Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/943 E. 2020/1126 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …..
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE ….TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2019
NUMARASI : 2….. Esas -…….. Karar

DAVACI : ……. Enerji San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
…………. Şişli/ İSTANBUL

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
……… Sarıyer/ İSTANBUL
DAVA : Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
YAZIM TARİHİ : 17/07/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ….. Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan tespit davasında 09/12/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye elektrik piyasasında elektrik üretimi ve ticaret yapmak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, bu amaçtan hareketle müvekkili şirketin Konya Seydişehir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) sınırları içerisinde kalan alanda lisanssız güneş enerjisi santrali (GES) kurmak ve işletmek amacıyla Seydişehir ÖSB Yönetim Kurulu tarafından 30/04/2014 tarihli ve ….. sayılı kararla “Konya ili Seydişehir ilçesi, …. Köyü, …. Ada,….. nolu parseller” deki toplam 99.176 m2lik alanın müvekkili şirkete tahsisine karar verildiğini, 12/05/2014 tarihli ve ….. sayılı kararla Arsa Tahsis Durum Belgesi düzenlenmiş ve 12/05/2014 tarihli “Arsa Tahsis Sözleşmesi” ile de arazinin müvekkili şirkete tahsis edildiğini, müvekkili şirket Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca Seydişehir OSB’den tahsis edilen arsada kurulacak lisanssız GES’lerle ilgili olarak bölgesel elektrik dağıtım şirketi davalı MEDAŞ’a yapacağı bağlantı başvurusu kapsamında Meram EDAŞ’a sunulmak üzere ilgili yerel idarelerden gerekli belgeleri alarak, bağlantı başvurularını MEDAŞ’a yaptığını, müvekkili şirketin bağlantı başvuruları MEDAŞ tarafından olumlu değerlendirilmiş ve her bir GES projesi için müvekkili adına Bağlantı Anlaşmasına çağrı mektubu düzenlendiğini, toplam 6 GES projesi için MEDAŞ’tan çağrı mektuplarını alan müvekkili şirketin Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik’in 9/3 maddesi uyarınca söz konusu GES’lerin Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’ne göre proje onaylarını almak üzere TEDAŞ’a başvuru yaptığını, projelere ilişkin TEDAŞ proje onay süreci devam Seydişehir OSB daha önce OSB sınırları içindeki arsada GES kurulumuna dair 08/01/2014 tarihli ve ….sayılı yazısıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından görüş istemiş ve Bakanlık da 20/02/2014 tarihli ve….sayılı cevabi yazısında “OSB’ler içindeki arsaların GES kurulumu için tahsis edilip edilmeyeceğine OSB Yönetim Kurulu’nca değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği”ni bildirmiş olmasına rağmen, 11/08/2015 tarihli ve …. sayılı yazısıyla müvekkiline ait GES’lerin üzerinde kurulacağı OSB içindeki arsanın bu amaçla tahsisinin yapıldığını Bakanlığa bildirerek, bu arsa üzerinde GES kurulup kurulmayacağı konusunda yeniden görüş istendiğini, Seydişehir OSB, gelen görüş üzerine arsa tahsis işlemine ilişkin herhangi bir iptal kararı olmadan ve henüz hiçbir işlem yapmadan, 10/09/2015 tarihli ve …. sayılı üst yazısı ekinde Bakanlığın 24/08/2015 tarihli ve …. sayılı görüş yazısını davalı MEDAŞ’a ilettiğini, davalı MEDAŞ da Seydişehir OSB’nin 10/09/2015 tarihli ve …. sayılı üst yazısı ekinde gönderilen Bakanlık görüşünden yola çıkarak, müvekkiline ait GES projelerine ilişkin olarak bağlantı başvurusu aşamasında kendisine “üretim tesisinin kurulacağı yere ait tapu kaydı veya kira sözleşmesi veya kullanım hakkını gösterir belge” olarak sunulan arsa tahsis karar ve sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, dolayısıyla bu projeler için düzenlenen çağrı mektuplarının da geçersiz hale geldiğine karar verdiğini, davalı MEDAŞ’ın çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiği yönündeki 29/09/2015 tarihli ve …. sayılı dava konusu kararı usulüne uygun bir şekilde müvekkiline tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin karardan ancak 23/10/2015 tarihindeki e-posta yazışmaları aracılığıyla haberdar olduğunu, bu arada müvekkili şirketin TEDAŞ’a yapmış olduğu onay başvuruları da sonuçlanmış ve 09/12/2015 tarihli onay yazıları müvekkili şirketine bildirildiğini, müvekkili şirketin TEDAŞ onaylarının alınması ardından davalı MEDAŞ’a başvurduğunu ve çağrı mektupları kapsamında yükümlülüklerinin yerine getirildiğinden bahisle dokuz adet GES projesiyle ilgili olarak kendisiyle “Bağlantı Anlaşması” imzalanmasını talep ettiğini, ancak davalı MEDAŞ çağrı mektuplarının dava konusu 29/09/2015 tarihli ve … sayılı işlemiyle iptal edildiğinden bahisle, kanundan doğan bir borcu olmasına rağmen müvekkili şirketle Bağlantı Anlaşmalarını imzalamayı reddettiğini, davalı MEDAŞ’ın çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiği yönündeki 29/09/2015 tarihli ve …. sayılı dava konusu kararının iptali talebiyle Konya … İdare Mahkemesi nezdinde iptal davası açıldığını, davadan bir buçuk yıl sonra Mahkemenin 31/03/2017 tarihli ve … E.-…. sayılı kararıyla dava konusu uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verdiğini, MEDAŞ’ın 29/09/2015 tarihli ve … sayılı işleminin hukuka aykırılığının tespiti ile MEDAŞ’ın kanuni yükümlülüklerinin ifası kapsamında müvekkili şirketle bağlantı anlaşmalarını imzalanmasına karar verilmesi talebiyle iş bu davanın açılmış olduğunu beyan ederek, açıkça hukuka aykırı ve telafisi imkansız zararlar doğurmaya devam etmekte olan uyuşmazlık konusu 29/09/2015 tarihli ve …. sayılı davalı şirketin işleminin ihtiyati tedbir yoluyla icrasının geri bırakılmasını/durdurulmasını tazminat ve diğer alacak hakları saklı kalmak kaydıyla dava sonunda da 29/09/2015 tarihli ve … sayılı davalı şirket işleminin hukuka aykırılığının tespitine ve davalının Kanun’dan doğan müvekkili şirketle sözleşme yapma yükümlülüğünün ifasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Konya … İdare Mahkemesi ….sayılı dosyası nezdinde açmış olduğu davada, dava dilekçesinde, “Seydişehir OSB’nin 10.09.2015 tarihli ve …. sayılı üst yazısı ekinde gönderilen Bakanlık görüşünden yola çıkarak, GES projelerine ilişkin bağlantı başvuru aşamasında “üretim tesisinin kurulacağı yere ait tapu kaydı veya kira sözleşmesi veya kullanım hakkını gösterir belge “olarak sunulan arazi tahsis karar ve sözleşmelerinin geçersiz olduğuna dolayısıyla bu projeler için düzenlenen çağrı mektuplarının da geçersiz hale geldiğine karar verildiğini, bu kararın uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, bu kararın sebep ve amaç bakımından hukuka aykırı olduğu” iddialarıyla iptalini talep ettiğini, ancak Konya … İdare Mahkemesi tarafından 31/03/2017 tarihinde 2016/… E. – 2017/… K. sayılı karar ile davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, bu kararın ardından davacı tarafından iş bu davanın ikame etmesinin iddia edilen tüm bu hususlar haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, idari yargının görevli olduğundan bahisle görev itirazında, süre itirazında ve hukuki yarar itirazında bulunmuş, soyut iddialar dışında hiçbir delil ileri sürmeyen davacının açtığı iş bu haksız davanın öncelikle usulden reddini, delillerin toplanmasının ardından yapılacak yargılama neticesinde haksız açılan davanın esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile davalının yapmış olduğu işlemlerde kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
KARŞI YETKİSİZLİK KARARI GEREKÇESİ:
Dava dosyasında yapılan incelemede; davanın ihtiyati tedbir talepli olarak 20/06/2017 tarihinde açıldığı, ilk derece mahkemesince davacının tedbir talebinin 23/06/2017 tarihli ara kararı ile reddedildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu, dava dosyasının tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının incelenmesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderildiği, dairece yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine 23/11/2017 tarihinde karar verildiği,
İlk derece mahkemesine gönderilen dava dosyası üzerinde yapılan yargılama sonucunda 09/12/2019 tarihinde davanın kabulüne karar verdiği ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dava dosyasının yasal düzenleme gereğince istinaf incelemesi için yetkili ve görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderildiği,
Ankara BAM 23. Hukuk Dairesince 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136. maddesi ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanuna ek 1. maddenin 1. fıkrasında: “Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin 25. madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğinin uygulanması durumunda Resmi Gazete’de belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelenmesinde, karar tarihi itibariyle yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır.” düzenlemesi gereğince istinaf incelemesi yapması gerekirken; yetkisizlik kararı vererek Konya BAM’a gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine 12/02/2020 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Madde 22: (1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur.
(2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.
Madde 341: (1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Madde 391: (3) İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.
694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136. maddesi ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanuna ek 1. maddenin 1. fıkrasında: “Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin 25. madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğinin uygulanması durumunda Resmi Gazete’de belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelenmesinde, karar tarihi itibariyle yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemede belirtilen ilk derece mahkemesi kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabileceği ve başvurunun incelenmesi usulü açıkça belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bu konudaki 2018/5987 esas 2018/8404 karar, 2018/4984 esas 2018/6682 karar, 2018/2547 esas 2018/4558 karar, 2019/988 esas 2019/1842 karar sayılı ilamları nazara alındığında; Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/12/2019 tarih …..Esas …. Karar sayılı kararına ilişkin istinaf incelemesi ile ilgili delilleri değerlendirmede Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatiyle dairemizin yetkisizliğine ve oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın merci tayini için karar verilmek üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine re’sen gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1.a maddesi gereğince Dairemizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Ankara Bölge Adliye mahkemesi 23. Hukuk Dairesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın re’sen Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, ,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/07/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır