Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/77 E. 2020/140 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Enerji Elektrik Üretim Sanayi Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş
VEKİLİ : Av. …- …
DAVA : İşlem İptali İle Maddi Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
YAZIM TARİHİ : 31/01/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 02/05/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Karaman İli Merkez İlçesi … Köyü … nolu Parselde 500 KW gücünde lisanssız güneş enerjisi santrali kurmak için gerekli bütün proje ve belgelerle 30/10/2015, 29/12/2015 ve 29/02/2016 tarihlerinde müracaatta bulunduğunu, ancak davalı tarafın hukuka aykırı olarak bu başvuruları reddettiğini, müvekkili şirketin ilk başvurusunun reddi kararına karşı 27/10/2016 tarihinde yazılı olarak davalı tarafa itiraz ettiğini, davalı tarafın ise müvekkilinin üretim tesisi ile şebeke arasındaki mesafenin 5 km’den fazla olması nedeniyle başvurularının olumsuz neticelendirildiğini, müvekkilinin başvurularında …’a ait Karaman OSB Trafo Merkezinde kapasitenin var olduğunun tarafların kabulünde olduğunu, Yönetmeliğin 6.maddesinde hangi gerekçelerle bağlantı başvurusu taleplerinin reddedileceğinin belirtildiğini, tesis ile şebeke arasındaki mesafenin 5 km’den fazla olmasının bunlar arasında olmadığını, bu nedenlerle müvekkil şirketin Karaman İli … Köyü … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde kuracağı 500 KW gücündeki lisanssız GES santrali için yaptığı 30/10/2015, 29/12/2015 ve 29/02/2016 tarihli başvurularının davalı tarafça reddinin haksızlığının tespitine, müvekkilinin bağlantı başvurusunun kabulü ile çağrı belgesi verilmesine, verilecek çağrı belgesi ve santral yapım süresi de nazara alınarak müvekkilinin kar kaybı, üretim maliyetleri düzeyindeki artışın döviz cinsinden olması ve maliyetlerdeki aşırı artıştan kaynaklı zararı için şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, çağrı belgesi verilmesine hükmedilmesi halinde 31/12/2017 tarihine kadar geçici kabulü yapılacak tesislerin dağıtım sistemi kulanım bedellerinin indirimli uygulanması mümkün iken bu tarihten sonra geçici kabulü yapılacak tesislerin bu indirimden yararlanması mümkün olmadığından müvekkilinin de 2017 yılının sonuna kadar tesisi bitirmesi imkansız olduğundan, dağıtım sistemi kullanımı bedelini alacak olan davalının başvuru esnasındaki mevzuat ve kurul kararları çerçevesinde indirimli tahsil etmesine, çağrı belgesi verilmesi taleplerinin imkansızlık sebebiyle reddi halinde davanın haksız eylemi sonucu müvekkilinin üretim tesisi yapması imkansız hale geldiğinden kar kaybının ve zararının şimdilik 10.000 TL’sinin haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davaya konu GES dahil alternatif enerji üretimi başvurularına elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin tebliğin 8/4.maddesi uyarınca komisyonca değerlendirilerek karara bağlandığını, başvurucular arasında adaletli davranıldığını, davacının ilk başvuru tarihinin 30/05/2015 olduğunu, ilk başvuru tarihi itibariyle dava açma süresinin başlamış olması nedeniyle davanın süresinde açıldığının kabul edilemeyeceğini, davacının davasının ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”…Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün 28/11/2016 tarih 2016/…… esas 2016/…..karar sayılı kararında bu tür uyuşmazlıklarda adli yargı yerinin görevli olduğuna karar verilmişse de, dava konusu işlemin özelleştirme nedeniyle devredilen kamusal bir yetkinin kullanılmasından kaynaklanması, davalı şirketin kamu hizmeti veren tekel niteliğinde bir tüzel kişi olması, davaya konu işlerde tam bir sözleşme serbestisine sahip olmaması, bağlantı başvurularının ne şekilde yapılacağının ve hangi usullerle değerlendirilip ne şekilde sonuçlandırılacağının bu hususta çıkarılmış yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş olması hususları göz ardı edilerek, sırf dava konusu işlemi tesis eden tarafın bir özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiğinin kabulü mümkün olmadığı gibi adli yargı mahkemelerinin özel hukuk tüzel kişilerini başkalarıyla sözleşme yapmaya icbar edecek bir karar vermeleri de hukuken mümkün olmadığı…” gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konya … ATM’nin aynı mahiyette olan benzer kararının dairenin ….. esas … karar sayılı kararı ile çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesi ile bozulduğunu, verilen kararın gerekçesinin davalı şirketin durumunun ve enerji mevzuatının tam olarak araştırılmamasından kaynaklandığını, kararın haksız olduğunun anlaşılabilmesi için Elektrik Enerji Sisteminin temeli olan mevzuatın bilinmesi gerektiğini, davalı Medaş’ın özel hukuk hükümlerine tabi olan özel tüzel kişisi olduğunu, kamu iktisadi devlet teşekkülü olmadığını, uyuşmazlık mahkemesi kararı uyarınca da davada adli yargının görevli olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Lisanssız G.E.S bağlantı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı Medaş özel hukuk tüzel kişisidir.
İdari Yargılama Usulüne ilişkin 2577 sayılı Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.
Buna göre, davanın açıldığı tarihte davalı mevkinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Medaş’ın olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi … E. … K. 29/04/2019 tarihli kararı ile … E. … K. 24/09/2018 tarihli kararlarında özetle; davacı şirketin “lisanssız elektrik üretimi” için yaptığı bağlantı başvurularının reddine ilişkin davalı şirket işleminin iptali ve tazminat istemiyle açtığı davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Davacı şirketin lisanssız elektrik üretimi için yaptığı bağlantı başvurusunun reddine ilişkin davalı şirket işlemi sebebiyle maddi tazminat davasında davalı şirketin kamu kurumu olmadığı, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava da bulunduğundan söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan mevcut delil durumu ve HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2019 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır