Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/859 E. 2022/1053 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Ayıplı Mal Nedeniyle)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 09/07/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten mermer fabrikasında kullanılmak üzere 30 tonluk portal vinç satın aldığını, vincin daha ilk ayında arıza yaptığını, malzemeleri müvekkili şirket tarafından alınmak üzere davalı şirket tarafından kablo tesisatının değiştirildiğini, vincin 30 tonluk yükü kaldıramadığını, 30 ton yük yüklendiğinde vincin ara ayak bağlantılarının bombe yaptığını, bir defasında kaldırılan mermer bloğunu kaçırması nedeniyle yükün vincin ayağına düştüğünü ve çalışan işçilerin kaçarak hayatlarını kurtardığını, bu nedenle müvekkilinin mermerleri ikiye bölmek zorunda kaldığını, bundan dolayı müvekkilinin blok başına 1 m3 (30 m2) zarara uğradığını, Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile vincin halı hazırdaki durumunun tespitinin yapıldığını, yapılan tespit ile vincin 28.310,00 TL. bedelle tamirinin mümkün olduğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vincin tamiri için gerekli olduğu tespit edilen 28.310,00 TL. tamirat bedelinin tespit raporunun tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, her iki tarafın da ticari şirket olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevine ve yetkisine itiraz ettiklerini, davacının ayıplı mal iddasını kabul etmediklerini, davacının TTK 23/c maddesindeki 2 ve 8 günlük ayıp muayene ve ihbar sürelerine uymadığını, müvekkilinin davaya konu ürünü 30/01/2012 tarihinde tam ve sağlam olarak, çalışır vaziyette teslim ettiğini, davacının ürünü yıllarca kullanıp faydalandığını, 3,5 yıl sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, satılanın alıcıya tesliminden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının söz konusu vincin satın alınması nedeniyle müvekkiline verdiği 10.000,00 TL.lik çekin ödenmediğini, bu nedenle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, yaklaşık 20.000,00 TL. davacıdan alacaklı bulunduklarını, Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası ile yaptırılan tespitleri ve bu dosyadan alınan bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini, söz konusu raporda kanca güvenlik mandalının takılı olmadığının belirtildiğini, söz konusu mandalın satışla birlikte davacıya teslim edilmiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bu mandal verilmemiş olsa dahi bunun açık bir ayıp olacağını ve 2 gün içerisinde muayene edilerek müvekkiline ihbar edilmiş olması gerektiğini, vinç yürüyüş takımının köprü, ayak vs. kısımlarının müvekkili şirket tarafından imal edilmediğini, bilirkişi raporunun bunlara yönelik kısımlarını kesinlikle kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda redüktörlerin sonsuz vida tipi olduğunun belirtildiğini, oysa müvekkili şirketin takmış olduğu redüktörlerin “helisel” tabir edilen 4-5 dişli barındıran bir redüktör olduğunu, raporda portal vinç köprüsünün 14.000 kg.lık olduğunun belirtildiğini, bu köprü ağırlığının yetersiz olduğunu, eğer vinçte taşımayla ilgili bir problem varsa bunun müvekkili şirket tarafından imal edilmemiş olan portal vinç köprüsünden kaynaklandığının açık olduğunu, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü’nün 378. maddesi uyarınca davacının 3 ayda bir yapılması gereken bakımları masraftan kaçındığı için yaptırmadığını, yaptırdığını iddia ediyorsa ispatlaması gerektiğini, söz konusu bakımlar yapılmış olsa idi frenin aşağı hareketi sırasında 15 cm.’lik kayma yapmayacağını, kedinin sağa sola hareketinin kısıtlanmayacağını ve raporda belirtilen olumsuz sonuçlara ulaşılmayacağını, bilirkişilerin mühendislik hatası olarak kabul ettikleri tekerlek milinden tahrik yönteminin üretimde % 90 oranında kullanılan ve alıcılar tarafından özellikle tercih edilen bir yöntem olduğunu, bilirkişilerin sözde eksikliklerin tamir ile giderilemeyeceği yönündeki görüşlerinin ve bu eksikliklerle ilgili tespit ettikleri rakamların da kabulünün mümkün olmadığını, davacının zarar iddiasının da gerçekçi olmadığını, varsa bu zararlarını ispat etmeleri gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….davalıdan satın alınan kedi ve yürüyüş takımının taahhüt edilen ağırlığı kaldırıp kaldıramadığının basit bir muayene ile tespitinin mümkün olduğu; kaldıramıyorsa bunun gizli değil açık bir ayıp olacağı ve bu durumda tacir olan davacının TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca 8 gün içerisinde gerekli muayeneyi yaparak varsa ayıp ihbarında bulunması gerektiği, davacının bu yönde bir ayıp ihbarının olmadığı; davaya konu vincin periyodik bakımlarına dair belgeleri ibraz etmek üzere davacı tarafa süre verilmişse de davacı tarafça verilen süre içerisinde herhangi bir belge ibraz edilmediği; bu hususta keşif yapılarak tanık dinlenmesi talebinde bulunulduğu; ancak davacı tarafça keşif ve tanık delillerine dayanılmamış olduğu ve davalı tarafın da söz konusu delilerin ikamesine muvafakat etmediği; böylelikle ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği….” gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin , davalı şirketten mermer fabrikasında kullanılmak üzere 30 tonluk portal vinç aldığını, ancak daha birinci ayda vincin arıza yaptığını, davalı şirkete bilgi verildiğini, malzemeler davacı müvekkilce alınmak üzere davalı yanca kablo tesisatının değiştirildiğini, ancak vinç ile ilgili sorun giderilmediğini, 30 tonluk mermer yüklendiğinde vincin ara ayak bağlantılarının bombe yaptığının tespit edildiğini, İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Tal. sayılı dosyası ile görevlendirilen bilirkişilerin tespitlerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, her şeyden önce raporun ” Bilirkişi Ortak Görüşü Ve Sonuç ” isimli bölümünün 6 numaralı tespitinin tamamen yetki aşımı olduğunu, bilirkişilerin incelemeye konu edilen vinçlerin tamir ve bakımlarının yapılıp yapılmadığı hususlarında belirsizlik olduğuna dair görüşlerine katılmanın mümkün olmadığını, müvekkile satılan vinç ile ilgili bakım ve onarımların yapılıp yapılmadığına ilişkin taraflarından bilgi istenmesi gerektiğini, bu hususta bakım ve onarım maddi vakıa olmakla her şekilde tanıkla ispatı mümkün olduğundan keşif mahallinde yahut talimatla iki tanığın dinlenmesini talep ettiklerini, ancak yerel mahkemece keşif ve tanık dinlenmesine ilişkin taleplerinin reddedilerek eksik inceleme ile davanın reddine karar verildiğini, 31.10.2018 tarihli afaki ve taraflı değerlendirmeler ve de hukuki görüşler ihtiva eden heyet raporunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, yerel mahkemece verilen haksız ve dayanaksız kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmünün yer aldığı, alınan bilirkişi raporuna göre satılan maldaki ayıbın teslim aşamasında yapılacak kontroller ile ortaya çıkabilecek ayıp olduğu, bu nedenle açık ayıp olduğu, davacının söz konusu mallardaki ayıpları kontrol ederek iki gün içerisinde durumu satıcıya bildirmediği, bu nedenle malları bu haliyle kabul etmiş sayılacağı, davacının açıkça yemin deliline dayanmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G