Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/698 E. 2022/671 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI : …. Esas -… Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas – …. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, tüm ihtarlara rağmen 12/09/2017 tarihli ödeme planında öngörülen ödemeyi yapmayan davalı kooperatif hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacının kooperatif üyeliğinden istifası nedeniyle başlatmış oldukları icra takibinin haksız olduğunu, kooperatiften istifa ve ihraç edilen üye sayısının fazla olması nedeniyle kooperatifin toplanan aidatları geri ödeyecek durumda olmadığını ve ödemelerin üç yıl ötelendiğini, bu nedenle alacağın henüz muaccel hale gelmediğini ayrıca, cari giderler düşüldükten sonra alacak miktarının netleşeceğini ve bu durumun da yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının 30/12/1997 tarihinde davalı kooperatife üye olduğu ve 12/09/2017 tarihinde üyelikten istifa ettiği, bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı; davacı tarafından davalı kooperatife yatırılan üye aidat tutarının 92.123,54 TL. olduğu; davalı kooperatifin ticaret sicil gazetesinde yayımlanan son genel kurulunun 13/03/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurulu olduğu; davacının ise 12/09/2017 tarihinde istifa ettiği; yani davacının istifasından sonra davalı kooperatifin herhangi bir genel kurul yapmadığı; dolayısı ile üye ödemelerinin 3 yıl ötelenmesine ilişkin alınmış ve hukuken geçerli herhangi bir genel kurul kararının söz konusu olmadığı; her ne kadar istifa halinde üyelikten çıkma payı alacağı, istifa tarihinden sonra yapılacak ilk genel kurulda bilançonun onaylanmasından bir ay sonra muaccel hale gelirse de, davalı kooperatifin alacak muaccel hale gelmeden davacıya ödeme planı verdiği ve söz konusu ödeme planı altındaki imzalara ilişkin olarak icra takibine itirazda bulunmadığı gibi işbu davaya sunduğu cevap dilekçesinde, yani yasal süresi içerisinde bu yönde bir itirazda bulunmadığı; böylelikle söz konusu belge altındaki imzaların davalı kooperatif yetkililerinden sadır olduğunun kabulü gerekeceği; davalı kooperatifin ödeme planı vermekle kendisini bağladığı ve buna göre ödeme planında yer alan ve takip tarihinden önce vadesi gelen toplam 54.000,00 TL. çıkma payı alacağının muaccel hale geldiği anlaşılmakla davanın kabulü…”ne dair, davalının Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına, takip konusu alacağın % 20’si tutarındaki 11.074,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacının, müvekkili kooperatiften muaccel bir alacağının bulunmadığını, müvekkili kooperatifi bağladığı söylenilen ödeme planının da kooperatif tarafından hazırlanmış bir ödeme planı olmadığını, 12/09/2017 tarihli bu belgedeki imzaların kooperatif yetkililerine ait olmadığını, alacak likit olmadığından hükmedilen icra tazminatının yerinde bir karar olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalıdan olan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacının davalı Kooperatif üyesi olup, daha sonra istifa ettiği ve davalıdan alacağı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, işbu alacağın muaccel olup olmadığı ve davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak benimsenen bilirkişi raporu uyarınca yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı, davalı tarafça imza itirazının takip ve yargılama sırasında davaya cevap aşamalarında ileri sürülmeyip, ilk kez ek rapora itiraz dilekçesinde ileri sürüldüğü ve davacı tarafın itirazı ile karşılaştığı, davalının savunmayı genişletme mahiyetindeki bu beyanının HMK’nın 141. maddesi uyarınca ancak, karşı tarafın açık muvafakatı ile mümkün olacağı ayrıca, davacı tarafça dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talep edildiği mahkemece ise, icra inkar tazminatına hükmedildiği, davacının, davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep edebileceği ve bu itibarla, hukuki değerlendirmenin hakime ait olduğu da nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 3.782,42 TL harçtan, peşin alınan 945,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.836,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T