Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/838 E. 2021/304 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :….
ÜYE :…
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/… Karar

DAVACI : … – ….
VEKİLLERİ : Av. .
VEKİLLERİ : Av. .
2- …Kiralama A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. .
3- … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
4- … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ..
5- … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ..
6-… San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….
7- …
VEKİLLERİ : Av. …
8- …San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av….
9- .. Bankası
VEKİLİ : Av. ..

İSTİNAF EDEN
MÜDAHİLLER : 10-… A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
11- .. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
12- T… A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
13- … T.A.O.
VEKİLLERİ : Av. …
14- … . Tic. Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Konkordato
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
YAZIM TARİHİ : 10/03/2021
Davacı tarafından Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin ../.. esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında 23/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı, bir kısım müdahillerin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin plastik poşet, çöp torbası, çanta, çuval, file, damacana vb paketleme faaliyetlerini gördüğünü, 2014 yılında Konya’da kurulduğunu ve Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin 30/09/2018 tarihi itibariyle sermayesinin 500.000,00 TL olup tamamının ödendiğini, şirketin kuruluş tarihinden itibaren elde ettiği gelir ve karlılıklar incelendiğinde şirketin borca batıklık durumundan rahatlıkla çıkabileceğini, müvekkili şirketin kullandığı faizler, ülkedeki siyasi durumlar ve yüksek kur artışlarından dolayı kısa vadeli borçlarını ödeme güçlüğü yaşadığını, tedarikçilerine olan borçları için verdiği çekleri ödeyemez duruma geldiğini ve icra tehdidi altında bulunduğunu, müvekkili şirketin 25/09/2018 itibariyle keşide tarihi gelen çekleri firmanın maddi imkansızları nedeniyle yazdırıldığını, bunun dışında müvekkili firmanın yazdırılan 5 tane daha çeki bulunduğunu, şimdilik yapılan kısmi ödemelerle takiplerin engellendiğini, takiplerin itirazlar neticesinde durdurulduğunu, işletmenin alacaklılarının baskısı altında çalışamayacak duruma geleceğini ve firmanın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını beyan ederek müvekkili şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine, geçici konkordato komiseri atanmasına, şirkete karşı icra ve iflas yoluyla takip başlatılmasının engellenmesine, başlatılan tüm icra takiplerinin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve haciz kararlarının uygulanmamasına, şirketin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesine, alacaklı bankalardaki şirket hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasına, şirketin üretim faaliyetlerine ve iyileştirme projesine devam edebilmesi için leasing yolu ile temin ettiği makine ve ekipmanların .. Şirketi tarafından geri alınmasının veya muhafaza altına alınmasının engellenmesine, konkordato projesinin gerçekleştirilmesi için zorunluluk arz ettiğinden şirket malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak şirkete yedi emin olarak teslimine, ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 24/10/2018 tarihli ara kararı ile; “2004 s. İİK.nin 287/1. ve 287/4. maddeleri gereğince, … T.C. Kimlik No’lu davacı …’e bugünden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine”, komiser atanmasına ve borçlunun malvarlığını korumaya yönelik tedbirlere karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesince 23/01/2019 tarihli duruşma da verilen ara kararı ile; 2004 s. İİK.nin 289/3. maddesi gereğince, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı ve …. T.C. Kimlik No’lu davacı …’e 23/01/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıl süreyle konkordato kesin mühlet verilmesine” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davacının davasının KABULÜ ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı ve …. T.C. Kimlik nolu olan davacı …’in (revize edilmiş haliyle) KONKORDATO PROJESİNİN TASDİKİNE,
2-Tasdik edilen Konkordato Projesi gereğince;
a) Kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için, konkordato komiserinin son raporuna ekli ödeme planında yazıldığı şekilde ve 30.04.2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, 3’er aylık vadelerle ve 19 taksitte (yani toplam 57 ayda) davacı tarafından tamamen ödenmesine,
b) Adi alacaklılardan sadece….Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yapılacak adi alacak niteliğindeki ödemeler yönünden, bu şirket tarafından davacı …’e ödeme tarihlerinde, aynı alacaktan dolayı …. Ltd. Şti.’den ödeme yapılmadığına dair …. Ltd. Şti. temsilcilerinden ıslak imzalı yazı getirilmesi şartıyla ve … Ltd. Şti.’nin yapmadığı ödeme ile sınırlı olarak ödenmesine,
c) Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına,
3-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, 2004 s. İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL bağlayıcı hale gelmesine,
4-Geçici ve kesin mühletin etkilerinin, Kanun’daki istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe (bugüne) kadar devam etmesine,
5-Bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olmasına ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
6-Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların, (bu adi konkordatoda) konkordato şartlarına tabi olmamasına; aynı kuralın karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerli olmasına,
7-Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hale gelmesiyle, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düşürülmesine ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
8-Borçlu tarafından, alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılacak vaadlerin hükümsüz olmasına,
9-Konkordatoya muvafakat etmeyen (adi) alacaklıların, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhfaza etmesine,
10-Tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için alacaklılar kurulu veya kayyım tayinine yer olmadığına,
11-2004 s. İİK’nin 305/d maddesine istinaden, 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifası için, (davacı borçlunun malvarlığının yeterli olduğu anlaşıldığından) teminat alınmasına veya aranmasına yer olmadığına,
12-Alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açabileceklerine,

13-Tasdik kararının 2004 s. İİK’nin 288. maddesi gereğince Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ilanı ile ayrıca geçici ve kesin mühletin bildirildiği ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
14-Konkordato komiseri ..’nin görevinin (kararın kesinleşmesi beklenmeksizin) karar tarihi itibariyle (23/10/2019) son bulmasına, kendisinin karar tarihine kadar olan ücretinin davacı avansından ödenmesine,
15-Davacı tarafın, İİK’nın 307. maddesi gereğince, rehinli malların (gayrimenkul ve araçların) muhafaza ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesi talebinin reddine,
16-Davacı tarafın, İİK’nin 307. maddesi gereğince… A.Ş. ile BNP .. A.Ş.’ye ait FİNANSAL KİRALAMA KONUSU MALLARIN, MUHAFAZA VE SATIŞININ KONKORDATO PROJESİNİN TASDİKİ KARARINDAN İTİBAREN 1 YIL SÜREYLE ERTELENMESİ TALEBİNİN KABULÜ ile her iki şirkete ait finansal kiralama konusu malların muhafaza ve satışının bugünden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine,
Ancak…A.Ş. yönünden finansal kiraların aksatılmadan ödenmeye devam edilmesine,… A.Ş. yönünden ise bugünden itibaren 1 hafta içerisinde keşide edilecek ve en geç 2 hafta süre tanınacak noter ihtarnamesi ile … A.Ş.’den ödeme için hesap numarası istenmesi veya bu talepleri süresinde kabul görmez ise, sürenin sona erdiği tarihten itibaren 1 hafta içerisinde tevdi mahalli tayini yoluna gidilmesi suretiyle ödenecek hesabın tespiti ve… A.Ş. tarafından hesap numarasının bildirilmesi veya tevdi mahalli tayini yoluyla hesap numarası belirlenmesinden sonra da 1 hafta içerisinde birikmiş kiraların derhal ve topluca ilgili hesaba ödenmesine,
… A.Ş.’nin bundan sonraki taksitlerin de sözleşmedeki ödeme takvimindeki vadelerde ve ilgili hesaplara ödenmesine,
Finansal kiralamaya ilişkin her iki şirketin ödemelerinin anapara ve/veya faizlerinin aksatılması halinde bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEP EDENLER VE SEBEPLERİ:
Türkiye… T.A.O vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın konkordato talep eden davacıdan alacaklı olup verilen kararın yerinde olmadığını, konkordato talebi için yasada belirtilen şartların oluşmadığını, eksik inceleme ile hukuka ve yasalara aykırı karar verildiğini, rayiç değer bilançosundaki verilere göre firrmanın borca batık durumda olmadığını bu durumda konkordato teklifinde bulunmanın gerçeklikle bağdaşmadığını, doğru bir planlanma yapılmadığından firmanın kısa vadeli borçlarını ödeme gücünden yoksun hale geldiğini, firmanın bir kısım gayrimenkullerini satması halinde ödeme kabiliyetine kavuşacağını sunulan projenin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 27/09/2019 tarihli alacaklılar toplantısında davacının teklif ettiği konkordato projesine alacaklılar toplantısında olumsuz oy kullanıldığını, konkordatonun yasal şartlarının oluşmadığını, davacı tarafından sonucu öngörülemeyen ve gerçekleşme ihtimali son derece düşük olan bir konkordato projesi revize edildiğini ve sunulduğunu, yerel mahkemece davacı tarafından revize edilen proje ile konkordatonun tasdikine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının sunduğu konkordato ön projesinin samimi ve gerçekleştirilebilirlikten uzak olduğunu, davacının işbu davayı açmakta kötüniyetli olduğunu, zaman kazanma gayesinde olduğunu, alacak miktarlarının olduğundan düşük gösterildiğini, borçlunun müvekkiline olan borcunun toplamda 114.824,40 TL olarak bildirilmesine rağmen alacaklarının eksik kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordatonun tasdiki için İİK’nın aradığı şartların gerçekleşmediğini, konkordato projesinin tasdikine yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkemenin kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, yapılan finansal kiralama işlemi sonrasında ödenmeyen kira bedellerine ilişkin gerekli bildirimlerin gerek müdahale talep dilekçesinde gerekse alacak bildirimine davet sürecinde alacak bildirim dilekçesinde açıkça yapıldığını, yapılan tüm bildirilmelere rağmen konkordato projesinin tasdik edildiğini, konkordato talep edene, İİK’nın 307/a maddesi gereğince 1 yıl süreyle finansal kiralama sözleşmesine konu malların iade alınmasının önlenmesi imkanı veriliyor ise 307/d’ye de riayet edilmesi yani teminat yatırılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
… A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca esas sözleşmeler gereği müvekkili bankanın borçlu …’den 104.181,03 TL (23.01.2019 tarihi itibari ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla) alacağının bulunduğunu, dosya kapsamında konkordato projesinde kaydedilmiş alacaklar toplamının dikkate alınmadığını, alacak miktarlarının olduğundan düşük gösterildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu tutarın yanlış gösterildiğini, buna rağmen konkordatonun tasdik edildiğini, 27/09/2019 tarihli alacaklılar toplantısında davacının teklif ettiği konkordato projesine taraflarınca olumsuz oy kullanıldığını, proje kapsamında geçen “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerden feragat etmiş sayılmalarına…” şeklinde bulunan hükmün hakkaniyete uymadığını, ve kabul edilemeyeceğini, konkordato kararının kabul edilmesi için gerekli olan kanuni şartların sağlanmadığını, davacı şirketin alacaklıları zarara uğratmak ve zaman kazanmak için iş bu dava açtığını, İİK’da aranan konkordato şartları gerçekleşmediği halde, mahkeme tarafından konkordatonun tasdikine karar verildiğini, sunulan konkordato projesi neticesinde alacaklıların alacaklarına kavuşma imkânının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla konkordato projesi tasdik edilse dahi borçlu şirkete müvekkili banka tarafından kullandırılan ürünlerin kefalet teminatının bulunduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İSTİNAF SEBEPLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; adi konkordato talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/01/2020 tarih 2019/3021 Esas 2020/292 Karar sayılı ilamı).
Dava dosyası HMK’nın 26, 355 ve İİK’nın 285 ila 308. Maddelerindeki düzenlemeler nazara alınarak incelendiğinde; davacının dava dilekçesine İİK 286. maddesinde belirtilen belgeleri eklediği, aynı yasanın 287 ve 289. maddelerinde belirtilen geçici mühlet ve kesin mühlet verilmesi şartlarının mevcut olduğu, verilen kararların usulüne uygun olarak ilan edildiği, gerek geçici mühlet ve gerekse kesin mühlet içerisinde konkordato komiseri tarafından düzenlenen raporların dosya içerisine alındığı, alınan raporların dosya kapsamına uygun denetime açık mahiyette olduğu davacı borçlu şirketin borca batık olmadığı, davacı borçlu şirketin adi alacaklıların toplam alacak tutarının 3.493.917,75 TL, adi alacaklıların toplam sayısının 39, projeye kabul oyu verenlerin adi alacak tutarının 2.233.173,48 TL, kabul oyu veren alacaklı sayısının 29 olduğu, kabul oyu kullanan adi alacağın toplam alacak tutarına oranının %63,92, kabul oyu kullanan adi alacaklıların toplam alacaklı sayısına oranının %74,36 olduğu, bu şekilde adi alacaklar yönünden konkordato projesinin onaylandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar sonucunda; İstinaf talebinde bulunan müdahillerin, tasdik edilen konkordato projesinin uygulanabilir bir proje olmadığı, projenin gerçekleşme ihtimali bulunmadığı, usulüne uygun tasdik edilmediği, projenin hakkaniyete uygun olmadığı, alacakların eksik kaydedildiği, davacının kötü niyetli olduğu, davacı talebinin alacaklıları zarara uğratma ve zaman kazanmaya yönelik olduğuna ilişkin istinaf sebepleri ve müdahil… A.Ş.’nin finansal kiralama konusu malların muhafaza ve satışının Bir Yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesine rağmen teminat almamasının yönelik soyut beyanlara dayalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı esastan reddi gerektiği,
Alacaklı… A.Ş’nin İlk derece mahkemesindeki yargılama sırasında İİK’nın 288. maddesi gereğince yapılan ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürerek itirazda bulunmadığı ve ilk derece mahkemesince deliller esastan değerlendirilip nihai karar verilene kadar müdahale talebinde bulunmadığı anlaşılmış olup; HMK’nın 357/1 maddesi gereğince istinaf aşamasında müdahale talebinde bulunulması yasal olarak mümkün olmadığından; .. Bankası A.Ş’nin müdahale talebine ilişkin dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği,
Tartışılması gereken diğer bir husus davacı tarafından teklif edilen konkordato projesinin kamu düzenine aykırılık teşkil eden hükümler içerip içermediği ve eşitlik kuralına uygun olup olmadığıdır.
Yargı kararlarında ve doktrinde ortak görüş olarak alacaklılarca kabul edilen konkordato projesinin borçlu ile alacaklılar arasında varılan bir mutabakat metni olduğu, İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde tenzilat konkordatosunda özellikle asıl alacaklardan belirli bir oranda fedakarlık yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, konkordato projesi ile ilgili eşitlik kuralının mutlak eşitlik olarak anlaşılmaması gerektiği, asıl alacakla ilgili belirli bir oranda feragat durumunda da çok olan alacaktan daha fazla, az olan alacaktan daha az fedakarlık yapılmış olacağından; somut olayda davacı borçlu tarafından teklif edilen ve alacaklılar toplantısı sonucunda İİK’nın 302. maddesinde belirtilen nisaplara uygun olarak kabul gören konkordato projesine göre, “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına.” ilişkin kararın kamu düzenine ve eşitlik prensibine aykırılık teşkil etmediği HMK.nın 26. maddesi gereğince teklif edilen ve alacaklılar tarafından kabul gören konkordato projesi doğrultusunda kurulan hükmün hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatiyle; ilk derece mahkemesinin konkordato projesinin tasdikine karar vermesi ile ilgili delilleri değerlendirme ve taktirinde hukuka aykırılık bulunmadığı bu nedenle; müdahillerin istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Müdahiller… T.A.O,…. Bankası A.Ş.,…. A.Ş., … A.Ş… Plas. ve Dek. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-…Bankası A.Ş.’nin müdahale talebine ilişkin dilekçesinin REDDİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller….T.A.O,.. A.Ş.,… A.Ş.,… A.Ş., .. Plas. ve Dek. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL harçtan her birinden peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının bu müdahillerden ayrı ayrı tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6- Kararın tebliğ işlemlerinin İİK’nın 164/1 maddesi ve HMK’nın 359/3 maddesi gereğince dairemiz tarafından resen taraflara tebliğine,
7- Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın İİK’nın 308/a maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip ..
e-imzalıdır

A.G