Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/296 E. 2020/278 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
YAZIM TARİHİ : 21/02/2020
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 09/02/2020 tarihinde tesis edilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren makine üretim ve pazarlama şirketi olduğunu, müvekkili şirkete Konya … Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile TMSF’nin kayyum olarak atandığını, Resmi Gazete’nin 01.09.2016 tarihli ve … sayılı 2. mükerrer nüshasında yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 19 uncu maddesinde kayyımlık yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri düzenlendiğini, Kanun Hükmünde Kararname’nin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle CMK madde 133 uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkilerinin hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna, ikinci fıkrasında ise; maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ve olağanüstü halin devamı süresince terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle CMK madde 133 uyarınca şirketlere ve bu Kanun Hükmünde Kararname’nin 13 üncü maddesi uyarınca varlıklara kayyım atanmasına karar verildiği takdirde kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun atanacağı” ifade edildiğini, yine aynı Kararname’nin 20 uncu maddesi de; “(1)19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıkları ile ilgili olarak Fona verilen yetkiler, bu Kanun Hükmünde Kararname ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen kayyımlık görevi ile satış veya tasfiye işlemlerinde, bu şirketlerin yahut bunların sahiplerinin Fona borçlu olup olmadığına ve varlıkları üzerinde Fon haczi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kıyasen uygulanır. Bu madde kapsamında Fon tarafından atanan veya görevlendirilenler, 5411 sayılı Kanunun 127 nci maddesi hükümlerinden yararlanır. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Fon Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahiptir. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketlerin ya da bunların varlıklarının bu madde kapsamında satışından elde edilecek tutarlar yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar bir hesapta nemalandırılır.” hükmünü amir bulunduğunu, Davacı … Dış Ticaret A.Ş.’ye TMSF’ nun kayyım olarak atandığını, bu kayyumluğun 26.09.2016 tarihinde Ticaret Sicil’e tescil edilmiş ve 06.10.2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunduğunu, ilgili şirketin tüm dava ve icra işlerini takip etmek üzere, kayyım olarak atanan TMSF’nin görevlendirdiğini yeni yönetim kurulu tarafından verilmiş vekâletnameyi dava dilekçesi ekinde ibraz ettiğini, taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan alacak/borç ilişkisi olduğunu, müvekkilince davaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiğini, davalı yanın ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şuan müvekkili şirketin yönetiminin kayyımlar tarafından sağlandığını, müvekkili şirketin yaşanmış olan yönetim değişikliği nedeniyle alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenlerle müvekkili şirketçe tahsil edilememiş ve dava sonucu tespit edilecek olan yabancı para alacağının fiili ödeme günüdeki kur üzerinden hesaplanarak dava konusu 768.161,42 USD alacağının fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dava tarihi itibariyle işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya tercüme edilmiş dava dilekçesi ve eklerinin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kanalı ile gönderildiği, ancak Riyad Başkonsolosluğunun 08/08/2019 ve 20/12/2019 tarihli iki ayrı cevabi yazısında belirtildiği üzere adres yetersizliği nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacı vekiline davalının tebligata yarar açık adresini bildirmesi için iki kez 1 haftalık kesin süre verilerek, kesin sürenin sonuçları meşruhatlı davetiyede açık olarak gösterilmesine rağmen, davacı vekilince kesin süre içinde davalı şirketin tebligata yarar açık adresini bildirilmemiş olduğundan açılan iş bu davanın HMK’nun 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın yapılan incelenmesinde; davalı …’e usulüne uygun karar ve istinaf dilekçesinin tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde; davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu belgelerden davalıya ait birden fazla adreslerin bildirildiği, ayrıca; davalı ile davacı şirket arasında aracılık yapan şirketten davalının adresi sorulup araştırılmadan HMK’nın 119/2. maddesine dayanılarak davalın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından; davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip davanın esasına ilişkin deliller toplandıktan sonra duruma göre karar verilmek üzere dava dosyasının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 09/01/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır