Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2820 E. 2021/1 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … -…

İSTİNAF EDEN DAVALI : … İnşaat Tekstil San. ve Tic. A.Ş
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
YAZIM TARİHİ : 14/01/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 23/09/2019 tarihinde tesis edilen davanın ek karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıkt /n sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili davacının cari hesaptan dolayı alacaklı olması nedeniyle davalı borçlu hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takip başlattığını, takip dayanağı olarak davacı tarafça kaşelenerek imzalanan mutabakat mektubu gösterdiklerini, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptaline ve ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin dava açtıkları görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince dosya üzerinden 22/07/2019 tarihli gerekçeli arar karır ile davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verdiği görülmüştür.
Tarafların sulh olarak takip borcunun ödendiği, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi için davacı vekilinin başvurusu üzerine ilk derece mahkemesince 23/09/2019 tarihinde … Esas … karar numarası üzerinden HMK’nın 315 maddesi uyarınca açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazla yatırılan harcın davacıya iadesine, yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verdiği, mahkemece verilen kararda arabuluculuk masrafının sehven belirtilmemesi nedeniyle 18/02/2020 tarihinde tekrar ele alınarak arabuluculuk masrafının yargılama harçları gibi sorumlularından tahsilinin gerektiği belirtilerek 1.320 TL arabuluculuk yargılama giderinin davalı şirketten alınarak hazineye gelir kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 23/09/2019 tarihinde verilen, karar verilmesine yer olmadığına dair kararın, kesinleşmesine rağmen tekrar dosyayı ele alarak ek karar tesisiyle müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca 6325 sayılı yasanın 18/A-11 fıkrasında mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmama sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf yargılamada haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağının hüküm altına alındığını, tarafların arabuluculuk görüşmelerinde toplantıya katıldıklarını, toplantıya katılmama gerekçesiyle arabuluculuk sürecine ilişkin yargılama giderlerinin müvekkili davalı şirketten alınmasının hukuka aykırı olduğunu, ücretin haksız çıkan taraf bulunmadığı da göz önüne alınarak arabuluculuk ücretinin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanması gerektiği düşüncesiyle istinaf talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Niza; karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda arabuluculuk ücretinin kime yükleneceği hususuna ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının istinaf talebinin incelenmesinde; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-11 maddesinde; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünün,
Aynı kanunun 18/A-13 maddesinde; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.”,
İlk derece mahkemesi karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararını HMK’nın 315. maddesine dayandırdığı anlaşılmakta olup davacı tarafından mahkemeye yazılan talep dilekçesinde de borcun icra dosyasında yatırıldığından bahsetmektedir.
HMK 331. maddesinde davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre karar vereceğini hüküm altına almıştır.
Davacı, davalıyla arasındaki cari hesap ilişkisinde alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibinde bulunduğu, davalı borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, açılan itirazın iptali davasının yargılama sürecinde, tarafların sulh olduğu ve davacı tarafından bahsi geçen icra dosyasına ödeme yapıldığını mahkemeye bildirerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verdiği fakat, sehven arabuluculuk ücreti gerekçeli kararda değerlendirilmediğinden dosyanın tekrar ele alınarak arabuluculuk ücreti konusunda karar ittihazıyla, arabuluculuk yargılama giderinin davalı borçluya yüklediği, davalı borçlu tarafından kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın tekrar ele alınarak taraflarına mahkemece mükellefiyet yüklenmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, ayrıca arabuluculuk görüşmelerine her iki tarafın da katıldığı, bu nedenle ücretinin hazineden karşılanması gerektiğini belirterek ek kararı istinaf etmiş ise de davalının takip yapılmasına ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle HMK’nın 331. maddesi gereğince arabuluculuk ücretinden sorumlu olması gerektiği, her ne kadar arabuluculuk ücretinin, görüşmelere katılmaları nedeniyle hazineden karşılanması gerektiğinin de belirtmiş iseler de 6325 sayılı yasada arabuluculuk görüşmelerine katılanlar için arabuluculuk ücretinin hazineden karşılanacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, aynı yasanın 18/A-13 maddesinde arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayıldığı, yargılama giderlerinin de kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı istinaflarının hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından davacının usul ve yasaya uygun olmayan istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/01/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır