Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1020 E. 2023/442 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (… )
ÜYE : … (… )
ÜYE : … (… )
KATİP : … (… )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
TEMSİLCİ : … (T.C. Kimlik No: … )
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
YAZIM TARİHİ : 07/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında dosya borçlusu/davalı aleyhinde takip yapıldığını, borçlu davalı takip konusu borcun tamamına, istenen faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, bu sebeple takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin iştigal ettiği iş icabı, uluslararası nakliyat ve taşımacılık işini yapmakta olduğunu, takibe konu alacağın ise, Türkiye – … arası nakliye bedeline ilişkin olduğunu, bu nakliye işinin toplam bedelinin Türk Lirası karşılığının ise 21.106,98 TL olduğunu, takibe konu alacağın iş bu nakliye bedeline ilişkin olup davalı itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ettiğini, ancak söz konusu fatura bedelini takipten önce ödediğine dair hiçbir belge sunmadığını, borçlunun borcun tamamına itiraz ettiği tarih itibarıyla, asıl alacağın tamamı ile takip sonrası işlemiş faiz, takip masrafları ve takipten kaynaklanan vekalet ücretinin ödenmediğini belirterek; asıl alacak tutan 21.106,98 TL olan Konya … İcra Müdürlüğü … Esas numaralı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… ilgili icra dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23.03.2018 tarih ve … seri numaralı 5.400 USD bedelli faturadan kaynaklı alacak nedeniyle 21.106,98 TL üzerinden 26/07/2018 tarihinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığı, davalı tarafça davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle itirazı üzerine takibin durdurulduğundan işbu davanın ikame edildiği, davaya konu uyuşmazlık bakımından davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi suretiyle rapor düzenlendiği, kök raporda davalı tarafın davacıya borcunun bulunmadığı, ancak ek raporda ise 11.171,46 TL borcun bulunduğu belirtilmiş ise de, muhasebe kayıtlarının hatalı olduğu, yazılı delille ispatlanamayan davada davacının yemin teklifi üzerine davalı şirket yetkilisinin yemini ifa ettiği anlaşılmıştır.
Yazılı delillerle iddiasını ispatlayamayan davacının yemin teklifi davalı şirket yetkilisi tarafından kabul ederek dava konu edilen bedelin ödendiğini, herhangi bir borcun bulunmadığını beyan etmiştir. Bu bakımdan davacı davasını yemin delili ile de ispatlayamamıştır ancak kötüniyeti de ispat edilmiş değildir. Açıklanan nedenlerle davacı tarafından ispatlanamayan davanın ve şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine …” gerekçesiyle karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin 16/06/2020 tarihli duruşmada davalının yemin konusu vakıaları kabul ettiğine ilişkin karar vermesi gerekirken davalıya tekrardan yemin teklifi için davetiye çıkarmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince davalıya 01/12/2018 tarihinde 6.000,00 TL ve 02/12/2018 tarihinde 5.171,40 TL nakdi ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması istenmişse de sorularının göz ardı edilerek sadece müvekkiline borçlu olup olmadığına dair soru sorduğunu, mahkemece HMK 233’te belirtilen yemin şekline uymayan davalının yemininin hükme esas alınmasının yasaya aykırı olduğunu, mahkemece alınan ek rapor ile müvekkilinin ticari defterleri incelenerek davalının müvekkiline 11.171,46 TL borçlu olduğunun ortaya çıktığını, davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi herhangi bir karşı delil de sunmadığını, mahkemece cevap dilekçesi dahi vermeyen davalının haklı bulunmasının adil yargılama haklarını kısıtladığını, mahkemece delillerinin göz ardı edildiğini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İspat yükü ile ilgili genel kuralı düzenleyen TMK’nın 6. maddesine göre; “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” İspat yükü kenar başlıklı HMK’nın 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Belirtilen yasa hükümleri karşısında, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Bununla birlikte itirazın iptali davasında davalı borçlunun ödeme savunmasında bulunması ya da borcu ortadan kaldıran diğer itirazları ileri sürmesi halinde ispat yükü yer değiştirecek ve davalıya geçecektir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 22/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Somut olayda, davacı alacaklı tarafından, 23/03/2018 tarih ve … numaralı, 5.400,00 USD tutarlı faturaya istinaden Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esasa sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafça borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı, makemece yapılan yargılama sonucunda, davacının alacağını yazılı delillerle ispatlayamadığı ve davalı şirket yetkilisinin teklif edilen yemini usulünce eda ettiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olup, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.