Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/662 E. 2022/708 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : …. Esas …. Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI
TASFİYE MEMURU : … – (T.C Kimlik No: … )
DİĞER DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –
DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 31/01/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …. Şirketi’ nden 290.000,00 TL bonoya dayalı alacağının olduğunu, tasfiye edilen şirketin sözü geçen borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için dava dışı şirket aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava dışı şirkete yapılan tebligatın iade gelmesi sonucu …’ ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda sözü geçen şirketin sicilden terkin edildiğini, icra takip dosyasında taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyası gerektiğini, tüm bu nedenlerle dava dışı … Şirketi’ nin ihyasına, tescil ve ilanına, son tasfiye memurlarının veya seçilecek kişilerin şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı … temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; müdürlük kayıtlarında …. Şirketi’ nin 11/07/2019 tarihinde sicilden terkin edildiğini, terkinin 6102 sayılı TTK’ nun 636 ve devamı maddelerine istinaden ve tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararıyla yapıldığını, sözü geçen şirketin geçici 7. madde hükümlerine göre terkin edilmediğini, bu nedenle ek tasfiye olarak açılması gereken işbu davada müdürlükleri ile birlikte son tasfiye memurunun da yasal hasım olarak gösterilmesi gerektiğini, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın ihya davası olarak değil ek tasfiye başlıklı TTK 547. maddesine göre açılması gereken bir dava olduğunu, tasfiye edilen şirketin devlete ve üçüncü şahıslara karşı yerine getirmesi gereken her hangi bir taahhüt ve borcu bulunmadığını, tasfiye aşamasında yapılan ilan gereği altı ay içerisinde tasfiye memurluğuna her hangi bir müracaat bulunmadığını, terkin işleminin usule uygun olarak yapıldığını, öncelikle borcun terkinden önce doğup doğmadığının araştırılması gerektiğini, ihyası istenilen şirketin sözü geçen bonodan dolayı her hangi bir borcu bulunmadığını, şirketin ticari defterleri incelendiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, tasfiye yapıldıktan sonra takip başlatıldığından davacının ihya davasında hukuki yararı bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacı tarafından Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında başlatılan takip dosyası borçlularından olan …. Şirketi’ nin ihyasında davacının hukuki menfaati olduğundan davanın TTK’nun 547/2. maddesi gereğince kabulü ile dava dışı …. Şirketi’ nin ihyasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulü ile; …nün 51917 sicil numarasında kayıtlı …. Şirketi’ nin TTK 547/2. maddesi gereğince ihyasına (ek tasfiyesine), TTK 547/2. Maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere … TC Kimlik Numaralı …’ nin yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, tescil ve ilanına, karar kesinleştiğinde bir suretinin …’ ne ve Konya .. İcra Müdürlüğü’ ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihyasına karar verilen şirketin terkinden önce doğmuş bir borcu olmadığını, bu husus incelenmeden ihya kararı verilmesinin isabetli olmadığını, ihyası istenen şirketin davacı yana söz konusu bonodan kaynaklı bir borcu bulunmadığını böyle bir bononun hiç verilmediğini, şirketin ticari defterleri incelendiğinde bu hususun açıkça ortaya çıkacağını, fakat yerel mahkemece alacağın gerçekte var olup olmadığı incelemesine girilmediği gibi defter incelemesi de yapılmadan ihya kararı verildiğini, alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı incelenirken davacı yanın, şirketin hissesini …’ye devretmeden önceki ortağı ….’ın amca oğlunun yanında kamyon şoförü olarak çalıştığı, dolayısıyla da sosyal ve ekonomik durumu sebebiyle tarafına böyle yüklü bir miktarda senet verilmesinin hayatın olağan akışına ters olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, ayrıca davalı şirketin ortakları olan … ve …. arasında husumet bulunmakta olup, işbu bedelsiz senedin hile ile doldurulduğuna ilişkin çok ciddi şüphelerin olması nedeniyle dava dışı şirket ortağı … hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunacaklarını, tasfiye kararının alındığı tarih olan 11/07/2019 tarihinde davacının, icra takibini başlattığını, dolayısıyla tasfiye yapıldıktan sonra takip başlatıldığından artık davacının ihya davasında hukuki yararı bulunmadığını, müvekkilinin dava açılmasına kendi hal ve davranışları ile sebebiyet vermediğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, müvekkilinin, şirketin tasfiye memuru olarak sorumluluklarını yerine getirdiğini, şirketin terkinden önce devlete ve üçüncü kişilere karşı hiçbir borcu kalmadığını, diğer ortağın geçmişe dayalı olarak düzenlemiş olduğunu iddia ettikleri bono nedeniyle tasfiye memuru olan müvekkilinin bir kusuru olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirketin ihyası talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının, …. Ltd.Şti. aleyhine Konya ..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile 10/06/2018 tanzim, 30/01/2019 vade tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığı, söz konusu şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden kaydının silinmiş olması nedeniyle davacının icra takibine devam edebilmek için iş bu ihya davasını açtığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 636 – 644. maddeleri arasında limited şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde, …. Şirketi’nin tek ortaklı bir şirket olduğu ve bu ortağın da davalı … olduğu, genel kurulun 12/09/2018 tarihli kararıyla şirketin tasfiye işlemlerine girişildiği ve tasfiye memuru olarak davalı …’nin atandığı, tasfiye memuru tarafından gerekli işlemler tamamlanarak, şirketin 11/07/2019 tarihinde terkin edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 18/0/2019 tarih, 9871 sayılı gazetesiyle terkinin ilan edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler, tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olayda söz konusu şirket 12/09/2018 tarihinde tasfiye kararı almış, davalı … tasfiye memuru olarak atanmış ve şirketin 11/07/2019 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de davacının, ihyası istenen şirket hakkında icra takibi bulunduğu, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, ihyası talep edilen şirket hakkında açılmış olan bir icra takibi bulunması nedeniyle ihyasının TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tasfiye memuru davanın reddini talep ettiğine ve dava da kabul edildiğine göre, yargılama giderleri ve vekalet ücretininden sorumlu tutulmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı tasfiye memuru …’nin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç.