Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/583 E. 2022/841 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : … Esas -…. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – T.C Kimlik No: …

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 17/12/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davalıdan 17/12/2013 tanzim 25/04/2017 vade tarihli 3.750,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/07/2016 vade tarihli 2.500,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/08/2017 vade tarihli 2.500,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/07/2018 vade tarihli 500,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/08/2018 vade tarihli 500,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/04/2018 vade tarihli 364,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/04/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/05/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/06/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/07/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/10/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/11/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/12/2016 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/01/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/03/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/05/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/06/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/07/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/08/2017 vade tarihli 338,00 TL, 17/12/2013 tanzim 25/11/2017 vade tarihli 338,00 TL bedelli bonolara dayalı olarak alacaklı bulunduğunu, bononun ödenmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu bonolara dayılı alacak davalarının kabulü ile toplam bono tutarı olan 21.550,00 TL’nin vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi, toplam bono tutarının %0,3 oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…her ne kadar aralarında hukuki ilişki bulunmayan davacı bankanın elinde davalı tarafından düzenlenmiş senet var ise de senede konu borç dava dışı şirket ile davalının tüketici hukukundan kaynaklanan sözleşmeye dayanmaktadır. Davalı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, eldeki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve tüketici mahkemelerinin görev alanı içinde bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/561 E. 2017/2628 K., Ankara BAM 3. Hukuk Dairesi 2017/1370 E. 2018/81K., Erzurum BAM 3. Hukuk Dairesi 2017/445 E. 2017/718 K.) Anılan nedenlerle somut uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olması….” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşideci senet borçlusuyla ilgili senetler, lehtar kredi borçlusu şirketten müvekkili bankaya devredildiğini, müvekkil bankaya ödenmeyen bonolar, ….’den kredi borcuna mahsup edilmek üzere senet tevdii bordrolarına istinaden alındığını, kambiyo senetlerinden kaynaklanan davalar, kambiyo senetlerinin hükümlerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığını, ancak mahkemenin davalının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdiğini, bu kararın isabetsiz olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının; davalının dava dışı … Şirketine devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 tarih 2011/3304 Esas 2011/19632 Karar sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/05/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.c maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G