Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2853 E. 2022/2105 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- ….
2- … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
YAZIM TARİHİ : 12/12/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 29/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalılar istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin un, yem imalatı ve ticareti ile iştigal ettiğini, müvekkilinin Denizli’de bulunan bir müşterisi ile yapılan un ticareti neticesinde ürünlerinin nakliyesi hususunda davalılar ile nakliye sözleşmesi kapsamında anlaştıklarını, davalı ve davalı şirket ortağı …’ın kontrol ve yönetimi altında bulunan … plakalı taşıyıcı araca nakliyesi kararlaştırılan 400 çuval kadayıflık un taşıma ve sevk irsaliyeleri düzenlenmek sureti ile 28/03/2018 tarihinde teslim edildikten sonra, …’ın kontrol ve yönetiminde olan … plakalı taşıyıcı araç davalıların emniyet tedbiri bulunmayan bir bölgede terk edilmesi neticesinde üzerinde yüklü unlarla birlikte hırsızlandığını, davalılarla yapılan görüşmelerde nakliyesi kararlaştırılan unların bedelinin talep edildiğini, davalılar tarafından ödemenin reddedildiğini, bunun üzerine ürünlerin zayi olduğu karinesine dayanılarak davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, davalıların itirazları ile açığa çıkan kötüniyetli davranışları sebebiyle mal kaçırmaları muhtemel bulunduğundan davalı şirket ve davalı üzerine kayıtlı araçların veya gayrimenkullerin üzerlerine teminatlı/teminatsız ihtiyati haciz konulmasını, davalıların Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları haksız itirazın iptaline, davalıların itirazlarının kötü niyetli olmaları sebebi ile asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı …’ın sahibi olduğu tek aracı olan … plakalı aracıyla diğer davalı … adı altında uzun yıllardır nakliye işi yaptığını, davacının dava dilekçesinde müvekkili …’ın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve hatta pervasızca davrandığı iddialarının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin … plakalı aracına davacı şirketle yapılan nakliye sözleşmesi sonucu 400 çuval unun Denizli’ye götürülmek üzere yüklendiğini, unların hassas bir ürün olması nedeniyle iyi paketlenmesi gerektiği uyarısında bulunduğunu, ancak dikkate alınmadığını ve alelade yükleme yapıldığını, bunun üzerine müvekkilinin kendi imkanlarıyla arabasındaki çadırı ile un çuvallarının üzerini örttüğünü ve yola çıktığını, yemek ihtiyacını gidermek üzere yol üzerindeki evine uğradığını, aracını hemen kapısı önüne park ettiğini, camlarını kapatıp kapılarını kilitlediğini ve yemek yemek üzereyken rüzgar ile birlikte yağmurun yağmaya başlaması üzerine kapı önüne çıktığında aracının yerinde olmadığını görünce hemen polisi aradığını, müvekkilinin 60.000,00-70.000,00-TL değerindeki aracının zayi olan unlardan daha fazla olduğunu, bu nedenle davacının müvekkili hakkında özensiz davrandığı iddialarının gerçek olamayacağını ve müvekkili …’ın bir kusurunun olmadığını, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığını, bu nedenlerle iş bu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli dava ikame edildiği için %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Dosyamız taşıma hukuku alanında uzman bilirkişiden rapor aldırılmak üzere Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, bilirkişi raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Sunulan raporda özetle; Davacı tarafça davalılar aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, takipte asıl alacak olarak 31.512,00-TL ve işlemiş faiz olarak 159,93-TL olmak üzere toplam 31.671,93-TL’nin talep edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, 400 adet ve KDV dahil 31.512,00-TL bedelli kadayıflık unun davacı şirket tarafından 28/03/2018 tarihinde Denizli ilinde bulunan … ( …’a ) gönderilmek üzere davalılara teslim edildiği, ancak meydana gelen hırsızlık olayı neticesi malların alıcısına teslim edilemediğinin anlaşıldığı beyanıyla rapor tanzim edilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun Taşıyıcının ziya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluğunu düzenleyen 875/1. maddesine göre;
“MADDE 875- (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Aynı kanunun 880/1 maddesine göre;
MADDE 880- (1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.
Kanunun 882. Maddesi ise sorumluluğun sınırlarını düzenlemekte olup;
MADDE 882- (1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Kanunun 886. Maddesine göre;
MADDE 886- (1) Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” Hükmünü amirdir.
Ancak davaya konu riziko, kamyon sürücüsünün evinin önünde park halinde bırakılması sonucunda meydana gelen hırsızlık nedeniyle gerçekleştiği, söz konusu hırsızlık nedeniyle rizikonun gerçekleşmesinde TTK. 886. Maddesinde belirtildiği üzere güvenlik ve emniyet tedbirlerinin alınmasındaki eksiklik bakımından davalı sürücünün ağır ihmalinin bulunduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle TTK. 882. Maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlamalarından faydalanma imkanının bulunmadığı ve davaya konu taşınan unların piyasa değerinin 31.512,00-TL olduğu ve davacının bu bedeli davalılardan tazmin hakkının olduğu aynı raporda beyan edilmiştir.
Davacı vekili % 20 oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK.`nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanatına varılmıştır.
Dosya kül olarak değerlendirildiğinde; Davacı tarafça davalılar aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, takipte asıl alacak olarak 31.512,00-TL ve işlemiş faiz olarak 159,93-TL olmak üzere toplam 31.671,93-TL’nin talep edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davalıların meydana gelen olay nedeniyle sorumluluğunun tespit edildiği, taşınmak üzere teslim edilen unların piyasa değerinin 31.512,00-TL olduğu ve bu malların ziyaından davalıların TTK 779, maddesi gereği sorumluluklarının bulunduğu ve teslim edilmeyen malların bedelini tazmin etmeleri gerektiği, ancak takipten evvel davalıların temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından takip tarihine kadar hesaplanan işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının yüklediği yükün muhafazasını kendi imkanlarıyla yaptığını, taşıma yaptıranın alması gereken önlemleri davalı …’in aldığını, yemek ihtiyacını gidermek üzere çoğu zaman yaptığı gibi ikamet etmekte olduğu evine gittiğini, bu olguların yerel mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, müvekkilinin pervasızca davranmamış olup göstermesi gereken özeni bütünüyle göstermiş olduğunu, müvekkilinin ailesini idame ettirmesini sağlayan aracının çalınmış olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davacının kapalı kasa araç tercih etmediğini, açık kasa tercih etmesi halinde artık bu ziyadan dolayı davalılara sorumluluk atfının mümkün olmadığını, davalı Mehmetin özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, aracın çok kısa bir süre içinde çalındığını, hemen polisin arandığını, polislerin yeterli çabayı göstermemesi sonucu aracın bulunamadığını, bu konuda gerekli kolluktan dosya ve bilgilerin celp edilmemiş olduğunu, davacı şirketin zayi olan unlar için özen yükümlülüğü bulunmakta olup bu hususları ihlal ettiğini, davalıların bir sorumluluğunun bulunmadığını, eğer bir sorumluluk atfı yapılacak ise de yapılacak atıfta ve tazminde indirim yapılmasını talep ettiklerini, dosya kapsamında çok eksik ve dosyayı aydınlatmayan bir rapor esas alınarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, TTK’ya göre taşıyıcının sorumluluğunu sınırsız hale getiren tek nedenin kast olduğunu ve kasta eşdeğer kabul edilebilecek başka bir kusur türünün öngörülemeyeceğinin ortada olduğunu, bu nedenle davalının ağır ihmali bulunduğu tespitinin hukuki incelemeden yoksun olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu taşıma yurt içi ticari kara yolu taşıması olduğuna göre olaya 6102 TTK 856 vd maddeleri uygulanacaktır.
TTK Madde 875- (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
TTK Madde 876- (1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Düzenlemesine yer verilmiştir.
Zararın tesbiti aynı kanunun 880(1) maddesine göre yapılacak olup; taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen ziyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamanda ki değerine göre hesaplanır. 880(3) maddesine göre de eşyanın değerinin piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikte ki malların cari değerine göre belirlenir.Eşya taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.
Davacıya ait mal, davalıya ait araç ile taşınmış, davalı …, yol güzergahında bulunan evinde yemek ihtiyacını gidermek için durduğu, aracı evinin önüne park ettiği, aracın camlarını kapatıp, kapılarını kilitlediği, aracı görebileceği bir odada yemek yediği, bu esnada yağmur yağması nedeniyle, taşınan malın un nevinden olması nedeniyle, kontrol etmek için dışarıya baktığında aracın olmadığını farkettiği, anlaşılmaktadır.
Davalı …’ın kendi beyanına göre, kendisinin evinde aracı görebileceği bir yerde yemeğini yediğini ifade ettiği, yani aracın sürekli göz önünde olduğunun kabul ettiği, yine sakin bir muhit olarak tanımladığı evinin bulunduğu bölgede aracın çalıştırılması sonucu motor sesini duymamış olması, araçta alarm yahut benzer bir güvenlik tertibatının bulunduğuna dair bir iddia ileri sürülmemesi, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, çalınma olayını önleyebilecek tedbirleri almadan evinde yemek molası veren davalının kusurlu olduğu, sürücünün güvenli olduğu düşdüğü yerde park etmesi ancak buna rağmen 3.kişilerce çalınması nedeniyle ağır kusurlu olarak kabul edilmese de henüz teslim edilmemiş emtiaya zarar gelebileceğini öngörmesi gerektiği, meydana gelen hırsızlık eyleminde kusuru bulunmadığının ispat edilemediği, bu nedenlerle davalı taşıyıcının zarardan sorumluluğunun bulunduğu, yine taşınan emtianın değeri sevk irsaliyesi ve faturalar ile belli olduğu, çalınma hadisesi ile tam zıya gerçekleştiği için icra takibi ile talep edilen alacağın likit bir alacak olduğu kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereği esas yönünden reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalıların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı …’dan alınması gereken 2.152,58 TL harçtan peşin alınan 538,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.614,43 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davalı …’den alınması gereken 2.152,58 TL harçtan peşin alınan 538,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.614,43 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/12/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.