Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/86 E. 2020/146 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…- …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …) – …
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
YAZIM TARİHİ : 30/01/2020
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 17/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava konusu 15 adet bonodan dolayı toplam 10.200,00 TL alacaklı olduğunu, davalının bonolara istinaden borcunun dava tarihine kadar ödemediğini beyan ederek, toplam 10.200,00 TL bono tutarının 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda faizi ve toplam bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu (TTK.nın m. 778/1-d, 725/1-d) ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bonoların devremülk satış vaadi sözleşmesine istinaden verilmiş olup, söz konusu sözleşme bakımından tüketici sıfatını taşımadığını, bu davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacı bankaya hiçbir borcunun bulunmadığını, 15/11/2014 tarihinde … San. Tic. Ltd. Şti. ile … Projesi kapsamında devremülk satış vaadi sözleşmesi yapmış ve bu sözleşme kapsamında … San. Tic. Ltd. Şti.’ye 32 adet bono verdiğini, bu bonolar da şirket tarafından tahsil içni davacı banktaya verildiğini, bonoların bir kısmının tarafından ödendiğini, (bu hususa ilişkin banka dekontlarını dosyaya sunduğunu) davaya konu bonolardan kaynaklı olarak tarafımın herhangi bir borcunun ve ödeme sorumluluğunun bulunmadığını, … San. Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu devremülk satış vaadi sözleşmesinin 10/06/2015 tarihinde karşılıklı olarak fesih ve ibra edildiğini, (devremülk fesih ve ibra sözleşmesinin dosyaya sunduğunu) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu’nun 4/5 maddesine göre, tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayır ayrı olacak şekilde senet düzenlendiğini, bu maddeye aykırı olarak düzenlenmiş senetler tüketici yönünden geçersiz olduğunu, devremülk satış vaadi sözleşmesine istinaden düzenlenen davaya konu senetler incelendiğinde, söz konusu senetlerin emre yazılı şeklinde düzenlendiğini, bu kapsamda senetler tarafı adına geçersiz olduğunu beyan ederek, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve avukat tutması halinde vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile görevsizliğine, davaya bakmakla görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin olduğuna” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Kanunu’nın 4. maddesi uyarınca taraflar tacir olmasa bile aralarındaki ilişki bono, poliçe veya çeke dayanıyorsa bu davanın ticari dava sayılacağının düzenlendiğini, işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, söz konusu senetlerin nama yazılı olmadığını, emre yazılı senetlerde emre yazılı olduğuna ilişkin bir ibareyi içermese bile yine de emre yazılı senet olarak kabul göreceğini, bu senetlerin nama yazılı olduğunun kabulü için emre yazılı olmadıklarının açıkça senet üzerinde belirtilmiş olması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1-k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının, davalının dava dışı … Sanayi Limited Şirketine devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. HD’nin 20/10/2011 tarih 2011/3304 E. 2011/19632 K. sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. HD’nin 28/02/2017 tarih 2017/561 E. 2017/2628 K. sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından; davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır