Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/421 E. 2022/588 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 25/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/12/2016 tarihinde … idaresindeki … plaka sayılı iş makinesinin Ankara Caddesi No:…’de bulunan … istasyonu içerisinde kar temizliği yaparken geri geri manevra yapması sırasında arka kısmı ile petrol istasyonundan Ankara Caddesi’ne çıkış yapmak üzere gelen sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracın ön kısmına ve kaputuna çarpması sonucunda araçta maddi hasar meydana geldiğini; kazada iş makinesi sürücüsü …’ün tam kusurlu olduğu, müvekkili sigorta şirketi tarafından kaza nedeniyle ödenen tazminat tutarının tahsili için davalıya karşı Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu kabul edilerek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere 5.186,00 TL. asıl alacağın 273,56 TL. işlemiş faiz ile birlikte toplam 5.459,56 TL. hasar bedelinin tahsili için davalıya rücu edildiğini, davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçların kayıtları üzerine iyiniyetli 3.kişilere devrinin engellenmesi bakımındın ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava rücuen tazminat davası olup müvekkili de tacir olmadığından ticari bir dava olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğini, bu nedenle öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 1.536,89 TL. için ilamsız takip başlattığını, bu takibe itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, davacının ise Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı 5.459,56 TL. miktarlı dosya üzerinden açılan icra takibine dayalı olarak işbu itirazın iptali davasını açtığını, davanın bu nedenle de reddine karar verilmesi gerektiğini, kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmayıp … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olması nedeniyle davacı sigorta şirketinin rücu hakkı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…dava dışı … idaresindeki, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plaka sayılı iş makinesinin 22/12/2016 tarihinde Ankara Caddesi üzerinde bulunan … istasyonu içerisinde kar küreme işlemi yaparken geri manevra sırasında petrol istasyonundan Ankara Caddesi’ne çıkış yapmak üzere 5-6 metre gerisinde bekleyen sürücü … idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda aracın ön kısmında ve kaputunda hasar oluştuğu; söz konusu hasarın davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında tazmin edildiği; davacı sigorta şirketinin sigortalı iş makinesi sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle, dava dışı … plakalı araç malikine yaptığı 5.186,00 TL. ödemeyi öncelikle 19/06/2017 tarihli yazıyla sigortalısı davalı …’tan talep ettiği; davalının 03/08/2017 tarihli cevabi yazı ile kusurun karşı tarafta olduğunu ileri sürerek ödeme yapmayacağını bildirmesi üzerine davacı sigorta şirketinin 5.186,00 TL. tazminat bedelini işlemiş 273,56 TL. faiziyle birlikte toplam 5.459,56 TL. olarak Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibiyle iş makinesinin maliki olan kendi sigortalısı davalı … ile kaza esnasında ehliyetsiz olarak iş makinesini kullanan sürücü …’den talep ettiği; davalı …’un itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği; kazayla ilgili olarak gerek aynı tarihli kaza tespit tutanağında gerekse mahkememizce alınan 25/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda iş makinesini kullanan sürücü …’ün tam kusurlu olduğunun, …. plakalı araç sürücüsünün ise kusuru bulunmadığının belirtildiği; her ne kadar zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigorta şirketleri sigortalısının yahut bu kişilerin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuruyla neden olduğu zararları karşılamak zorunda ise de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B-4/b maddesine göre sigortalı aracın gerekli ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması halinde bu kişinin verdiği zarar nedeniyle yapılan hasar ödemesi için sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve haksız suretle takibe itiraz eden davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği….” gerekçesiyle davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına, takip konusu alacağın % 20’si tutarındaki 1.091,91 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olaya karışan iş makinasının petrol içindeki özel alanda karları kürümek için özel olarak çağrıldığını, iş makinasının ana yola çıkmadığını, petrol alanı içerisinde yerdeki 20 cm yüksekliğindeki karları kürümek için ileri geri yaptığı esnada petrolden yakıt alan … plakalı aracın iş makinasının yaptığı manevrayı beklemeden sabırsız bir şekilde iş makinasının kardan açtığı yola girerek arkasına sokulduğunu, iş makinasının açmış olduğu kar boşluğundan yararlanmak için iş makinasının arkasında “25 metre yaklaşma” yazdığı halde ve geri vitese bağlı sinyalizasyonu çalıştığı halde arkasına sokularak kazanın meydana gelişine sebep olduğunu, olayı uzaktan gören tanığın aradaki mesafeyi 5-6 m demesi yanılgı payı olabilen, kesin olmayan bir tahmin olduğunu, raporların kendi içinde çeliştiğini, bu çelişkinin farkının ek bir raporla giderilmediğini, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, özel aracın hasarıyla ilgili miktarların ve tespitlerin çok yüksek olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ZMMS poliçesi kapsamında, sigortacının 3.kişiye ödediği tazminatın sigortalısından rücuen tahsili için açılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi nezdinde … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı davalıya ait, … idaresindeki iş makinesinin, 22/12/2016 tarihinde dava dışı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracıyla çarpışması araçta maddi hasar meydana geldiğini; kazada iş makinesi sürücüsü …’ün tam kusurlu ve ehliyetsiz olduğu, Trafik Genel Şartları B-4.b maddesi “Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlalisonucunda meydana gelmiş ise,” hükmüne dayalı olarak sigortalısından kaza nedeniyle ödenen tazminat tutarının tahsili talepli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) (dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan) 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” hükmünün bulunduğu, 85/1. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü getirtildiği, 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer vermiştir.
Poliçenin düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) Genel Şartlarının Sigortanın Kapsamı başlıklı A.3. maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dâhilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır… Bu sigorta, sigortalının haksız taleplere karşı savunmasını bu genel şartların B.2.4. maddesi hükmü çerçevesinde temin eder.” ibarelerine yer verilmiştir.
Yine, Kanun’un 95. maddesi ile sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin Kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâllerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği hüküm altına alınmıştır. Burada düzenlenen rücu hakkı kaynağını sigorta sözleşmesi ilişkisinden almaktadır. Eş söyleyişle; bu rücu hakkının kaynağını halefiyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve Yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacının, bu hakka dayanarak kendi akidine dönmesini sağlamaktadır (Ulaş, I: Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, Ankara 2012, s:1010 ).
Hangi hâllerin sigortalıya rücu hakkı vereceği Genel Şartlar’ın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4. maddesinde düzenlenmiş ve bu madde ile de sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin Kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâllerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği bir kez daha vurgulanmıştır.
Somut olayda davacı sigortacı; sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesiz ve asli kusurlu olduğunu belirtmiş, kendi akidi olan sigortalısından, sigortalısının hasara sebebiyet verdiği araç için ödediği miktarın rücuen tazminini talep etmiştir. Bir başka anlatımla davacı sigortacı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.b maddesine dayanmıştır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.b maddesinde; “Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise” hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdi ilişkiyi düzenleyen sigorta poliçesinin sigortacının işletene rücu hakkını düzenleyen B.4/b maddesi; sigortalı aracın, mevzuat hükümlerine göre gerekli ehliyetnameye sahip olmayan veya ehliyetnamesine geçici/sürekli el konulmuş kimseler ile geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikası sahiplerinin kazaya karışmaları halinde sigortacının zarar görene ödeme yaptıktan sonra kendi sigortalısına rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar doğrultusunda dava dosyasındaki deliller değerlendirildiğinde; kaza tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın davacı sigorta şirketi tarafından sigorta örtüsü altında bulundurulduğu, davalının, kaza anında yeterli ve geçerli sürücü belgesine sahip olmadığı ve davacının sigorta poliçesi genel şartlarına dayalı rücu talebinde bulunması konularında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın kazadan dolayı dava dışı 3. kişinin uğradığı gerçek zarar ve araç sürücülerinin kusur oranlarına yönelik olduğu, bu konuda 25/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ve trafik kazası tespit tutanağı içerikleri nazara alındığında; davalının itirazlarını karşılandığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olayın özelliklerine uygun olması, davalı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 372,94 TL harçtan peşin alınan 93,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 279,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

M.Y.