Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2781 E. 2023/255 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
YAZIM TARİHİ : 08/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 09/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı …. arasında genel kredi sözleşmesi imzalanarak şirkete kredi kullandırıldığını, davalı …’ın da genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine noter kat ihtarnamesi ile sözleşmenin sonlandırıldığını ve davalı ile dava dışı diğer kefiller hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Bilirkişi raporlarında belirtildiği ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere dava dışı …. nin imzaladığı kredi sözleşmesine 1.700.000,00 TL limit ile davalı … ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, asıl borçluya ve kefillere noter kat ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı, davalı …’a ihtarnamenin tebliğ edilemediği ve davalının nihayet 26/05/2016 tarihinde başlatılan icra takibi ile temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği, takip konusu 41.280,00 TL 32 adet çek nedeniyle bankanın çek yaprağı sorumluluğu bedeli karşılığı olduğu, ancak borçlu şirketin toplam 35 adet çekinden 4 adetinin takipten önce nakde dönüştükleri ve takip konusu 657.775,19 TL’lik kredi alacağının kapsamında kaldıkları, kalan 31 adet çekin 13 adedinin davadan sonra borçlu şirket tarafından bankaya iade edildikleri (13×1.290=) 16.770,00 TL’lik talebin konusunun kalmadığı ve bu miktar yönünden davanın kabulü gerekir ise de konusuz kaldığından bu kısım yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, kalan 18 adet çekin beheri 1.290,00 TL’den 23.220,00 TL’nin çek yaprağı sorumluluğu gereği bankanın riskinin bulunduğu ve sözleşme ve kefalet gereği bu miktarın davalı tarafından depo edilmesi gerektiği ve böylelikle 41.280,00 TL’lik çek yaprağı deposu ile ilgili talebin 16.770,00 TL’si konusuz kaldığından 23.220,00 TL’lik kısmının kabulü gerektiğinden kalan 1.290,00 TL’lik talebin fazlalık olduğu ve 1 adet çek karşılığı olan bu riskle ilgili talebin reddinin gerektiği, takip konusu 3.300,28 TL’lik masraf kaleminden yukarıda belirtildiği gibi bu kalem ile ilgili davacı vekili sadece 347,01 TL noter ihtarname masrafı ve 481,60 TL ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 828,61 TL masrafını belgelendirdiğinden 828,61 TL’lik talebin kabulüne, 2.471,67 TL’lik talebin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, takip konusu 657.775,19 TL miktarındaki asıl alacak ile ilgili talebin doğru ve yerinde olduğu, bu miktar kadar davalının davacıya karşı sorumlu olduğunun anlaşıldığı, takip konusu 15.991,28 TL miktarındaki işlemiş %39 akdi faiz kalemi ile ilgili talebin de doğru ve yerinde olduğu, bu miktar kadar davalının davacıya karşı sorumlu olduğunun anlaşıldığı, takip konusu 43.079,46 TL miktarındaki işlemiş %39 temerrüt faizi kalemi ile ilgili talebin ise doğru olmadığı, davalının takipten önce temerrüde düşmediği, ancak bankanın temerrüd faizi yerine akdi faiz hakkı olduğundan ve akdi faiz miktarı 27.661,86 TL olduğu anlaşıldığından bu miktarın kabulüne, 15.417,60 TL’lik fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerektiği, böylelikle takip talebindeki tüm kalemlerle ilgili davacının 725.476,94 TL’lik talebinin kabulüne, 16.770,00 TL’lik talebinin konusu kalmadığından bu miktar yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan kısım yönünden davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına ve bu miktarın kabul edilen miktara eklenerek yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin takdirine, ve 19.179,27 TL’lik talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalı … ‘ın itirazının kısmen iptali ile icra takibine 657.775,19 TL ana alacak, 15.991,28 TL işlemiş akdi faiz, 27.661,86 TL işlemiş akdi faiz (takip talebinde temerrüt faizi denilmiş ise de bunun içinde akdi faiz de istemiş sayıldığından ve takip tarihi itibariyle temerrüd olmadığından temerrüd değil akdi faiz olarak 27.661,86 TL işlemiş akdi faiz), 828,61 TL ihtarname ve ihtiyati haciz masrafları, 23.220,00 TL banka çek sorumluluk tutarı olmak üzere 725.476,94 TL ve banka çek sorumluluk tutarı 23.220,00 TL nazara alınmak kayıt ve şartıyla faiz ve feriler yönünden takip talebinde yazılı olduğu gibi devam olunmasına, 16.770,00 TL banka çek sorumluluk tutarındaki 13 adet çek davadan sonra davacıya iade edildiğinden bu kısım yönünden davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına. davacının fazlaya ilişkin 19.179,27 TL lik talebinin reddine, 23.220,00 TL’lik çek deposu hariç tutularak kalan 702.256,94 TL alacak miktarı üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 140.451,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, akdi ve temerrüt faizi işletilme tarihlerinin müvekkili banka uygulamasında farklı olarak dikkate alındığını, akdi faizin firmanın asli hesaplarda izlendiği süreçte son ödeme yaptığı tarihten takip hesaplarına aktarıldığı tarihe kadar işletilmesi gerektiğini, icra takip tarihine kadar işletilmesi gereken temerrüt faizinin müvekkili banka hesaplamasının altında kaldığını, kararda müvekkili banka alacağı hesaplanırken GKS ve ilgili faiz genelgeleri uyarınca %26 olarak kabul edilmesi gereken akdi faiz ve %39 değişik oranlı temerrüt faiz oranının bilirkişi tarafından daha düşük oranlar baz alınarak hesaplamalar yapıldığını, ayrıca firmanın takip hesaplarına aktarıldığı tarihten ihtarname tebliğ tarihine kadar işletilen temerrüt faiz tutarlarının dikkate alınmadığını, süresinde itiraz edilmemiş hesap özetlerinin İİK kapsamında sayılan kesin belgeler olduğunu, müşteri tarafından hesap özetlerine herhangi bir itiraz ve talep gelmediğinden hesap özetleri ve hesap kat ihtarlarının kesinleşmiş olduğunu, müvekkili bankanın masraf alacağının da hükme dahil edilmemiş olduğunu, müvekkili bankanın çek sorumluluk bedellerinin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini, ortada hiç sözleşme yokmuş gibi hesaplama yapılarak hüküm tesisinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, mahkemece hükme esas alınan ve dairemizce de temerrüt tarihinin tespiti dışındaki hususlarda usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporunda alacak kalemlerinin ve alacak kalemlerine uygulanan faiz oranlarının sözleşme hükümlerine uygun olarak belirlendiği, Türk Ticaret Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan müteselsil kefaletin varlığı halinde kefil ve kefillere, taahhüt ve ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizinin yürütülemeyeceği düzenlemesi gereğince davalı yönünden temerrüt tarihinin icra takip tarihi olarak esas alınması gerekirken hesap kat tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesi hatalı olmuşsa da bu hususta aleyhe istinaf talebi olmadığından mahkemece yapılan hataya işaret edilmekle yetinilmesi gerektiği, mahkemece davacı tarafça ispatlanamayan masraf talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, buna göre davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

O.B