Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/660 E. 2022/705 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI
TASFİYE MEMURU :
VEKİLİ :
DİĞER DAVALI : Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü
DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 31/01/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı olduğu dava dışı …. aleyhine icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinin halen derdest olduğunu, ayrıca dava dışı şirket aleyhine Konya .. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile 6.944,38 TL alacaklı olduklarına ilişkin dava açtıklarını, sözü geçen mahkemece taraflarına dava dışı şirketin, tüzel kişiliğinin ihyası için dava açmak üzere bir ay süre verildiğini, tüm bu nedenlerle dava dışı ……’ nin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı ticaret sicil müdürlüğü temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; müdürlük kayıtlarında …..’ nin kayıtlı olduğunu, sözü geçen şirketin 11/12/2015 tarihli tescille sicilden terkin edildiğini, terkinin 6102 sayılı TTK’ nun 636 ve devamı maddelerine istinaden ve tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararıyla yapıldığını, sözü geçen şirketin geçici 7. madde hükümlerine göre terkin edilmediğini, bu nedenle ek tasfiye olarak açılması gereken işbu davada müdürlükleri ile birlikte son tasfiye memurunun da yasal hasım olarak gösterilmesi gerektiğini, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığından dolayı zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, ihyası istenilen şirketin usulüne uygun olarak tasfiye edildiğini, davacı kurumun tasfiyeden sonra yaptığı işlemler nedeniyle müvekkiline sorumluluk yüklediğini bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacı tarafından Konya .. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası davalılarından olan dava dışı ….’ nin ihyasında davacının hukuki menfaati olduğundan davanın TTK’nun 547/2. maddesi gereğince kabulü ile dava dışı …’ nin ihyasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulü ile; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı ….’ nin TTK 547/2. maddesi gereğince ihyasına (ek tasfiyesine), TTK 547/2. Maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere …. TC Kimlik Numaralı ….’ in yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, tescil ve ilanına, karar kesinleştiğinde bir suretinin Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne ve Konya .. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile Konya .. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı dosyalarına gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça ikame edilen davanın süresi içerisinde açılmış bir dava olmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini gerektiğini, bunun yanısıra davanın zamanında açılmış olduğunu kabul etseler dahi davanın usulüne uygun açılmadığını, basit yargılama usulünün uygulandığı iş bu dava türünde dava ile birlikte tüm delillerin bildirilmesi gerektiğini, ihya amacı taşıyan nedenlerin açıklanmasının zorunlu olduğunu, bu özellikleri taşımayan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; limited şirketin ihyası talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının, …. karşı Konya .. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 04/09/2019 tarihinde rücuen tazminat davası açtığı, ayrıca sözkonusu şirkete karşı Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibi bulunduğu, şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden kaydının silinmiş olması nedeniyle davacının rücuen tazminat davasına ve icra takibine devam edebilmek için iş bu ihya davasını açtığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 636 – 644. maddeleri arasında limited şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde, ….’nin ortaklar kurulunun 13/10/2014 tarihli kararıyla tasfiye işlemlerine girişildiği ve tasfiye memuru olarak davalı …’in atandığı, tasfiye memuru tarafından gerekli işlemler tamamlanarak, şirketin 11/12/2015 tarihinde terkin edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 17/12/2015 tarih, 8970 sayılı gazetesiyle terkinin ilan edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler, tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olayda söz konusu şirket 13/10/2014 tarihinde tasfiye kararı almış, davalı …. tasfiye memuru olarak atanmış ve şirketin 11/12/2015 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de davacının, ihyası istenen şirket hakkında rücuen tazminat davası açtığı ve icra takibi bulunduğu, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, ihyası talep edilen şirket hakkında açılmış olan dava ve icra takibi bulunması nedeniyle ihyasının TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı tasfiye memuru ….’in istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.Ç