Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : 1- … (T.C Kimlik No: …)
: 2- … İnşaat Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece … tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı aleyhine ihtiyati tedbir istenenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; aleyhine tedbir istenen …’ün … Ltd.Şti.’nin imza yetkilisi ve sahibi olduğunu, müvekkili şirket ile davalının adi ortaklık ilişkisi kurduğunu, … konutları isimli büyük bir inşaat projesi gerçekleştirdiklerini, inşaat neticesinde satılan dairelerin gelirlerinden bir kısmının kambiyo senedi olarak … tarafından teslim alındığını, daha sonra bu evraklar herhangi bir tasfiyeye konu edilmeden şirketin kasasından alınıp müvekkilinin eli ürünü olmayan ciro imzaları atılarak icra takibine konu edildiğini, bu hususta Konya CBS … hazırlık sayılı dosyasının bulunduğunu, müvekkilinin tasfiye edilmemiş bir adi ortaklık kapsamında …’e borcu bulunmadığını, aleyhine tedbir istenenin adi ortaklığı müştereken temsil ve ilzama yetkili kişi olduğunu, dava dışı … Ltd.Şti’nin müvekkili aleyhine açtığı adi ortaklığın tasfiyesi davasında tedbir istenilen senetlerin de adi ortaklık kapsamında alındığının beyan edildiğini, taraflar arasında çok sayıda uyuşmazlık bulunduğunu, Konya … İcra Dairesi … esas ve … esas sayılı icra dosyalarında açacakları menfi tespit davalarından önce arabuluculuk yoluna başvuracaklarından müvekkillerin hak kaybına uğramaması için takdiren teminatsız olarak takiplerin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 08/10/2019 tarihli karar ile Konya … İcra Dairesi … esas ve … esas sayılı icra takiplerinin davacılar yönünden geçici olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili dilekçesinde; davacının mahkemeyi yanıltıcı beyanlar vererek dosyanın tahsilini geciktirmeyi amaçladığını, davacının aynı bonolar ile ilgili Konya … İcra Hukuk Mahkemesi … ve … esas sayılı dosyalara sunduğu beyanında ciroları bizzat davacının kendisinin ciroladığını kabul ettiğini, davacının açmış olduğu her iki davanın da reddedildiğini, icra mahkemesinde kıymetli evrakları kendisi ciroladığını kabul ettiği halde iş bu başvurusu ile aynı ciroları inkar ettiğini, verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, “…Konya … İcra Müd. … ve … esas sayılı dosyalarına konu edilen bonolardaki … Ltd. Şti.’ne atfen atılan imzaların bu şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı yönündeki iddia karşısında 6100 sayılı HMK’nun 209. maddesi gereğince takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu; muteriz tarafça Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve … esas sayılı dosyalarında ihtiyati haciz talep edenlerin söz konusu bonolordaki ciroların kendilerine ait olduğu yönünde beyanlarının bulunduğu iddia edilmişse de, bu dosyaların incelenmesi sonucunda, söz konusu beyanların ciroları benimseyip kabul etmeye değil tarif etmeye yönelik olduğu, açık bir ikrarın söz konusu olmadığı; mahkememizce verilen kararın tamamen tedbir mahiyetinde olup esasa ilişkin açılacak davalarda söz konusu imzaların adı geçene ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesi ile bu hususun vuzuha kavuşacağı ve sonucuna göre bir karar verileceği..” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili dilekçesinde; Konya … İcra Hukuk Mahkemesi … ve … esas sayılı dosyalar ile takibin iptalini talep ettiğini, burada “… ve … tarafından cirolanmış ardından sırasıyla … ve … tarafından cirolanmıştır” şeklinde beyanda bulunduğunu, ciroları bizzat davacının kendisinin ciroladığını kabul ettiğini, davacının açmış olduğu her iki davanın da reddedildiğini, icra mahkemesinde kıymetli evrakları kendisi ciroladığını kabul ettiği halde iş bu başvurusu ile aynı ciroları inkar ettiğini, davacının yapmak istediği icra dosyasının tahsilini geciktirmek olduğunu, verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile tabin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 209.maddesinde ise;”1)Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir (karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2)Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki yazıya ve imzaya itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında özel hüküm olan HMK’nın 209. Maddesine dayanılarak, HMK’nın 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü göz önünde bulundurmak suretiyle aynı yasanın 389 ve devamı maddeleri gereğince; tarafların ileride telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Somut olay değerlendirildiğinde; aleyhine tedbir istenen tarafından Konya … İcra Müdürlüğü … ve … esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, menfi tespit davasının arabuluculuk şartına tabi olması nedeniyle takibe konu senedin adi ortaklık kurdukları … Ltd. Şti. yetkilisi davalı tarafından teslim alındığı, daha sonra herhangi bir tasfiyeye konu edilmeden davacılar dışında meşru hamil olmayan kişiler tarafından ciro edilerek takibe konu edildiği belirtilerek tedbir talebinde bulunulduğu, bu iddianın sahteliğe yönelik olduğu ve ilk derece mahkemesince tedbir talebinin HMK’nın 209. maddesi delaleti ile HMK 389 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler gereğince kabul edildiği anlaşıldığından, verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, HMK 394(2) maddesi uyarınca teminata ilişkin olarak yapılan bir itirazda bulunmaması karşısında aleyhine ihtiyati tedbir istenenin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati tedbire itiraz edenin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL eksik harcın aleyhine tedbir istenenden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır