Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/811 E. 2022/896 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
YAZIM TARİHİ : 30/05/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas – …. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalılardan …’ye ait olan, diğer davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve … plakalı römorkun, müvekkili şirkete Nakliyat …. Sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı ….’ne ait emtiaları yine dava dışı ….’ne sevk edilmek üzere taşırken 26/05/2015 tarihinde römorkun devrilmesiyle oluşan trafik kazası sonucu emtiaların zarar görerek hasarlandığını, meydana gelen kazada sürücü davalı …’nin % 100 kusurlu olduğunu, sigortalısına hasar bedelini ödeyen müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu, davalılardan hasar bedeli talep edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine aleyhlerine takip başlatıldığını ancak, davalıların haksız itirazı ile takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, müvekkili adına kayıtlı aracın dava dışı ….’ne bağlı olarak çalıştığından davacı ve sigortalısının muhatabının bu şirket olduğunu, diğer müvekkili …’nin kusurlu bulunma nedeninin emtianın yanlış yüklenmesi olduğunu, bu durumda römorkun devrilmediğini, aracın kullanımından kaynaklanan bir kusur olmadığını, kusurun emtianın hatalı yüklenmiş olması olduğundan yüklemeyi kimin yaptığı ve yüklemenin doğru yapılıp yapılmadığından kimin sorumlu olduğuna bakmak gerektiğini, yüklemenin sigortalının çalışanları tarafından yapıldığını, müvekkilinin yükleme işlemi yapmadığı gibi yüklemenin, müvekkilinin görev ve sorumluluğunda olmadığını, yüklemeye ilişkin tüm sorumluluğun davacının sigortalısına ait olduğunu dolayısıyla emtianın zarar görmesinde, müvekkillerinin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin görevi olmamasına rağmen, yüklemeyi yapan şirket personelini yüklemenin doğru yapılması konusunda uyardığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… Dosya incelendiğinde, davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına ödemiş olduğu zarar nedeniyle ödemiş olduğu tazminat miktarını kazada sorumlu olan şahıslara rücu etmesinden kaynaklanan alacağının takibe koyması ve icraya konulan takibe yapılan itirazın kaldırılması için açılan itirazın iptali davasıdır.
TTK.nun 875. Maddesinde taşıyıcının sorumluluğu açık olarak belirtilmiştir. Her ne kadar taşıyıcı taşıma sözleşmesinde tarafı olmadığını taşıyan şirketin bir elamını olduğunu iddia etmiş olsa da, yine diğer davalı aracın sadece kullanan olduğu savunmasını yapmış olsa da davalılar BK.nun 166 ve 61. Maddeleri uyarınca taşıma işinden dolayı müteselsilen sorumludurlar.
Yine TTK.nun 1472. Maddesi gereğince sigortacı sigorta tazminatı ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalıların gerek kaza tutanağında gerekse alınan bilirkişi raporunda % 100 kusurlu oldukları anlaşılmıştır. Her ne kadar davalıların yüklemeden kendilerini sorumlu tutmadıklarını iddia etseler de, taşıyan ve malın teslim alınmasından itibaren aynı hassasiyeti göstermek zorunluluğu mevcuttur.
Dosya incelendiğinde, TTK.nun 876. Maddesindeki özen gösterme sorumluluğunun davalılarca yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Dosya incelendiğinde, bilirkişinin 2918 s. Trafik Kanunu’nun 1-b maddesi uyarınca, davalının aracın yük ve teknik özellikleriyle trafik durumunun gerektiği şartlara uymadığı nedeniyle % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, her ne kadar davalının olaydaki eşyaların yüklenmesinde kusuru olmadığını kaza raporunda dorsede bulunan dava konusu emtiaların araç üzerinden düşerek yola devrildiği ancak, dorsenin devrilmediği, dorsenin devrilmemesi durumunun araç sürücüsünün kusursuz olduğu anlamına gelmeyeceği bilirkişi raporunca tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacağın miktarı belirli olup bu haliyle likit olduğundan asıl alacak üzerinden İİK.nın 67/2 maddesi uyarınca % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının Konya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12492 E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 37.066,65 TL üzerinden takibin devamına, hükmedilen 37.066,65 TL’nin % 20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, camları taşıyacak sehpaları temin etmek, cam boyutuna göre sehpa kullanmak ve sehpaları tabana sabitlemek görevinin yükleme elemanlarına ait olduğunu, bilirkişinin camların yanlış yüklendiğini dair görüş bildirmediğini, bu nedenle yüklemeyi kimin yaptığını, hatalı yüklemeye kimin neden olduğunun belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücu alacağının tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece bilirkişi raporu alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, bilirkişinin uzmanlığı uyuşmazlığı çözmeye yetkin olmadığı gibi, rapor da yetersiz ve denetime elverişli değildir. Zira, davalı tarafça savunma ve rapora itiraz olarak hasarın yüklemeden kaynaklandığı, yüklemenin de davacının sigortalısı tarafından yapıldığı savunulduğuna göre, davalının bu savunma ve itirazı üzerinde durularak ambalaj ve yüklemenin kim tarafından yapılacağı konusunda taşınan emtianın vasfı da nazara alınarak bir teamülün bulunup bulunmadığı araştırılıp, aralarında taşıma, sigorta ve dava konusu emtiadan anlayan bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden taraf iddia ve savunmalarını, davalının itirazlarını karşılayan, dosyadaki mevcut delilleri ve ekspertiz raporunu da değerlendiren denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gibi, davacı tarafça dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunulmamasına kaldı ki talepte bulunulsa dahi rücu alacağının tazmini istemine dayalı işbu davada icra inkar tazminatına da hükmedilemeyecek olmasına rağmen HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına da aykırı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde olmadığından davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ve icra inkar tazminatı yönünden de re’sen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/05/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T