Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/839 E. 2021/431 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI : ../.. Esas ../.. Karar

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. …
İSTİNAF EDEN MÜDAHİL : 1- ..
VEKİLLERİ : Av. …
DİĞER MÜDAHİLLER : 2- ..
VEKİLLERİ : Av. ..
3- …
VEKİLİ : Av. ..
4- ..
VEKİLLERİ : Av. ….
5- ..
VEKİLLERİ : Av. …
6- ..
VEKİLLERİ : Av. ..
7- ..
VEKİLLERİ : Av. ..
8-..
DAVA : Konkordato

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
YAZIM TARİHİ : 31/03/2021
Davacı tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında 27/12/2009 tarihinde tesis edilen karara karşı müdahil .. .. A.Ş’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1990 yılında ahşap ürünleri üretimi ile iş hayatına başladığını, aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra 200 m2 iş yerinin küçük gelmesi üzerine, işletmelerini 600 m2 lık dükkana taşıdıklarını, işçi sayılarının 12 kadar yükseldiğini, seri halde taban tahtası, lambiri ve süpürgelik üretimi yapmaya başlandığını, 2007 senesinde … Sitesindeki 5000 m2 lik iş yerine taşındığını, müvekkilinin halen faaliyetlerine devam etmekte, yoğun şekilde sipariş ve mal almakta olduğunu, dilekçelerinin ekinde sunulan belgelerden müvekkil şirketin stoklarının miktarının görüleceğini, yine müvekkilinin hammaddeyi temin etmeye devam edeceği şirketten alınan taahhüt belgesinin de dilekçelerinin ekinde sunulduğunu, işletmeye kilit vurulması veya üretimin durdurmasının söz konusu olmadığını, şirketin 2018 Ocak Eylül döneminde üretimi ile yaklaşık 1.661.922,90 TL ciro elde ettiğini, ülke genelinde sürekli sipariş aldığını, müvekkil firmanın güvenli bir ortam elde ettikten sonra, projede öngörülen şekilde borçlarını ödeme konusunda hiçbir sıkıntı çekmeyeceğini, müvekkilinin dünyada ve ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar, döviz artışı ve piyasa daralması nedenlerinin yanında, oğlunun kurmuş olduğu ………. Şirketi için çekilen kredilere ve bu şirketin borçlarına kefil olması ve şirketin batması nedeniyle geçici bir sıkıntıya düştüğünü, müvekkilinin borçlar nedeniyle 5.000.000,00 TL değerindeki fabrikasının bulunduğu taşınmazı değerinin çok altında 3.000.000,00 TL’ye satarak kefil olduğu, borçların bir kısmını ödediğini, şirketin zaman zaman maliyetinin altında satışlar yaptığını, firmanın yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen faaliyetlerini sürdürmekte ve kar etmekte olduğunu, borçlarını ödeme konusunda her türlü fedakarlığın yaptığını, iyi niyetli olup, daha uzun zaman kendi sektöründe çalışma azmi ve kararlılığı içerisinde olduğunu, her ne kadar müvekkilinin borçlarını vadesinde ödeyemediği tespit edilmişse de konkordato projesinde firmanın içinde bulunduğu zor durumdan nasıl çıkacağı konusunun somut ve inandırıcı şekilde ortaya konduğunu, müvekkilinin yılda yaklaşık 2.000.000,00 TL karı olacağını, çalışanları, teknik kapasitesi ve hammadde tedarikinde sıkıntı yaşamamasından dolayı üretebilme, ürettiğini rahatlıkla satabilme ve sattığından kar elde edebilme imkanına sahip olduğunu belirterek ihtiyati tedbir ve konkordato talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…1-Davacının davasının kabulü ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı ve …. TC. Kimlik Nolu davacı …’in (revize edilmiş son haliyle) konkordato projesinin tasdikine,
2-Tasdik edilen Konkordato Projesi gereğince ;
a) Kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçlarının, konkordato komiserinin 13/12/2019 tarihli raporuna ekli, revize ödeme planına (projesine) uygun olarak ve 30/04/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere davacı tarafından tamamen ödenmesine,
b) Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısımları hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına,
c) Bu ödeme planının, bütün alacaklılar tarafından Uyap’tan temin edilebileceği gibi, istenildiğinde Mahkememizden de harçsız olarak bir suret alınabileceğine,
3-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, 2004 s. İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL (27/12/2019 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine,
4-Geçici ve kesin mühletin etkilerinin, Kanun’daki istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe (27/12/2019) kadar devam etmesine,
5-Bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olmasına ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
6-Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların, (bu adi konkordatoda) konkordato şartlarına tabi olmamasına; aynı kuralın karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerli olmasına,
7-Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hale gelmesiyle, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düşürülmesine ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
8-Borçlu tarafından, alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılacak vaadlerin hükümsüz olmasına,
9-Konkordatoya muvafakat etmeyen (adi) alacaklıların, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhfaza etmesine,
10-Tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için kayyım tayinine ve alacaklılar kurulu oluşturulmasına yer olmadığına,
11-2004 s. İİK’nin 305/d maddesine istinaden, 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifası için, (davacı borçlunun malvarlığının yeterli olduğu anlaşıldığından) teminat alınmasına veya aranmasına yer olmadığına,
12-Alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren İİK’nın 308/b-1. maddesi gereğince 1 ay içinde dava açabileceklerine, çekişmeli alacaklar yönünden İİK’nın 308/b-2. maddesi gereğince pay ayrılmasına ve bankaya depo edilmesine yer olmadığına,
13-Tasdik kararının 2004 s. İİK’nin 288. maddesi gereğince Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ilanı ile ayrıca geçici ve kesin mühletin bildirildiği ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
14-Konkordato komiseri ….’nin görevinin (kararın kesinleşmesi beklenmeksizin) karar tarihi (27/12/2019) itibariyle son bulmasına, kendisinin karar tarihine kadar olan ücretinin davacı avansından ödenmesine,
15-Davacı tarafın, İİK’nın 307. maddesi gereğince erteleme talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF TALEP EDENLER VE SEBEPLERİ:
.. .. Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından İİK’nun Alacaklılar Toplantısı Ve Projenin Kabulü İçin Gerekli Çoğunluk başlıklı 302. maddesinin b bendi 5. cümlesinde belirtilen hususa, alacaklılar toplantısı öncesi uyulması gerekenin uyulmadığını, itiraza uğrayan alacaklar için mahkemece pay ayrılmaması ve herhangi bir gerekçe belirtilmemesinin de bozma nedeni olduğunu, mahkeme tarafından kararda ilk projeden uzaklaşılarak karar verildiği gibi revize edilmiş son haliyle ifadesi kullanılarak alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun hangi takvim çerçevesinde ödeme yapacağının açıkça belirtilmesi gerektiği hükmünü içeren İİK 306 maddesine de aykırı karar verildiğini, davacının iş bu davayı açmaktaki asıl amacının alacaklıların, alacağına kavuşmasını sürünceme de bırakmak ve zaman kazanmak olduğunu, tasdik kararına konu projenin şirket kaynakları ile orantılı olmadığı gibi, alacaklılara zarar verme ihtimalinin yüksek ve başarı ihtimali olmayan bir proje olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, konkordato projesinin tasdik edilebilmesi için gereken koşulların gerçekleşmediğini belirterek istinaf talebinde bulunduğu,
DELİLLERİN İSTİNAF SEBEPLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava; adi konkordato talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/01/2020 tarih 2019/3021 Esas 2020/292 Karar sayılı ilamı).
Dava dosyası HMK’nın 26, 355 ve İİK’nın 285 ila 308. Maddelerindeki düzenlemeler nazara alınarak dava dosyası incelendiğinde; davacının dava dilekçesine İİK 286. maddesinde belirtilen belgeleri ve usulüne uygun vekaletnamenin eklendiği,
aynı yasanın 287 ve 289. maddelerinde belirtilen geçici mühlet ve kesin mühlet verilmesi şartlarının mevcut olduğu, verilen kararların usulüne uygun olarak ilan edildiği, gerek geçici mühlet ve gerekse kesin mühlet içerisinde konkordato komiseri tarafından düzenlenen raporların dosya içerisine alındığı, alınan raporların dosya kapsamına uygun denetime açık mahiyette olduğu davacı borçlu şirketin borca batık olmadığı, davacı borçlu şirketin adi alacaklıların toplam alacak tutarının 1.657.684,43 TL, adi alacaklıların toplam sayısının 26, projeye kabul oyu verenlerin adi alacak tutarının 1.010.792,14 TL, kabul oyu veren alacaklı sayısının 16 olduğu, kabul oyu kullanan adi alacağın toplam alacak tutarına oranının % 62, kabul oyu kullanan adi alacaklıların toplam alacaklı sayısına oranının % 59 olduğu, bu şekilde adi alacaklar yönünden konkordato projesinin onaylandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar sonucunda; istinaf talebinde bulunan müdahil .. .. Bankası A.Ş vekilinin İİK’nın 302. maddesindeki düzenlemeye uyulmadığı, çekişmeli alacaklar için mahkemece pay ayrılmaması, revize edilen projeye itibar edilmesi, projenin İİK 306. maddesine belirtilen düzenlemeye uygun olmadığı, davacı borçlunun iyi niyetli olmadığı talebinin zaman kazanmaya yönelik olduğu, projenin şirket kaynaklarıyla orantılı olmadığı ve konkordato projesinin tasdik şartlarının gerçekleşmediğine yönelik soyut beyanlara dayalı istinaf sebeplerinin dava dosyasındaki mevcut delillere göre yerinde olmadığı,
Tartışılması gereken diğer bir husus davacı tarafından teklif edilen konkordato projesinin kamu düzenine aykırılık teşkil eden hükümler içerip içermediği ve eşitlik kuralına uygun olup olmadığıdır.
Yargı kararlarında ve doktrinde ortak görüş olarak alacaklılarca kabul edilen konkordato projesinin borçlu ile alacaklılar arasında varılan bir mutabakat metni olduğu, İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde tenzilat konkordatosunda özellikle asıl alacaklardan belirli bir oranda fedakarlık yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, konkordato projesi ile ilgili eşitlik kuralının mutlak eşitlik olarak anlaşılmaması gerektiği, asıl alacakla ilgili belirli bir oranda feragat durumunda da çok olan alacaktan daha fazla, az olan alacaktan daha az fedakarlık yapılmış olacağından; somut olayda davacı borçlu tarafından teklif edilen ve alacaklılar toplantısı sonucunda İİK’nın 302. maddesinde belirtilen nisaplara uygun olarak kabul gören konkordato projesine göre, “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına.” ilişkin kararın kamu düzenine ve eşitlik prensibine aykırılık teşkil etmediği HMK.nın 26. maddesi gereğince teklif edilen ve alacaklılar tarafından kabul gören konkordato projesi doğrultusunda kurulan hükmün hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesinin konkordato projesinin tasdikine ilişkin delilleri taktir ve değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı nedeniyle müdahillerin istinafa başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstinaf eden müdahilin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan müdahil .. . … Bankası A.Ş. tarafından karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının istinaf eden müdahilden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan mühadil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/son cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın İİK’nın 308/a maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye ..
e-imzalıdır

Katip ..
e-imzalıdır

M.Ç