Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/603 E. 2022/1623 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
İSTİNAF EDEN
DAVALI :

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 14/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 12/09/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı şirket arasında malzeme satışı konusunda anlaşılarak 26/03/2016 tarihli sözleşmenin yapıldığını; sözleşme gereğince müvekkilinin malzemeleri davalıya teslim ettiğini; davalının borcundan kalan 128.960,00 TL’nin tahsili için 17/07/2017 tarihinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalının icra takibine asıl alacak ve yetki itirazında bulunduğunu; icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini; davalı tarafın icra takibinden sonra borca mahsuben toplam 52.000,00 TL. bedelli iki adet çek verdiğini; davalı tarafın 22/07/2017 tarihinde iade faturası düzenlediğini; düzenlenen iade faturası bedelinin 77.791,00 TL. olduğunu; iade edilen malzemelerin incelenmesinde bir kısım kırıklar ve eksiklikler bulunduğunu; bu durumun tutanak altına alındığını; eksik ve kırık malzeme bedellerinin düşülmesinden sonra iade edilen malzeme bedelinin 60.000,28 TL. olduğunu; iade edilen malzeme bedelleri ile yapılan kısmi ödemeler mahsup edildikten sonra takibe konu edilen 128.960,00 TL.’den 16.959,72 TL. alacaklarının kaldığını; davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 16.959,72 TL. üzerinden devamına; davalının itiraz edilen alacak tutarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili icra dairesinin Elazığ İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu; müvekkili şirketin aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden önce davacıya toplam 52.000,00 TL’lik iki çek verdiğini; kalan kısma ilişkin olarak da iade faturası düzenleyerek malzemeleri davacı tarafa iade ettiğini; taraflar arasında bu şekilde uzlaşma sağlandığını; böylelikle müvekkilinin kendi üzerine düşen edimi yerine getirmiş olduğunu; müvekkilinin takibe konu herhangi bir borcunun kalmadığını beyan ederek açılan davanın reddine, davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacı ve davalı taraflar arasında yapılan 26/03/2016 tarihli satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafın sözleşmeye konu malları davalı tarafa teslim ettiği ve buna dair 19/09/2016 tarihli KDV dahil 246.700,00 TL. tutarlı faturanın düzenlendiği; davalı şirketin söz konusu faturadan kaynaklı borcun 128.960,00 TL.’lık kısmını süresinde ödememesi nedeniyle davacı şirketin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu; icra takibine ilişkin ödeme emrinin 24/07/2017 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği; ancak davalının 19/07/2017 tarihinde davacıya 26.00,00 TL. bedelli iki adet çek vermek suretiye söz konusu borcun 52.00,00 TL.’lık kısmını ödeme emrinin kendisine tebliğinden önce ödediği; kalan kısma ilişkin olarak da 77.791,00 TL.’lık iade faturası düzenlediği; söz konusu iade faturasının 17.790,72 TL.’lık kısmına tekabül edilen malların eksik, bozuk veya hasarlı olduğu; buna dair 27/07/2017 tarihli tutanağın düzenlendiği; mahkememizce yapılan keşifte bunlardan bir adet travayın tamir edilmiş vaziyette gözlemlendiği, diğer hasarlı malların da yine tamir edilerek 3. kişilere satıldığının anlaşıldığı; buna göre davalı tarafın takip tarihi itibariyle davacı tarafa 16.959,92 TL. ödenmemiş borcu bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu alacağın 16.959,72 TL’lık kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen meblağın %20’si oranındaki 3.391,94 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarını yineleyerek yetkili icra dairesinin Elazığ İcra Daireleri olduğunu belirttiklerini, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin 17/07/2017 tarihinde işleme konulduğunu, ancak müvekkilinin ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden davacı şirket ile yaptığı görüşmede, toplam 52.000,00 TL’lik çek verdiğini ve geri kalan miktar için de 22/07/2017 tarihli iade faturası düzenleyip bir kısım malları iade ederek üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, bu kapsamda taraflar arasında uzlaşı sağlandığını ve davacı şirket yetkilisi tarafından tahsilat makbuzunun arka kısmına uzlaşı metni yazılarak imzalandığını, bahsedilen aşamada icra takibinden habersiz olan müvekkilinin, anlaşma çerçevesinde kendi üzerine düşen edimlerini yerine getirdikten sonra tarafına yapılan tebligat neticesinde icra takibinden haberdar olduğunu, bunun üzerine de, haklı olarak icra takibine itiraz ettiğini, bahsetmiş oldukları edimlerle birlikte müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu kalmadığını, bu süreçte, icra işleminden habersiz olan müvekkili ile böyle bir anlaşma içerisine girip daha sonra da icra takibi ile alacağını devam ettirmek isteyen davacı tarafın iyi niyetinden bahsedilemeyeceğini, belirtilenler üzere itirazlarının yerel mahkemece dikkate alınmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmediği bu durumda HMK’nın 10.maddesi ve TBK’nın 89/1.maddesi gereğince davacının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabileceği, ilk derece mahkemesince de bu gerekçeyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine 19/09/2016 tarihli 246.700,00 TL bedelli faturaya dayalı olarak 17/07/2017 tarihinde 128.960,00 TL asıl alacak, 9.571,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 138.571,31 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başaltıldığı, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, davalının takipten sonra davacıya iki adet çekle 52.000,00 TL kısmi ödeme yaptığı, ayrıca faturada yazılı bir kısım mallarla ilgili 22/07/2017 tarihli iade faturası düzenlediği iade faturasındaki malların toplam bedelinin 77.791,00 TL olduğu, iade faturasında yazan malların davacıya iadesi sırasında davacı şirket yetkilisinin malları davalı şirket adına iade eden kişiyle 27/07/2017 tarihli tutanağı düzenlediği, bu tutanakta 6 adet hayvan fırçası ve 8 adet buzağı kulübesinin teslim alınmadığının, 1 adet 2000 lt. süt soğutma tankının elektrik panosunda şalter ve pano kapağının kırık olduğunun ve ayrıca deterjan kabının eksik olduğunun, 15 adet buzağı kulübesinin 4 adedinin ayak kısımlarında çatlaklar ve kırıklar olduğunun, 1 adet travayın ayağının kırık olduğunun tespit edildiğinin, diğer malların ise eksiksiz teslim alındığının yazılı olduğu tutanağının, tutanağı düzenleyenlerce imzalandığı, ayrıca fotoğraflama da yapıldığı görülmüştür.
Davacının çekleri alırken davacı şirket yetkilisinin tahsilat makbuzunun arkasına yazıp imzaladığı hususun 19/07/2017 tarihinde 52.000,00 TL çek alındığı, kalan ücretlerin mallar teslim olduktan sonra fatura ve ürünler eksiksiz teslim edildikten sonra borcun hesaplanıp kapanacağı şeklinde olduğu, bu ifadelerden iade faturasındaki malların eksiksiz olarak iadesinden sonra hesabın kapanacağı anlaşıldığından çeklerin alındığı tarihte tarafların tam olarak uzlaşmadıkları, aralarındaki alacak borç durumunun henüz bitmediği anlaşılmıştır.
Davacının, iade almadığı mallar ve çatlak ve kırık olan mallarla ilgili 04/08/2017 tarihinde davalı adına toplam 19.976,72 TL’lik bir fatura daha düzenlediği, itirazın iptalini talep ederken icra takibinde asıl alacak olarak talep ettiği 128.960,00 TL’den çeklerin bedelini düşerek, iade faturasındaki bedeli ise eksik,çatlak ve kırık mallar için düzenlediği fatura bedelini eklemek suretiyle düşerek talepte bulunduğu, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının davacıya iade etmediği ve çatlak ve kırık olarak iade ettiği malların tutanakla kayıt altına alındığı, davacının tutanakta belirtilen mallarla ilgili talepte bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.158,52 TL harçtan peşin alınan 289,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 868,89‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç