Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/572 E. 2021/428 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/…. – …./….
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …./….
KARAR NO : …/….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/… Karar

DAVACI :..
VEKİLLERİ : Av. ….

İSTİNAF EDEN
MÜDAHİLLER : 1- …
VEKİLLERİ : Av….
: 2- …
VEKİLLERİ : Av. ……
: 3- … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av…..
: 4- …
VEKİLLERİ : Av. …
: 5- …
VEKİLİ : Av. …
: 6- …
VEKİLİ : Av. …

DİĞER MÜDAHİLLER : 7- …
VEKİLİ : Av. …
: 8-…
VEKİLLERİ : Av. …
: 9- ..
VEKİLLERİ : Av. …
: 10-…
VEKİLİ : Av. …
: 11- ..
VEKİLİ : Av. …
: 12- …
VEKİLİ : Av….
: 13- …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVA : Konkordato
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
YAZIM TARİHİ : 31/03/2021
Davacı tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında 06/12/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı müdahiller …, .. Bankası,… Bank,…, …. Bankasının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili….. İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin 03/01/2005 tarihinden bu yana faaliyetine devam ettiğini, şirketin .. Mahallesi Dr. … Caddesi … Sitesi No: … Meram-Konya adresinde mevcut olup, Konya ticaret sicil memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı olduğunu, şirketin ticari iş konusunun … marka televizyon, telefon ve diğer elektronik grupların satış, servis ve kurulum hizmetlerini yaptığını, firmanın aynı zamanda zirai gübre ve ziraat makinalarının da alım satımı işi ile uğraştığını, şirketin işyerinin toplam .. m2 olup, işyerinde 6 çalışanı ile faaliyetlerine devam ettiğini, … markasında Konya’nın tek temsilcisi olduğunu, karlılıkları incelendiğinde içinde bulunduğu durumdan çıkabileceğinin görüleceğini, şirketin öz sermayesi ve banka kredileri ile faaliyetlerinin devam etmekte olduğunu, sirkilasyonu yoğun olan iş bu sektörde stoklu mal bulundurmak zorunda kaldığı gibi bayileri ve müşterileri nezdinde uzun vadeli ve açık hesaplı olmak üzere alacak ve borç hareketliliğinin firmanın mali muhasebesi üzerinde yükler oluşturduğunu, 15 temmuz darbe girişimi sonrasında ekonomi üzerinde oynanan oyunlardan ve dolar kurunun yükselmesinden şirketin de nasibini aldığını, 2018 yılından itibaren dolar kuru üzerindeki yüksek kur artışları maliyetlerin yükselmesinin firmayı olumsuz etkilediğini, bu sorunlar neticesinde şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme güçlüğü içerisine girdiğini, müvekkil şirketinin bu güne kadar bir kısım şahsi malları da dahil ticari malları satarak ödeme gayreti içini girdiğini, ancak 2018 yılı Haziran ayından itibaren alacaklarını tahsil etmede sıkıntılar yaşadığını, aynca piyasanın daralması nedeniyle planlanan ölçüde mal satışı yapılamaz hale gelerek, bu tahsilat problemi ile satış azlığı, şirketin nakit akışını ve ödeme planını olumsuz etkilendiğini, bankaların mevcut ekonomik koşullar nedeniyle kredi artırım taleplerini olumlu karşılamaması nedeniyle kredi kullanamamış, borçlarını zamanında ödeyemez hale geldiğini, kısmi ödemeler ile icra takiplerinin engellendiğini, müvekkili şirket tarafından hazırlanan konkordato projesinin temel konseptinin vade konkordatosu olduğunu, konkordatoya tabi alacaklarda, konkordato pojesinin 2019 yılı sonunda mahkemece tasdik edileceği varsayımına göre, konkordatoya tabi imtiyazsız alacakların ödenmesine, 2019 yılının ilk çeyreğinde başlanacak ve ödemelerin 3 ayda bir, eşit taksitlerle iki yılda yapılacağını, bu sayede şirketin varlık bütünlüğünün korunarak yasada belirtilmiş olan amaca uygun olarak faaliyetlerinin devamının da sağlanacağını, mahkemece verilecek mühlet kararı boyunca, geçerli olmak üzere şirket mal varlığının aynen muhafazası ve faaliyetin devamı ve konkordato projesinin uygulanabilme imkanının sağlanması bakımından geçici mühlet kararıyla birlikte, 6183 Sayılı Kanuna göre yapılanlar dahil hiçbir icra takibi yapılmaması ve başlamış olan takiplerin durdurulması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasını temin maksadıyla ihtiyati tedbir ve konkordato projesinin onaylanmasını talep etmiştir,
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…1-Davacının davasının KABULÜ ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı………… LİMİTED ŞİRKETİ’nin (revize edilmiş son haliyle) KONKORDATO PROJESİNİN TASDİKİNE,
2-Tasdik edilen Konkordato Projesi gereğince ;
a) Kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için, konkordato komiserinin 03/12/2019 tarihli raporuna ekli (sayfa:10’da yer alan) ödeme planına göre ;
aa) … T.A.Ş. yönünden 01/03/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (722,86’şer TL.’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 6 ayda,
bb) … Tarım Gıda Ltd. Şti. yönünden 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (54.104,13’er TL’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 60 ayda,
cc) … Tarım Ltd. Şti. yönünden 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (16.000’er TL.’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 50 ayda,
dd) … A.Ş. yönünden 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (8.625’er TL.’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 48 ayda,
ee) … A.Ş. yönünden 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (4.990,40’ar TL.’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 44 ayda,
ff) … T.A.O. yönünden 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, (4.572,68’er TL.’lik) aylık eşit taksitler halinde ve toplam 42 ayda, adi alacak niteliğindeki anapara borçlarının tamamının davacı tarafından ödenmesine,
b) Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısımları hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına,
3-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, 2004 s. İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL (06/12/2019 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine,
4-Geçici ve kesin mühletin etkilerinin, Kanun’daki istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe (06/12/2019) kadar devam etmesine,
5-Bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olmasına ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
6-Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların, (bu adi konkordatoda) konkordato şartlarına tabi olmamasına; aynı kuralın karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerli olmasına,
7-Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hale gelmesiyle, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düşürülmesine ancak, 2004 s. İİK’nin 206/1. maddesinde yazılı imtiyazlı alacaklılar ile rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 s. Kanun kapsamındaki amme alacaklarının bundan istisna olmasına,
8-Borçlu tarafından, alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılacak vaadlerin hükümsüz olmasına,
9-Konkordatoya muvafakat etmeyen (adi) alacaklıların, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhfaza etmesine,
10-Tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için kayyım tayinine ve alacaklılar kurulu oluşturulmasına yer olmadığına,
11-2004 s. İİK’nin 305/d maddesine istinaden, 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifası için, (davacı borçlunun malvarlığının yeterli olduğu anlaşıldığından) teminat alınmasına veya aranmasına yer olmadığına,
12-Alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren İİK’nın 308/b-1. maddesi gereğince 1 ay içinde dava açabileceklerine, ancak çekişmeli alacaklar yönünden İİK’nın 308/b-2. maddesi gereğince pay ayrılmasına ve bankaya depo edilmesine yer olmadığına,
13-Tasdik kararının 2004 s. İİK’nin 288. maddesi gereğince Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ilanı ile ayrıca geçici ve kesin mühletin bildirildiği ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
14-Konkordato komiseri ….’nın görevinin (kararın kesinleşmesi beklenmeksizin) karar tarihi (06/12/2019) itibariyle son bulmasına, kendisinin karar tarihine kadar olan ücretinin davacı avansından ödenmesine,
15-Davacı tarafın, İİK’nın 307. maddesine istinaden yapmış olduğu erteleme talebinin kabulü ile … A.Ş.’ye rehinli … ve … plakalı araçların muhafaza ve satışının karar tarihinden (06/12/2019) itibaren 1 yıl süreyle ertelenmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF TALEP EDENLER VE SEBEPLERİ:
…. Bankası A.O.lığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; konkordato projesinin tasdikine ilişkin kararın yerinde olmadığını, konkordato talebi için yasada belirlenen şartların gerçekleşmediğini, konkordato sürecinde yazılı olarak belirttikleri hususların göz önünde bulundurulmadan karar verildiğini, ekonomik koşullar göz önüne alındığında firmaların kredilerini 6 ay ödemesiz, kalan vadelerine 24 ay vade eklenerek faizsiz olarak ödemek istemesinin hakkaniyetli olmadığını, firmanın 2016, 2017 ve 2018 tarihlerinde sermaye fazlası olup, faaliyetlerini ve yükümlülüklerini yerine getirebileceğini, yıllar itibarıyla satışlarının ve dönem karlarının pozitif olduğunu, sermaye girişi sağlayabilecekken konkordato talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, mali durumunun tamamen bozulmadığını, belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
…Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece müvekkil bankanın alacağının eksik gösterildiğini, kesin mühlet süreci içerisinde komiserler tarafından, müvekkilin alacağının kabul mu, red mi edildiğine yoksa kısmen mi kabul/red edildiğine ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, eğer böyle bir bildirim yapılsa idi zaten İİK 302/6 gereğince konkordato davasının görüldüğü mahkemeye müvekkil banka tarafından başvurulacak ve mahkemenin yaptıracağı bilirkişi incelemesi ile müvekkil bankanın alacağı tespit edilecek olduğnu, kanuna göre, süresi içinde bildirilen ve borçlu tarafından kabul edilmeyen alacağın, konkordato projesinin oylamasına ilişkin nisap hesabına katılıp katılmayacağına mahkemenin karar vereceğini, müvekkil bankaya bildirim yapılmadan ve müvekkil banka belgeleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan işlemlerin yürütüldüğünü, konkordato tasdik edilmiş ve müvekkil bankanın alacağı konkordato projesinde eksik olarak yer aldığını, müvekkil bankanın alacağının sözleşmeler ve hesap hareketleri ile sabit olduğunu, müvekkil bankanın alacağının kısmen reddinin kabulünün mümkün olmadığınıbelirterek istinaf talebinde bulunduğu,
… Bank A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetele; davacının sunmuş olduğu ilk konkordato projesinden sonra projesini değiştirmesi ve alacaklıların aleyhine olmasına rağmen revize edilmiş projenin mahkemece kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sayın ilk derece mahkemesince müvekkil bankanın alacağının nisaba dahil edilmeden hüküm tesis edilmiş olduğunu, müvekkil bankanın davacı şirketten 145.000,00 TL olmak üzere alacaklı olduğunun açık olduğunu, konkordatonun tasdiki için İİK’nun aradığı şartların gerçekleşmemiş olduğunu, alacaklıların eşitliği ilkesine riayet edilmeden düzenlenen projenin tasdik edildiğini, proje incelendiğinde alacaklılar arasında eşitliğe uyulmadığı ve ayrım yapıldığının görüleceğini, adi alacaklılar bakımından, rehinli alacaklılar için düzenlenen ve rehinli alacaklılar için ayrı ayrı anlaşmalar yapılabilmesine olanak sağlayan 308/h maddesine benzer bir düzenlemenin yer almadığını, davacının sunmuş olduğu konkordato projesinin gerçekleştirilebilir olmaktan uzak olup davacının asıl maksadının borçlarının ifasını sürümcemede bırakmak olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunduğu,
… T.A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; konkordato projesinde teklif edilen tutarın borçlnun kaynakları ile orantılı olmadığını, bu sebeple konkordato projesinin uygulanabilirliğinin bulunmadığını, projeye göre davacının aktif varlıklar toplamı ve borçlarına ilişkin tabloya göre şirketin borca batık olmadığının açık olduğunu, şirketin borçlarını ödeyebilmesi için, mali kaynağın sermaye artırımı, kredi temini, yahut tasfiye yolu ile mallarının satılması gibi bir yönteme dayanması gerekirken, mevcut borçlarını 48 ay vade ile ödeyebilmesi gerçeklikten uzak olduğunu, projenin kabulü için yeterli çoğunluğun sağlanıp sağlanamadığı değerlendirilmesi gerektiğini, projede ödeme tablosunda belirtilen tutarların, proje kapsamında sunulan teklifler olduğunu, örneğin müvekkil bankanın alacak bildiriminde belirttiği tutarda, davacı şirketin ana para borcu, ferileri ve davacı şirketin kefalet borçları da olduğunu, ancak projeye sadece ana para borcu dahil edildiğini, bu durumun diğer alacaklılar açısından da söz konusu olduğunu bu sebeple kabul için yeterli çoğunluğun oluştuğu hususunda şüphe bulunduğunu, öncelikle alacaklılarca bildirilen tutarlar da projede yer almalı ve projenin kabulü için İİK 302 uyarınca kabul oylarının alacak miktarının yarısını geçip geçmediğinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunduğu,
.. .. .. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece her ne kadar konkordato projesinin tasdikine ve konkordato komiserinin 03/12/2019 tarihli raporuna göre ödeme yapılmasına karar vermişse de söz konusu komiserlik raporunda alacaklı olarak, … Tarım Gıda San Ve Tic Ltd Şti belirtilerek ödemelerin işbu şirkete yapılması yönünde ödeme planı oluşturulduğnu, ancak dilekçe ekinde de sunmuş oldukları faktoring sözleşmesi ve bilcümle ekleri ile … Şirketinin davacı şirketten alacağının müvekkil şirkete temlik edildiğini, verilen ödeme vasıtası çeklerle ilgili konkordato başvuruları nedeni ile işlem yapılamadığı gibi dava dışı .. .. Gıda San Ve Tic Ltd Şti müvekkil şirketten kullanmış olduğu finansmanı iade etmemiş ya da borcun teminatı amacıyla herhangi bir teminat vermediğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına ve konkordato projesine davacının keşidecisi olduğu çek hakkında ödemenin müvekkil şirkete yapılması hususunda düzenleme yapılmasına karar verilmesini belirterek istinaf talebinde bulunduğu,
.. … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacı ve dava dışı .. .. firması arasındaki ticari ilişkiden doğmuş alacağı faktoring işlemine konu edilmek üzere devir ve temlik aldığını, davacı ile dava dışı .. Tarım arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı faturalar ile sabit olduğu üzere, dava dışı … Tarım’nın, davacıdan faturası kesilmiş, bir başka ifadeyle doğmuş alacağının bulunduğunu, konkordato projesinde yer aldığı haliyle ve Mahkeme kararında belirtildiği üzere, davacı tarafından … Tarıma, 01.08.2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere, 16.000 TL ‘lik aylık eşit taksitler halinde ve toplamda 50 ayda ödeme yapılacak olup toplam ödeme miktarı 16.000*50=800.000 TL olacağını, ilgili ödemeler içinde ciro ve devir edilen davacının keşideci olduğu… Bankası T.A.O Alaaddin Konya Şubesine ait … çek nolu 29.01.2019 vade tarihli 57.000,00 TL bedelli çek de bulunduğunu, bu nedenle davacının keşide etmiş olduğu çekin faktoring işleminde ödeme vasıtası olarak şirketimize devir ve ciro edildiği özellikle dikkate alındığında, keşideci/davacının aynı zamanda fatura (temlik) borçlusu olduğu da göz önünde bulundurulmak suretiyle müvekkil şirkete …Bankası T.A.O Alaaddin Konya Şubesine ait …. çek nolu 29.01.2019 vade tarihli 57.000,00 TL çek bedelini ödemekle yükümlü olduğunun açık olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunduğu
DELİLLERİN İSTİNAF SEBEPLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava; adi konkordato talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/01/2020 tarih 2019/3021 Esas 2020/292 Karar sayılı ilamı).
Dava dosyası HMK’nın 26, 355 ve İİK’nın 285 ila 308. Maddelerindeki düzenlemeler nazara alınarak dava dosyası incelendiğinde; davacının dava dilekçesine İİK 286. maddesinde belirtilen belgeleri ve usulüne uygun vekaletnamenin eklendiği,
aynı yasanın 287 ve 289. maddelerinde belirtilen geçici mühlet ve kesin mühlet verilmesi şartlarının mevcut olduğu, verilen kararların usulüne uygun olarak ilan edildiği, gerek geçici mühlet ve gerekse kesin mühlet içerisinde konkordato komiseri tarafından düzenlenen raporların dosya içerisine alındığı, alınan raporların dosya kapsamına uygun denetime açık mahiyette olduğu şirketin borca batık olduğu, davacı borçlu şirketin adi alacaklıların toplam alacak tutarının 4.876.215,44 TL, adi alacaklıların toplam sayısının 6, projeye kabul oyu verenlerin adi alacak tutarının 4.046.247,90 TL, kabul oyu veren alacaklı sayısının 2 olduğu, kabul oyu kullanan adi alacağın toplam alacak tutarına oranının % 82,98, kabul oyu kullanan adi alacaklıların toplam alacaklı sayısına oranının %33,33 olduğu, bu şekilde adi alacaklar yönünden konkordato projesinin onaylandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar sonucunda; istinaf talebinde bulunan müdahillerin, tasdik edilen konkordato projesinin İİK.nın 306. maddesindeki düzenlemeye uygun, uygulanabilir bir proje olmadığı, gerçekleşme ihtimali bulunmadığı, davacı borçlu şirketin; mal varlığı nazara alındığında konkordato talep etme durumunda olmadığı kötü niyetli olduğu, İİK’nın 305. maddesindeki tasdik şatlarının bulunmadığı, alacakların eksik kaydedildiği bu nedenle İİK’nın 302. maddesindeki projenin onaylanması ile ilgili nisapların gerçekleşmediği, şirketin aylık gelirinin projede aylık ödeneceği taahhüt edilen miktarı karşılamadığına yönelik soyut beyanlara dayalı istinaf sebeplerinin dava dosyasındaki mevcut delillere göre yerinde olmadığı,
Tartışılması gereken diğer bir husus davacı tarafından teklif edilen konkordato projesinin kamu düzenine aykırılık teşkil eden hükümler içerip içermediği ve eşitlik kuralına uygun olup olmadığıdır.
Yargı kararlarında ve doktrinde ortak görüş olarak alacaklılarca kabul edilen konkordato projesinin borçlu ile alacaklılar arasında varılan bir mutabakat metni olduğu, İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde tenzilat konkordatosunda özellikle asıl alacaklardan belirli bir oranda fedakarlık yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, konkordato projesi ile ilgili eşitlik kuralının mutlak eşitlik olarak anlaşılmaması gerektiği, asıl alacakla ilgili belirli bir oranda feragat durumunda da çok olan alacaktan daha fazla, az olan alacaktan daha az fedakarlık yapılmış olacağından; somut olayda davacı borçlu tarafından teklif edilen ve alacaklılar toplantısı sonucunda İİK’nın 302. maddesinde belirtilen nisaplara uygun olarak kabul gören konkordato projesine göre, “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına.” ilişkin kararın kamu düzenine ve eşitlik prensibine aykırılık teşkil etmediği HMK.nın 26. maddesi gereğince teklif edilen ve alacaklılar tarafından kabul gören konkordato projesi doğrultusunda kurulan hükmün hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesinin konkordato projesinin tasdikine ilişkin delilleri taktir ve değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı nedeniyle müdahillerin istinafa başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Müdahillerin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller .. T.A.Ş, .. .. .. A.Ş ve .. .. A.Ş’den ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL harçtan, her birinin peşin yatırdığı 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar harcının istinaf eden bu müdahillerden ayrı ayrı tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf eden müdahiller .. .. T.A.O, . .. Bankası A.Ş ve .. A.Ş’den ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL harçtan, her birinin peşin yatırdığı 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının istinaf eden bu müdahillerden ayrı ayrı tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/son cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
7- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın İİK’nın 308/a maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan ..
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç