Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2848 E. 2023/339 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : … Esas -… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
YAZIM TARİHİ : 20/02/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 11/03/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …’ün … isimli internet sitesinden 2015 model …. Marka …. model aracın ilanını gördüğünü ve ilanda muhatap olarak ismi yazan …’i arayarak araç hakkında bilgi edindiğini, …’in müvekkiline araçta birkaç parça lokal boya olduğunu, bunun dışında araçta herhangi bir değişen parça veya hasar olmadığının bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin Konya’ya geldiğini, … isimli iş yerine davet edildiğini, orada bulunanların müvekkiline aracın asıl sahibinin … olduğunu söylediğini, şirket yetkilisi …’ün ekspertiz raporu almak istediğini söylemesi üzerine ise … isimli iş yerine gidildiğini, …. isimli işyerinden aracın ekspertiz raporunun yapıldığını, araçta rapora göre sağda ve solunda üçer parça lokal boya, bagaj kapağında lokal boya ve mekanik aksamında kaza izi tespit edilemediğinin bildirildiği ve bu raporun … tarafından imzalanarak müvekkiline verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin Konya …. Noterliği aracılığıyla aracın devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, aracı teslim aldıktan sonra İstanbul’a dönen müvekkilinin iş yerinde bulunan diğer kişilerin araçta farklı vurma ve kaza izi tespit ettiğini, aracı İstanbul’da bir ekspertize götüren müvekkilinin ekspertiz sonucuna göre aracın kaputundan tavanına kadar darbeye bağlı boya olduğunu, değişen parçalarının bulunduğunu, airbaglerinin açıldığını, birçok parçasının sökülüp takıldığını, çıkma parçalar olabileceğini, aracın çok büyük ve birden fazla kazaya karışmış olabileceğinin bildirildiğini, aracın muhtemel takla atmış olabileceğini ve kayıt dışı olarak tamir işlemlerinin yapıldığının ve resmi kayıtlarda bu durumun gösterilmediğinin ortaya çıktığını, müvekkilinin araca 70.000,00 TL ödeme yaptığını, aracın bu hali ile ne kadar edeceğinin araştırılması halinde ise neredeyse ödenecek bedelin yarısı kadar değer biçildiğini, …’ın müvekkilini kandırarak ağır hasarlı arabayı hasarsız araç değerinde bir bedele sattığını, davalı …’ın da gerçek dışı rapor vererek yine müvekkilinin aldatılmasına yardımcı olduğunu, müvekkilinin araçta bulunan gerçek hasarları öğrendikten sonra Üsküdar … Noterliği aracılığıyla davalılara ihtarname gönderdiğini, söz konusu ihtarnamede ayıp oranından ve araç satış bedelinden indirim yapılmasını talep ettiğini, davalılar ise Konya … Noterliği aracılığıyla 25/08/2017 tarihli ihtarname ile kendilerine herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini bildirdiklerini, müvekkilinin davalıların ortak kusurlu hareketi nedeniyle zarar ederek kusurlu bir aracı aldığını, …’ın gönderilen ihtarnameye araçta oluşan kusurların kendilerinin aracı satmasından sonra meydana gelebileceğinin bildirildiğini, davalı …’ın müvekkiline aracı İstanbul’dan satın aldığını ve 15.000,00 TL bedel ödeyerek edindiğini, bunun aracın ne kadar hasarlı olduğunun ve müvekkiline çok fahiş fiyata gönderildiğinin göstergesi olduğunu, araçta bulunan ayıbın gizlenerek müvekkiline satıldığını ileri sürerek aracının değerinin tespiti ile ödenen 70.000,00 TL’den ayıp oranında bedel indirimi yapılarak bu bedelin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin işlettiği ve ekspertiz hizmeti sunan … isimli iş yerine gelerek aracın kontrolünü yaptırdığını, müvekkili şirketin diğer davalı … ile veya … ile hiçbir yakınlığı veya tanışıklığının olmadığı, müvekkili şirket bu zamana kadar objektif ve maddi gerçeğe uygun olarak rapor tanzim ettiğini, ekspertiz raporunun aracın o anlık durumunu gösterir rapor olduğunu, daha sonra oluşan sorunlardan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, aracın ekspertizi esnasında darbe koruyucuların folyo kaplı yerlerin plastik aksamlarının muhafazaların sökülmesi sonrası aracın orijinalliğinin gideceğine ilişkin kuşkular oluşacağından eksper aşamasında araçların hiçbir parçası sökülmeden el ile tutulabilen göz ile görülebilen noktalara ilişkin rapor tanzim edildiğini, kontrollerin aracın o anki durumu itibariyle yapıldığını ve raporlarda bir hata bulunmadığını, davacının ihtarnamesinde belirtildiği hususların, ekspertiz incelemesinden sonra da meydana gelmiş olabileceği gibi kapalı/gözle görülmeyen yerlere ilişkin herhangi bir eksperin yapılmadığını savunarak davanın reddin karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın aracı … adresinden görerek ve Konya iline gelip kendi seçtiği ekspertize göstererek almaya karar verdiğini, günümüzde araç sorgulama ile alınmak istenilen aracın her türlü bilgisine ulaşılabileceğini, davacı yanın da … plakalı aracın daha önce ağır hasar alıp almadığını sorgulayıp aracı almaya karar verdiğini, ilk ekspertiz raporu ile son ekspertiz raporunun müvekkilini bağlamadığını, müvekkilinin aracın geçmişi hakkında bilgi sahibi olmadığını, müvekkilinin de aracı herhangi bir kusur ve hasarı olmadığını zannederek aldığını, davacı yanın kandırma ve baskı olmadan dava konusu aracı aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, bilirkişi Dr. Mak. Yük. Müh. …’ün düzenlediği bilirkişi raporunda davaya konu aracın gizli ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği bu sebeplerden ötürü aracın piyasa rayiç bedelinin 55.000,00 TL mertebesinde olduğu, aracın 70.000,00 TL bedel karşılığında satın alındığı, göz önüne alındığında aracın 15.000,00 TL zarara uğradığı yönünde görüş belirtildiği, makine mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi ek raporunda davaya konu araçtaki gizli ayıplar ve bu ayıpların ayıp oranı itibariyle, davacının zararının 15.000,00 TL olduğu, kusur oranına göre davacının davalı …’dan talep edebileceği tazminat miktarının 11.250,00 TL olacağı, davalı …’dan talep edebileceği tazminat miktarının 3.750,00 TL olacağının bildirildiği, TBK 61. vd. maddeleri gereğince davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı tarafın dava öncesi ihtarname çektiği ve tebliğden itibaren 3 gün süre verdiği dikkate alındığında temerrüt tarihinin 27/08/2017 olduğu, dosya kapsamına kazandırılan bilirkişi raporlarının birbirini teyit eder nitelikte ve denetime elverişli olduğu Yüksek Yargıtay’ın emsal kararları, öğretideki görüşler, yasal düzenlemeler de dikkate alındığında davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 15.000 TL maddi tazminatın 27/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin oto ekspertiz hizmeti veren bir işletme olduğunu, müvekkilinin ekspertiz sonrasında oluşacak hasarlardan sorumlu olmadığını, müvekkilinin şase ve gövdeye bağlı mekanik arızalardan sorumlu olmadığını, çıkma parça değişiminin belirtilmeyeceğini, plastik ve folya kaplı parçaların ölçümlerinin yapılmadığının ekspertiz talep eden taraflara bildirildiğini, ekspertiz sırasında üzerinde darbe koruyucu olan sağ ve sol maşpiyellerin kontrol edilmediğini, davacının en düşük paketi satın almış olduğunu ancak müvekkilinin yapmak zorunda olmadığı hata ve kusurlardan sorumlu olduğunu iddia ettiğini, bilirkişi raporu ve gerekçenin hatalı olduğunu, davacıya ait araçta 15.000,00 TL zararın oluşmasında davalı müvekkilinin hiç bir kusurunun olmadığını, araçtaki hasara ve değer kayıplarına neden olan kazaların müvekkili tarafından yapılmış olmadığını, müvekkilinin standart paket kapsamında yapması gereken bütün ekspertizleri yapmış ve usulüne uygun rapor tanzim etmiş olmasına rağmen sorumlu tutulduğunu, TBK 61. maddenin hatalı uygulandığını, müvekkilinin hatalı ekspertiz yapması sonucu müvekkiline düşen zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin airbag ekspertizi yapmadığını, şasi ve kapalı yerlerin ekspertizini yapmadığını, sökülen takılan parça ekspertizi yapmadığını, ancak zarardan sorumlu tutulduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkil araçta bulunan gizli ayıpları bilme ihtimali olmadığı gibi bilinmeyen bir şeyi gizleme ihtimalinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin sürekli araba alıp satan birisi olmayıp, elinde kullandığı aracı ihtiyaç nedeniyle sattığını, aracın hem satış aşamasında alınan ekspertiz raporu, hem de davacının sonradan İstanbul’da aldığı ekspertiz raporunda araçla ilgili çıkan ayıplardan sorumlu tutulmasının hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin diğer davalı ile veya müvekkilinin aracının satılması için bıraktığı galeri ile hiçbir tanıklığı ve samimiyetinin bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı taraf, davalı …’dan satın almış olduğu aracın gizli ayıplı olduğunu, diğer davalı …’ın da hatalı ekspertiz yaptığını ileri sürerek satış bedelinde ayıp oranında bedel iadesini talep etmekte, davalı …, araçta mevcut olduğu ileri sürülen ayıpları bilmediğini savunarak davanın reddini talep etmekte, diğer davalı … ise ayıplı ekspertiz yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ayıptan sorumluluğa ilişkin 219. maddesi uyarınca; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Aynı Kanun’un 222. maddesine göre ise satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu olmayıp alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur.
Ayıp nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın hesaplanması konusunda doktrinde “mutlak metod”, “nispi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen yöntemler savunulmuş ise de bu konuda benimsenen yöntem, nispi metoddur. Nispi metoda göre; taraflar arasındaki sözleşme dikkate alınmaksızın satılanın satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki oran, yansıma oranı olarak kabul edilerek bu oranın taraflar arasında kararlaştırılan satış bedeline yansıma tutarı belirlenir. Böylece yansıma oranı satış bedeline uygulanarak taraflar arasındaki sözleşme de gözetilerek satılanın ayıplı haliyle davacıya ne kadara satılacağı tespit edilmiş olmaktadır.
Diğer taraftan, ekspertiz hizmeti veren davalı …’ın araç maliki ile birlikte sorumlu tutulabilmesi için kusurlu hizmet verdiğinin tespit edilmiş olması gerekmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep ettiği zarar belirlenirken yukarıda belirtilen “nispi metod” yöntemi kullanılmadığı gibi ekspertiz hizmeti veren davalı yönünden davacı tarafça iddia edilen ayıpların satış öncesi ekspertiz tarafından verilen hizmet kapsamında tespitinin yapılmasının gerekip gerekmediği ve tespit edilip edilmediği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle söz konusu rapor yetersizdir. Mahkemece konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden davacının talep edebileceği bedel indiriminin yerleşik Yargıtay kararlarında benimsenen nispi metoda göre, bir başka anlatımla taraflar arasındaki sözleşme dikkate alınmaksızın satılanın satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız değeri (satıcı tarafından alıcıya bildirilen ayıplar dikkate alınarak, gizlenen ayıplar dikkate alınmayarak bulunacak değer) ile ayıplı değeri arasındaki oran, yansıma oranı olarak kabul edilerek bu oranın taraflar arasında kararlaştırılan satış bedeline yansıma tutarı belirlenmek suretiyle tespiti, yine davacı tarafça iddia edilen ayıpların satış öncesi ekspertiz tarafından verilen hizmet kapsamında tespitinin yapılmasının gerekip gerekmediği ve tespit edilip edilmediği hususlarının tespiti hususunda rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yatırılan 256,17 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yatırılan 256,17 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırlan teminatın yatırana iadesine,
8- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

O.B