Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/44 E. 2020/215 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

TEMLİK ALAN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1 -… (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLİ : Av. … – …
2 -… (T.C. Kimlik No:…)

3 -… (T.C. Kimlik No:…) …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı temlik alan davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Temlik eden banka ile … Hediyelik Tekstil Gayrimenkul San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini davalıların müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzalandığı, sözleşmeye dayanılarak şirkete kullandırılan ticari kredi ve ticari ek hesap kredisinden kaynaklanan kredilerinin 04.07.2016 tarihinde kat edilmiş olup borcun muaccel hale geldiği, Konya … Noterliğinin 08.07.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle durum davalılara tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takibe girişildiği, davalıların borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalıların borca itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle takibin devamına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 04.04.2019 tarihli duruşmada davacı veya vekilinin gelmemesi, davalının da dosyayı takip etmemesi nedeniyle taraflarca takip edilmeyen davanın yenileninceye kadar HMK 150/1 maddesi uyarınca 1. Defa işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 05.07.2019 tarihinde ise HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılan davanın üç aylık süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı … vekilinin sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla alacaklı İş bankası tarafından, borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibi durduğunu ve alacaklı banka tarafından itirazın iptali davası açıldığını, dava devam ederken alacak, 15.05.2018 tarihinde noterden yapılan temlikname ile …’a temlik edildiğini, bu aşamadan sonra yarılamaya, bu şekilde devam edildiğini, kısa bir süre sonra alacağı temlik alan davacı … da alacağı 22.03.2019 tarihinde müvekkili …’e temlik ettiğini, temliknamenin icra dosyasına ve dava dosyasına konduğunu;
-Konu icra dosyasındaki alacağın müvekkili …’ tarafından temlik alınmasına rağmen, müvekkiline dava dosyası üzerinden, duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmadan, davaya eski alacaklının davacı sıfatı olmadığı halde devam edildiğini, ayrıca temlik eden davacı … vekilinin 26.03.2019 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dilekçede durumu anlatarak, vekillik görevinin sona erdiğini, buna rağmen ve dosyada temlikname olduğu halde, sanki … dosyada tarafmış gibi vekillikten çekilme dilekçesini davada taraf sıfatı olmayan asile gönderildiğini,
-Temliknamenin icra dosyasında ve yargılama dosyasında bulunmasına ve … …… alacaklı ve davacı sıfatı bulunmamasına rağmen dosyadan davacı sıfatının silinmediğini, dava dosyasına ve UYAP’a müvekkilinin davacı olarak eklenmediğini ve tebligat da gönderilmediğini, temlik eden hala tarafmış gibi davayı takip etmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini,
-Davada taraf sıfatı biten … ……. aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini,
-Dava dosyası içerisinde yer alan temlikname esas alınarak temlik alan …’in dosyaya davacı olarak eklenip, duruşma günü gönderilerek yargılamanın, müvekkili yönünden devamının sağlanması gerektiği nedenleriyle yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak, yargılamanın temlik alan müvekkili … ile devamı yönünde karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67. Maddesinde düzenlenen itirazın iptali ve inkar tazminatına ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Temlik eden banka ile … Hediyelik Tekstil Gayrimenkul San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin davalıların müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzalandığı, sözleşmeye dayanılarak şirkete kullandırılan ticari kredi ve ticari ek hesap kredilerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle alacak kat edilip borçlulara noter vasıtasıyla tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin tebliğ üzerine davalı borçluların borca itirazları üzerine takibin durması nedeniyle yerel mahkemeye, istinafa konu itirazın iptali davası açıldığı, yargılama devam ederken alacaklı banka, alacağını davacı …’a temlik ettiği ve yargılamaya bu şekilde devam edildiği, bilahare temlik alan … tarafından alacağın …’e Konya … Noterliğinin 22/03/2019 tarih … yevmiye numarasıyla devredildiği, devre ilişkin temliknamenin … vekili tarafından 26/03/2019 tarihinde temlik alan … vekilliğinden çekilmeye ilişkin dilekçe ile birlikte dosyaya sunulduğu, mahkemece çekilme dilekçesinin temlik eden …’a tebliği edildiği ve 04.04.2019 tarihli duruşmada; davacı tarafın hazır olmaması ve davalı tarafın da davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine dava dosyasının HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, 05.07.2019 tarihinde ise HMK’nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Son olarak temlik alan … vekili tarafından vekaletname ve temlik sözleşmesi eklenmek suretiyle 14/11/2019 tarihinde müvekkiline duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmeden dava dosyasının işlemden kaldırıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkilinin verilen usulsüz karara karşı kanuni haklarını kullanması için davacı olarak dava dosyasına kaydını talep etmesine rağmen karar başlığında temlik alan …’in gösterilmediği,
Alacağın temliki müessesesi, 6098 Sayılı TBK’nun 183 ve 194. Maddeleri arasında alacağın devri olarak düzenlenmiştir.
Madde 183: “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.”
Madde 184: “Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”
Madde 190: “Devreden, devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.” hükümlerini getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ise Davanın konusunun devri başlıklı 125/2 Maddesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.
” hükmünü getirmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih, 2019/960 Esas 2019/3054 Karar sayılı içtihadında “..Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesi ve Anayasanın 36. Maddesine göre, herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, HMK’nın 27. Maddesinde düzenlenen hukuki dinlenme hakkınıda kapsar. Anılan maddeye göre bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasının, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirilmesi ve kararın somut ve açık olarak gereçeklendirilmesini içerir. Hukuki dinlenme hakkına aykırılık kanun yolu incelemesinde resen dikkate alınır ve bozma sebebidir. Dava dilekçesi dahili davalı … alanın tebliğ edilmeden hakkında hüküm kurulması adı geçenin savunma ve hukuki dinlenme hakkının ihlalidir. Asıl dava dilekçesi dahili davalı … alana usulünce tebliğ edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın temlik alan yararına bozulması gerekmiştir….” içtihadında bulunmuştur.
Yukarıdaki açıklamalar ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararında belirtildiği üzere ilk derece mahkemesince dava dilekçesi ve duruşma gününün temlik alan … …’a usulüne uygun tebligat yapılarak, HMK 27. Maddesinde belirtilen hukuki dinlenme hakkı tanınarak yargılamaya devam olunup soncuna göre hüküm kurulması gerekirken, iş bu kurallara uymadan 04/04/2019 tarihli duruşmada davacı yanın duruşmaya katılmaması davalınında dosyayı takip etmemesi nedeniyle HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması, akabinde HMK 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuka uygun olmadığından temlik eden davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oyçokluğu ile HMK’nın 362-1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ

Davacı alacaklı bankanın, davalı borçlu şirket ile Genel Nakti veya Gayrı Nakti Kredi sözleşmesi imzaladığı, diğer davalıların müşterek ve müteselsil kefil durumunda olduğu, davalı borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle alacak kat edilip borçlulara noter vasıtasıyla tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin tebliğ üzerine davalı borçluların borca itirazları üzerine takibin durması nedeniyle yerel mahkemeye, istinafa konu itirazın iptali davası açıldığı, yargılama devam ederken alacaklı banka, alacağını davacı …’a temlik ettiği ve yargılamaya bu şekilde devam edildiği, bilahare, davacı … alan … vekilinin, alacağın …’e temlik edildiğinden bahisle vekillikten çekilme dilekçesi sunduğu ve Konya … Noterliği tarafından 22.03.2019 tarihinde … yevmiye numarası üzerinden düzenlenen Alacağın Devri başlıklı sözleşme fotokopisini dilekçesine eklediği, mahkemece çekilme dilekçesi, davacı asil …’a tebliğe çıkarttığı ve tebliğ edildiği ve 04.04.2019 tarihli duruşmada durumu özetleyerek, davacı taraf olarak gelen olmaması ve davalının da davayı takip etmeyeceği beyanının üzerine davanın HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, 05.07.2019 tarihinde ise HMK’nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin gerekçeli karar yazıldığı anlaşılmıştır.
Temlik alan ve dosyada davacı olarak belirtilen …’dan temlik alan ve dosyanın fiili haliyle 3. Kişi konumunda olan … vekili tarafından, dosyaya sunulan temlikname gereğince, mahkemece müvekkiline tebligat yapılmadan dosyanın karara çıkartılmasının usulsüz olduğu iddialarıyla kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Alacağın temliki müessesesi, 6098 Sayılı TBK’nun 183 ve 194. Maddeleri arasında alacağın devri olarak düzenlenmiştir.
183. Maddede: “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.”
184. maddede: “Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”
190. Maddede: “Devreden, devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.” hükümlerini getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ise Davanın konusunun devri başlıklı 125/2 Maddesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.
” hükmünü getirmiştir.
Yukarıda belirtilen 6098 Sayılı TBK hükümlerinden de anlaşılacağı üzere alacağın devrinin geçerli olabilmesi için yasa, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça ve yazılı yapıldığı takdirde, borçlunun rızası aranmaksızın üçüncü kişiye devredilebileceğini hüküm altına almıştır.
Yine yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 125/2 maddesi gereğince görülmekte olan davada, alacağı devralan kişinin davacının yerine geçeceğini ve davanın kaldığı yerden devam edeceğini hüküm altına almıştır.
Alacağın temliki müessesesini maddi ve usuli olarak düzenleyen 6098 Sayılı TBK’nun ve 6100 Sayılı HMK’nın ilgili maddelerinde, son temlik alan vekilinin istinaf sebebini destekleyen, temlik alana mahkemece resen duruşma gününün tebliğ edileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Tasarruf ilkesi başlıklı 24. Maddesinde: “Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.
(2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.” hükmünü getirmiştir.
Yukarıda anlatılan usul hükümleri çerçevesinde, son temlik alan vekilinin istinaf talebi değerlendirildiğinde, istinaf sebeplerinin usul ve yasayla aykırı olduğu görülmektedir. Derdest bir davada, sözleşme, yasa ve işin niteliği gereği bir engel bulunmaması ve temlikin yazılı olarak yapılması halinde, dava konusu hakkı temlik alanın, kendiliğinden davacı konumuna geldiği doğrudur. Kendiliğinden davacı konumuna gelen temlik alana, resen duruşma gününün tebliğ edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Tasarruf ilkesi gereğince de böyle bir hükmün bulunması doğru değildir. HMK’nın 24/3 maddesinde tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusunda, dava açıldıktan sonra dahi tasarruf yetkisinin devam ettiğini hüküm altına aldığına göre temlik alana dava, zorla takip ettirilemez. Davayı takip etmesi veya etmemesi, temlik alana aittir ve duruşmaya gelip takip etmek istemesi halinde ve ayrıca mahkeme kaleminin dosyayı incelemesinde de bir engel bulunmamaktadır. Kaldı ki son temlik alan vekilinin dayandığı, Konya … Noterliği tarafından 22.03.2019 tarihinde … yevmiye numarası üzerinden düzenlenen Alacağın Devri başlıklı sözleşmenin içeriğinde, işbu davaya ait mahkeme ve dosya bilgileri de bulunmaktadır. Nasıl ki temlik alan hür iradesiyle temlik işlemini gerçekleştirmişse yine hür iradesiyle davayı takip edip etmeme konusunda muhtariyeti bulunmaktadır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09/07/1974 tarih, 1974/5767/4470 esas-karar sayılı içtihadında temlik alanında yargılama usulüne ilişkin bütün hakların kapsama alındığının bilinmesinin zorunlu olduğunu vurgulamıştır.
Gerekçede işlenen Yargıtay kararında anlatılan hukuki dinlenme hakkının temlik alanın temlik aldığı hakka ilişkin yargılama dosyasına ulaşamaması halinde düşünülmesi gerekir. Dosyada temlik alanın imzaladığı temliknamede, temlike konu hakka ilişkin mahkeme bilgileri bulunduğundan mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmemesinin hukuki dinlenme hakkının mahkemece ihlal edildiği anlamına gelmez. Dosyada resen araştırma ilkesi geçerli olmadığına göre temlik alanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeden duruşma gününün mahkemece kendilerine tebliğ edilmediği gerekçesiyle istinaf talebinde bulunması usul ve yasaya uygun değildir.
Yukarıda anlatılanlar nedeniyle ilk derece mahkemesi kararında davacı olarak görülen …’ın dosyadan ve UYAP kaydından silinerek davacı olarak son temlik alan …’in yazılarak 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 gereğince karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatinde olduğumdan sayın heyetin kararına muhalif kalınmıştır.

Üye …
e-imzalıdır