Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/938 E. 2021/305 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI : ../.. Esas – …/… Karar

DAVACI :….İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av….

MÜDAHİLLER : 1- … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av….
2-.
VEKİLLERİ : Av….
3- …
VEKİLLERİ : Av. ..
4- …
VEKİLİ : Av. ..
5- ..
6- …
VEKİLİ : Av. …
7- ..
VEKİLİ : Av. …
8- …
VEKİLİ : Av. …
9- …
VEKİLİ : Av. ..

10- ..
VEKİLİ : Av. ..
11-…
VEKİLİ : Av. ..
12- …
VEKİLİ : Av. …
13-..
VEKİLİ : Av. ..
İSTİNAF EDEN
MÜDAHİLLER : 14- …
VEKİLLERİ : Av. …
15- ..
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Konkordato

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
YAZIM TARİHİ : 10/03/2021
Davacı tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin ../… esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında 23/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı, müdahille ..T.A.Ş. ile ….A.Ş.’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin perakende hazır giyim satışı faaliyetinde bulunduğunu, Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin hali hazırda borca batık durumda olmadığını ve müvekkilince keşide edilen bütün çekleri ibrazı ile birlikte ödediğini, 2018 yılının başından itibaren ülkenin bulunduğu durumlar sebebiyle müvekkilinin karlılığının ödeme vadeleri nedeniyle azaldığını, müvekkili işletmesinin faaliyetini sürdürdüğü mağazaların şehrin işlek merkezlerinde bulunması sebebiyle hava parası değerlerinin her iki dükkan için 650.000,00 TL olup işletmenin çalışamaz hale gelmesinin müvekkili aktifindeki bu değerinde yok olmasına neden olacağını, konkordato planlarında alacaklıların alacaklarının tamamına ulaşmasının ve alacaklıların menfaatlerine uygun yapının ortaya çıkmasının somut olarak planlandığını, nakit sıkıntısı nedeniyle müvekkilinin kısa vade borçlarını ödeyemez hale geldiğini, konkordato mühleti içerisinde müvekkili muhtemel gelir tablolarındaki ve nakit akım tablosundaki öngörüler ve komiser incelemesiyle sabit olacak şekilde 2019 yılı sonu itibariyle 1.536.251,00 TL kar edeceğini beyan ederek müvekkili şirket lehine 3 aylık, gerek duyulması halinde 2 ay daha geçici mühlet kararı verilmesine, geçici konkordato komiseri atanmasına, ihtiyati tedbir ve haciz kararlarının uygulanmamasına, takip başlatılasının engellenmesine, müvekkilinin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesine, mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 23/11/2018 tarihli ara kararı ile; “2004 s. İİK.nin 287/1. ve 287/4. maddeleri gereğince, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davacı .. .. Turizm Nakliye İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne bugünden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine” komiser atanmasına ve borçlunun malvarlığını korumaya yönelik tedbirlere karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesince 13/02/2019 tarihli ara kararı ile; “2004 s. İİK.nin 289/3. maddeleri gereğince, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı.. Nakliye İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne 13/02/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıl süreyle konkordato kesin mühleti verilmesine” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davacının davasının KABULÜ ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı.. Nakliye İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin (revize edilmiş haliyle) konkordato projesinin tasdikine,
2-Tasdik edilen Konkordato Projesi gereğince;
a) Kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için, 23/11/2019 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, 1’er ay vadeyle ve 48 eşit taksit halinde davacı tarafından tamamen ödenmesine,
b) Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına,
3-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, 2004 s. İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL bağlayıcı hale gelmesine,
4-Geçici ve kesin mühletin etkilerinin, Kanun’daki istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe (bugüne) kadar devam etmesine,
5-Bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olmasına ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
6-Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların, (bu adi konkordatoda) konkordato şartlarına tabi olmamasına; aynı kuralın karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerli olmasına,
7-Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hale gelmesiyle, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düşürülmesine ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
8-Borçlu tarafından, alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılacak vaadlerin hükümsüz olmasına,
9-Konkordatoya muvafakat etmeyen (adi) alacaklıların, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhfaza etmesine,
10-Tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için alacaklılar kurulu veya kayyım tayinine yer olmadığına,
11-2004 s. İİK’nin 305/d maddesine istinaden, 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifası için, (davacı borçlunun malvarlığının yeterli olduğu anlaşıldığından) teminat alınmasına veya aranmasına yer olmadığına” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEP EDENLER VE SEBEPLERİ:
.. T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; konkordato projesindeki tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını, bu nedenle konkordato projesinin uygulanabilirliğinin bulunmadığını, şirketin normal faaliyeti sonucu borca batık hale geldiğini, şirketin ya mali kaynağını sermaye artırımı yapması ya da kredi bulması gerektiğini, konkordato projesinin başarıya ulaşma imkanının bulunmadığını, projeye sadece ana para borcunun dahil edildiğini, kabul için yeterli çoğunluğun oluşmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
….. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı şirket arasında 27/06/2012 tarihinde kredi kartı ürünlerinin kullanıldırıldığını, borçluya kullandırılan kredi kartının ödenmesi gereken bakiyeleri ödenmediği için 26/10/2018 tarihinde borçlu şirkete ihtarname keşide edildiğini, davacı şirketin 13/02/2019 tarihi itibariyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.350,46 TL alacaklarının bulunduğunu, alacağın bildirilmesine rağmen eksik kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK’da aranan konkordato şartları gerçekleşmemesine rağmen mahkemece kabulüne karar verildiğini, projenin uygulanabilirliğinin bulunmadığını, alacaklıların alacağına kavuşma ihtimalinin bulunmadığını, iyi niyet hükümlerine aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İSTİNAF SEBEPLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; adi konkordato talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/01/2020 tarih 2019/3021 Esas 2020/292 Karar sayılı ilamı).
Dava dosyası HMK’nın 26, 355 ve İİK’nın 285 ila 308. Maddelerindeki düzenlemeler nazara alınarak dava dosyası incelendiğinde; davacının dava dilekçesine İİK 286. maddesinde belirtilen belgeleri eklediği, aynı yasanın 287 ve 289. maddelerinde belirtilen geçici mühlet ve kesin mühlet verilmesi şartlarının mevcut olduğu, verilen kararların usulüne uygun olarak ilan edildiği, gerek geçici mühlet ve gerekse kesin mühlet içerisinde konkordato komiseri tarafından düzenlenen raporların dosya içerisine alındığı, alınan raporların dosya kapsamına uygun denetime açık mahiyette olduğu, davacı borçlu şirketin borca batık olmadığı, davacı borçlu şirketin adi alacaklıların toplam alacak tutarının 4.524.899,10 TL, adi alacaklıların toplam sayısının 92, projeye kabul oyu verenlerin adi alacak tutarının 3.241.983,23 TL, kabul oyu veren alacaklı sayısının 60 olduğu, kabul oyu kullanan adi alacağın toplam alacak tutarına oranının %71,65, kabul oyu kullanan adi alacaklıların toplam alacaklı sayısına oranının %65,22 olduğu, bu şekilde adi alacaklar yönünden konkordato projesinin onaylandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar sonucunda; istinaf talebinde bulunan müdahiller … A.Ş ile .. .. A.Ş.’nin; tasdik edilen konkordato projesinin uygulanma ve başarıya uluşma şansı bulunmadığı, iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı, tasdik şartlarının mevcut olmadığı ve alacakların eksik kaydedildiğine yönelik soyut beyanlara dayalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığına yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı,
Tartışılması gereken diğer bir husus davacı tarafından teklif edilen konkordato projesinin kamu düzenine aykırılık teşkil eden hükümler içerip içermediği ve eşitlik kuralına uygun olup olmadığıdır.
Yargı kararlarında ve doktrinde ortak görüş olarak alacaklılarca kabul edilen konkordato projesinin borçlu ile alacaklılar arasında varılan bir mutabakat metni olduğu, İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde tenzilat konkordatosunda özellikle asıl alacaklardan belirli bir oranda fedakarlık yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, konkordato projesi ile ilgili eşitlik kuralının mutlak eşitlik olarak anlaşılmaması gerektiği, asıl alacakla ilgili belirli bir oranda feragat durumunda da çok olan alacaktan daha fazla, az olan alacaktan daha az fedakarlık yapılmış olacağından; somut olayda davacı borçlu tarafından teklif edilen ve alacaklılar toplantısı sonucunda İİK’nın 302. maddesinde belirtilen nisaplara uygun olarak kabul gören konkordato projesine göre, “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına.” ilişkin kararın kamu düzenine ve eşitlik prensibine aykırılık teşkil etmediği HMK.nın 26. maddesi gereğince teklif edilen ve alacaklılar tarafından kabul gören konkordato projesi doğrultusunda kurulan hükmün hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesinin konkordato projesinin tasdiki ile ilgili delilleri değerlendirme ve taktirinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatiyle istinaf talebinde bulunan müdahillerin istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Müdahiller .. A.Ş. ile … A.Ş.’nin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller …T.A.Ş. ile … A.Ş.’den ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL harçtan her birinden peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının bu müdahillerden ayrı ayrı tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,

4- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5- Kararın tebliğ işlemlerinin İİK’nın 164/1 maddesi ve HMK’nın 359/3 maddesi gereğince dairemiz tarafından resen taraflara tebliğine,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın İİK’nın 308/a maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye ..
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G