakıt üzerinde inceleme yapmış ve yakıtın standartlara uygun olmadığı belirlenmiş ise de, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 26/05/2015 tarih 2014/19163 Esas 2015/7691 Karar, 26/02/2015 tarih 2014/12272 Esas 2015/2699 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi davacının aracından alındığı beyan edilen incelemeye konu numunenin davalıya ait pompadan çıkan yakıt örneğinin olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacının bunu yazılı delille ispat edemediği, davacının davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G