Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/71 E. 2020/144 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :… (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
NUMARASI : … Esas -… Karar

DAVACI : … Enerji Elektrik Üretim Sanayi Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
YAZIM TARİHİ : 03/02/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 02/05/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik çerçevesinde Karaman İli Merkez İlçesi … Köyü … nolu Parselde 750 KW gücünde lisanssız güneş enerjisi santrali kurmak için gerekli bütün proje ve belgeleri eksiksiz tamamlayarak 30/10/2015, 29/12/2015 ve 29/02/2016 tarihlerinde müracaatta bulunduğunu; ancak davalı tarafın başvuruları reddettiğini; müvekkili şirketin ilk başvurusunun reddi kararına karşı 27/10/2016 tarihinde yazılı olarak davalı tarafa itiraz ettiğini; davalı tarafın ise müvekkilinin üretim tesisi ile şebeke arasındaki mesafenin 5 kilometreden fazla olması nedeniyle başvurularının olumsuz neticelendirildiğini bildirdiğini; müvekkil şirketin eksiksiz evraklarla yaptığı üç başvurunun da mevzuata aykırı olarak reddedildiğini; müvekkilinin başvurularında …’a ait Karaman … Trafo Merkezinde kapasitenin var olduğunun tarafların kabulünde olduğunu; yönetmeliğin 6. maddesinde hangi gerekçelerle bağlantı başvurusu taleplerinin reddedileceğinin belirtildiğini; tesis ile şebeke arasındaki mesafenin 5 kilometreden fazla olmasının bunlar arasında olmadığını; bu nedenlerle müvekkil şirketin Karaman İli … Köyü … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde kuracağı 500 KW gücündeki lisanssız GES santrali için yaptığı 30/10/2015, 29/12/2015 ve 29/02/2016 tarihli başvurularının davalı tarafça reddinin haksızlığının tespitine, müvekkilinin bağlantı başvurusunun kabulü ile çağrı belgesi verilmesine, verilecek çağrı belgesi ve santral yapım süresi de nazara alınarak müvekkilinin kar kaybı, üretim maliyetleri düzeyindeki artışın döviz cinsinden olması ve maliyetlerdeki aşırı artıştan kaynaklı zararı için şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; çağrı belgesi verilmesine hükmedilmesi halinde 31/12/2017 tarihine kadar geçici kabulü yapılacak tesislerin dağıtım sistemi kulanım bedellerinin indirimli uygulanması mümkün iken bu tarihten sonra geçici kabulü yapılacak tesislerin bu indirimden yararlanması mümkün olmadığından müvekkilinin de 2017 yılının sonuna kadar tesisi bitirmesi imkansız olduğundan, dağıtım sistemi kullanımı bedelini alacak olan davalının başvuru esnasındaki mevzuat ve kurul kararları çerçevesinde indirimli tahsil etmesine; çağrı belgesi verilmesi taleplerinin imkansızlık sebebiyle reddi halinde davanın haksız eylemi sonucu müvekkilinin üretim tesisi yapması imkansız hale geldiğinden kar kaybının ve zararının şimdilik 10.000,00 TL’sinin haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine dair ihale sonrasında Türkiye Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … Satış Hizmetleri A.Ş. arasında yapılan 30/10/2009 tarihli sözleşme uyarınca …’a ait olan …’ın tüm hisselerinin … Satış Hizmetleri A.Ş. ‘ye satıldığını ve bu şekilde müvekkili şirketin özelleştirildiğini; yapılan sözleşme ile şirketin faaliyet gösterdiği bölgede bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisi ve bu tesislerin işletilebilmesi için zorunlu olan taşınır taşınmaz malların işletim hakkının müvekkili şirkete bırakıldığını, ancak hat, tesis, taşınır ve taşınmazların mülkiyeti korunarak açıkça …’a ait kalacağının hükme bağlandığını; müvekkili şirketin davaya konu hat ve tesislerin işleteni olduğunu, mülkiyetin kamu tüzel kişisi olan …’a ait olduğunu; malik olan …’ın 15 yıl hat ve tesislerde herhangi bir yenileme ve tadilat yapmayacağının belirlendiğini; hat ve tesislere verilecek her zararın kamu malına verilmiş olacağını; bu nedenle başta müvekkili şirket olmak üzere herkesin bu hat ve tesisleri korumak, özenle kullanmak, bunlara zarar verebilecek veya kullanım ömürlerini kısaltacak işlemlerden kaçınmak zorunda olduğunu; GES dahil alternatif enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin bu hatlara bağlanması sağlanırken bu gerçeğin göz önünde bulundurulması gerektiğini; müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin aynı zamanda toplumsal bir hizmet olduğunu; bu nedenle hizmetin niteliği gereği sürekli, kesintisiz ve ve düzenli olarak bu hizmeti sunmak zorunda olduğunu; diğer taraftan enerji pazarlama şirketlerine karşı da enerji sağlama ve ulaştırma sorumluluğu bulunduğunu; müvekkili şirketin aynı zamanda kar amacı güden bir şirket olması nedeniyle alacağı kararlarda da basiretli bir tacir olarak hareket etmek zorunda olduğunu; davaya konu GES dahil alternatif enerji üretimi başvurularının Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine ilişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in 8/4 maddesi hükmü uyarınca, müvekkili şirket dahil dağıtım şirketleri tarafından kurulacak komisyonlarca değerlerdirilerek karara bağlandığını; iletim esnasında oluşacak kayıpların önlenmesi ve diğer teknik nedenlerle bağlantı yapılan noktanın trafo merkezine kuş uçuşu 5 km’den uzak olmaması gerektiğini; bu mesafenin 5 km’yi aşması halinden kayıpların ciddi oranda arttığını ve bunun da kamunun zararına neden olduğunu; davacının ilk başvuru tarihinin 30/10/2015 olduğunu; “dağıtım sistemine bağlanabilecek teknik yönden uygun bir dağıtım hattı bulunmaması nedeniyle” talebi reddedildiği halde ısrarla aynı noktadan başvuru yaptığını; ilk başvuru tarihi itibariyle dava açma süresinin başlamış olması nedeniyle eldeki davanın süresinde açıldığının kabul edilemeyeceğini; davacının henüz yatırım bile yapmadığı, kurmadığı tesis için tazm,inat talep emesinin mümkün olmadığını beyanla davacının davasının ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; sırf dava konusu işlemi tesis eden tarafın bir özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiğinin kabulünün mümkün olmayacağı, adli yargı mahkemelerinin özel hukuk tüzel kişilerini başkalarıyla sözleşme yapmaya icbar edecek bir karar vermelerinin de hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın çözüm yerinin idari yargı olarak belirlediğini, benzer kararla ilgili olarak verilen kararın Dairemiz tarafından verilen … Esas … Karar sayılı ilamı ile işbu davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesiyle bozulduğunu, verilen kararın gerekçesinde davalı şirketin durumunun ve enerji mevzuatının tam olarak araştırılmamasından kaynaklı olduğunu, bunun için öncelikle Elektrik Enerjisi Sisteminin temeli olan mevzuatın bilinmesi gerektiğini, Elektrik Enerjisi Hukukunun ve Elektrik Enerjisi Sisteminin temelinin 6446 ve 4628 sayılı kanunlar olduğunu, EPDK’nın yayımladığı düzenleyici işlemler ile EPDK’nın sektördeki üretici, dağıtıcı, iletim ve üretim yapan aktörler için aldığı bireysel idari işlemler dışındaki bütün işlemlerin Özel Hukuk Hükümlerine tabi olduğunu, …’ın özel hukuk tüzel kişisi olup kamu iktisadi devlet teşekkülü dahi olmadığını, davalı şirketin kamu gücünü kullanıyor gibi görünse de tamamen özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, davada adli yargının görevli olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Lisanssız Güneş Enerjisi Santrali Bağlantı Başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık mahkemesi … Esas -… Karar 29/04/2019 tarihli kararı ile … Esas – … Karar 24/09/2018 tarihli kararlarında özetle; davacı şirketin “lisanssız elektrik üretimi” için yaptığı bağlantı başvurularının reddine ilişkin davalı şirket işleminin iptali ve tazminat istemiyle açtığı davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Davacı şirketin lisanssız elektrik üretimi için yaptığı bağlantı başvurusunun reddine ilişkin davalı şirket işlemi sebebiyle maddi tazminat davasında davalı şirketin kamu kurumu olmadığı, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava da bulunduğundan söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan mevcut delil durumu ve HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, aynı yasanın 353/1.a maddesi gereğince; taraflar arasındaki ihtilaflarla ilgili delillerin toplanması ve esastan değerlendirilmesi yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2019 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARIN KALDIRILMASINA, dava dosyasının ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır