Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/357 E. 2022/1406 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
YAZIM TARİHİ : 04/10/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını, bedelinin tahsili için davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap tutulduğu; davacı şirketin 2014 ve 2015 yıllarında davalıya KDV dahil toplam 63.625,02 TL. tutarında mal sattığı ve karşılığında 72.000,00 TL. tutarında çek ve senet aldığı; söz konusu çek ve senetlerin ödenmediği gerekçesiyle satılan mallara ilişkin faturalara dayalı olarak itiraza konu icra takibini başlattığı; davalıdan alınan 54.000,00 TL. tutarındaki 4 adet çekin davacı tarafından kendi alacaklılarına ciro edildiği; toplam 18.000,00 TL. tutarındaki 9 adet senedin ise davacının uhdesinde bulunduğu; söz konusu çek ve senetlerin başlı başına birer ödeme vasıtası olması nedeniyle davacının davalıdan faturalara dayalı olarak herhangi bir alacağı kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, alınan bilirkişi raporunda incelenen defterlere göre davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunun belirtildiğini, davalıdan alınan ancak ödenmeyen senet ve çeklerin faturalı borcun ödendiği anlamına gelmediğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, bu defterlere göre davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunun sabit olduğunu, müvekkili şirket aleyhine davalı lehine hükmedilen 6.238,21 TL vekalet ücretinin de nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, davalı aleyhine faturaya dayalı takip başlatıldığı, davalının kardeşi ile birlikte perde satışı yaptığı, davalının davacıdan aldığı mallara karşılık aynı iş yerinde birlikte çalıştığı kardeşinin çekleri verdiği, bunların ödenmemesi üzerine senetleri verdiği, bu çek ve senetlerin ödenmemesi üzerine de müvekkilinin alacağının tahsili için takip başlattığı ileri sürülmüş, davalı tarafça ise, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, alacak iddiasında bulunan davacının bu iddiasını ispat etmesi gerektiği savunulmuştur.
Mahkemece, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalının işletme defteri tuttuğu, defterlerin açılış tasdiklerinin usulüne uygun yapılmış olduğu, işletme defterinin kapanış tasdikine tabi defter olmadığı, davalının davacıdan 2014 ve 2015 yıllarında 58.912,06 TL mal bedeli, 4.712,96 TL KDV olmak üzere toplam 63.625,02 TL’lik mal alışı yaptığı, davalının tuttuğu işletme defterinin kayıt edilme usulü gereği defterlere ödemelerin kayıt edilemediği, bu nedenle davalının defterlerinden davacıya yapılan ödemelerin tespitinin mümkün olmadığı, davacı defterlerinin incelenmesinde ise; davacı şirketin davalı ile olan alışverişinin ticari defterlerinde mal satıldığında davalı borçlandırılmak, tahsilat yapıldığında da davalı alacaklandırılmak suretiyle açık hesap şeklinde izlendiği, takibe ve davaya konu edilen 36 adet faturanın tamamının davacı şirketin ticari defterlerinde davalı borçlandırılmak suretiyle açık cari hesap şeklinde veresiye satış olarak kayıtlı olduğu, açık cari hesabın kayıtlarının işleyişi doğrultusunda bu satışlara karşılık davalıdan almış olduğu çek ve senetlerin alındığı tarihte davalının hesabının alacağına kaydedilmiş olduğu, davalının alacağına kaydedilen bu çek ve senetlerin toplamının 72.000,00 TL olduğu, davacı şirketin kayıtlarında davalıdan alınan çeklerin incelenmesinde, toplam 54.000,00 TL bedelli 4 adet çekin davacı şirketin alacaklılarına ciro edildiği, toplamları 18.000,00 TL olan 9 adet senedin ise, şirketin portföyünde olduğunun tespit edildiği, muhasebe kayıtlarında açık hesap olarak izlenen cari hesaplarla ilgili olarak müşterilerden çek veya senet alındığında, çekin ya da senedin ödeme tarihinin ne olduğu dikkate alınmaksızın çekin veya senedin teslim alındığı tarihte ilgili cari hesabın alacağına kaydının yapıldığı, bu kayıttan sonra alınan çeklerin veya senetlerin tahsili veya ciroları, alınan çekler veya alacak senetleri hesabından takip edilmekte olup, çekin veya senedin ödenmeyip geri dönmesi durumunda tekrar ters kayıt ile cari hesabın borcuna kaydedilip, çek veya senetlerin takip edildiği hesaptan çıkarılması gerektiği, davalıdan alınmış olan toplam 72.000,00 TL tutarındaki çek ve senetlerin ödenmeyip geri geldiğine dair davacı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt görülmediği, davalıdan alınmış olan çeklerin ve senetlerin bedellerinin ödenip ödenmediği dikkate alınmadan doğrudan davacı şirketin ticari defterlerindeki muhasebe kayıtları dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 7.418,29 TL alacaklı olduğu, davalının vermiş olduğu 72.000,00 TL’lik çek ve senetlerin bedelinin ödenmediği kabulüyle yapılan hesaplamada ise, davacının 64.581,71 TL alacaklı olması gerektiği kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece de benimsenen bilirkişi raporu uyarınca yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, somut olayda, ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının, kendi defterlerinde de kayıtlı olan ve davalı tarafından ibraz edilen çek ve senetlerin ödenmediği yönündeki iddiasını ispat etmesi gerektiği, bu kapsamda çeklerden dolayı ödeme olup olmadığının, bankanın kanunen sorumlu olduğu miktarda ödeme yapılıp yapılmadığının ilgili bankalardan araştırılmak sureti ile tespit edilmesi, senetler yönünden ise, senedin alacaklı elinde olması senet bedelinin ödenmediğine karine oluşturduğundan, senetlerin ibrazının sağlanması ve neticesine göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi yerinde görülmediği gibi, davacının yemin deliline de dayandığı anlaşılmakla, yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmaksızın karar verilmesi de yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebine göre, ücret-i vekalete yönelik istinaf isteminin incelenmesine şimdilik yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırlan teminatın yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T