Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2020/603 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
YAZIM TARİHİ : 08/07/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 17/12/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Müvekkili bankanın davalıdan toplam 63.810,00 TL bedelli bonolara dayalı olarak alacaklı bulunduğunu, söz konusu alacakla ilgili olarak 28/02/2019 tarihli ….. nolu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk anlaşamama son tutanağının düzenlendiğini, bonoların vadeleri geçmiş olmasına rağmen davalı borçlu tarafından ödenmediğini belirterek; bono bedellerinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada 6502 sayılı kanunun 73.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, davaya konu bonolara dayalı alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile …… Termal arasında noter onaysız devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin devre mülkü teslim etmediğini, sözleşme başı itibariyle müvekkilinin 1.200,00 TL gibi bir rakamı zaten ödediğini, davacı tarafın senetlere hem mükerrer uygulama yaptığını, hem de miktarları şişirdiğini, müvekkilinin hem düzenli şekilde senetleri ödediğini, hem de karşılığında hiçbir hizmet ve mala sahip olmadığını, haksız davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; somut uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine, görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde dosyanın yetkili ve görevli konya nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK’nın 4. maddesi gereğince kambiyo senetlerinden kaynaklanan davaların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığını, dolayısıyla bono-poliçe-çek ile ilgili uyuşmazlıkların mutlak ticari davaya vücut verdiğini, somut olayda davanın niteliği tartışmasız ticari dava olduğundan görevli mahkemenin TTK’nın 5. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan yerel mahkeme görevsizlik kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği,
Somut olayda; davacının, davalının dava dışı … Mühendislik Proje İnşaat ve Turizm Sanayi Limited Şirketine devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. HD’nin 20/10/2011 tarih 2011/3304 E. 2011/19632 K. sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. HD’nin 28/02/2017 tarih 2017/561 E. 2017/2628 K. sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/07/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır