Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2779 E. 2023/254 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … &Av. …

İHBAR OLUNANLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. … – …
2 – … – (T.C Kimlik No: …)
3 – …
4 – …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
YAZIM TARİHİ : 07/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iki adet torna tezgahını modernize ettirmek için … ülkesine gönderilmelerinin gerekmesi nedeniyle davalı şirketin … irtibat ofisi ve … şubesi ile … tarihinde e-mailleşmek yoluyla anlaştıklarını, torna tezgahlarının …’daki fabrikadan araç üzerinden teslim alınarak … limanına nakletmek ve … limanında gümrüklenmek ve konteyner içinde deniz yoluyla …ülkesine nakli konusunda anlaştıklarını, yükleme, boşaltma, gümrük ve liman masraflarının müvekkili şirkete ait olmak üzere sair tüm masraf ve sorumlulukların davalı şirkete ait olacak şekilde 9.000 USD nakliye bedeli üzerinden tarafların nakliye anlaşması yaptıklarını bilahare nakliye ücretinin 7.900 USD olarak revize edildiğini, müvekkilinin tamir amaçlı geçici ihracat fatura ve irsaliyelerini düzenleyerek diğer belgeleri de tamamlayarak 13/04/2017 tarihinde …’daki fabrikadan torna tezgahlarını teslim almak ve 14/04/2017 tarihinde … Limanında hazır olacak şekilde nakletmek üzere … plakalı çekici ve … plakalı römorkun şoförü …’ın tezgahları …e götürmek üzere tır’a yüklediğini, saat 13:00 de …’e hareket ettiğini, fabrikadan çıkan şoförün … yönü yerine … yönüne yönelmesi nedeniyle ters yola girdiğini, yanlış manevra sonucu araç üzerindeki tezgahları yere düşürerek hasarlanmalarına neden olduğunu, polis tarafından olay yeri inceleme tutanağı düzenlendiğini, davalı şirketin dava dışı … A.Ş.’nin resmi servis olması nedeniyle görevlendirdiğini, sözü geçen şirketin hasarlanan tezgahlar üzerinde inceleme yaptırdığını, makinelerin eski hale gelebilmesi için 244.008,02 USD gerektiğini bildirdiğini, torna tezgahlarının 2008 ve 2012 model tezgahlar olması nedeniyle 2. El piyasa fiyatlarının 90.000,00 USD ve 100.000,00 USD olduğunu, müvekkilinin 02/04/2012 tarihinde tezgahları 145.000 EURO karşılığı satın aldığını, davalı şirketin düzenlettiği raporlarda 284.392 USD değerinde olan tezgahların kullanılmaz hale gelmesi sonucu tahmini hasar miktarının 130.000 USD olduğunun ve sovtaj bedelinin 20.000 USD olduğunun ve nihai hasar bedelinin 110.000 USD olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin bu miktarı kabul etmesinin mümkün olmadığını bildirerek yeniden rapor istediklerini, bunun üzerine davalı şirketin sorumlusu … ile müvekkilinin mutabakata vardıklarını, bu mutabakata göre hasar bedelinin 172.000 USD, sovtaj bedelinin 20.000 USD ve nihai zarar miktarının 152.000 USD olarak belirlendiğini, ancak davalı şirketin bu miktarı ödemeye yanaşmaması yargı yoluyla ödeme yapabileceklerini bildirmeleri üzerine işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek 152.000 USD hasar bedelinin hasar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca 1 yıllık USD mevduatı hesabına uygulanan en yüksek faizi ile ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yerinin … ilçesi olması nedeniyle işbu davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, işin esası yönünden ise müvekkilinin dava konusu taşıma işinde taşıma işleri komisyoncusu olarak görev yaptığını, taşıyan ile taşıtanı bir araya getirdiğini, taşıma işinin davanın ihbarını istedikleri … Şti. ve sair alt taşıyanlar tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkiline husumet düşmeyeceğinden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, bu talepleri de yerinde görülmez ise TTK’nın 863 ve 878. maddeleri gereğince dava konusu taşımada ambalajlama, yükleme ve istif işlerinin davacı tarafından yapıldığını, bu işleri yapan davacının oluşan hasardan kendisinin sorumlu olacağını, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, varsa sorumluluğun davacıya ve taşıma işini yapan taşıyıcılara ait olduğunu, gerekirse davacının ve taşıyıcıların kusur ve sorumluluklarının ve bunların oran ve miktarlarının belirlenmesi gerektiğini, taşınan emtialar için istenen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “Her ne kadar davalı süresinde ve usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş ise de TTK’nın 890. maddesi gereğince taşınan malın teslim alındığı yerin … olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddine karar verildiği, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı veya yokluğu önemli olduğundan sözleşme ilişkisinin yokluğu husumetten reddi değil esastan reddi gerektireceğinden davamızda pasif husumet sorunu da olmadığından ve bu nedenle tüm dava şartları dosyamızda mevcut olduğundan dava şartına yönelik davalı vekilinin savunmasına da itibar edilmediği, tüm dosya kapsamı ile ve özellikle bilirkişi kurulunun rapor ve ek raporunda belirttikleri ve dosya kapsamından da açıkça anlaşılacağı üzere dava konusu hasar ve zararlara neden olan taşıma ilişkisinin davalı şirket tarafından üstlenildiğinin anlaşıldığı, davalının taşıma işleri komisyoncusu olduğunu kabul ve ikrar ettiği, asıl/kök taşıyanın davalı olduğu, taşıtan davacınım, asıl taşıyan ve alt taşıyanlardan herhangi birinden uğradığı zararları isteyebileceği, davacının tercihini asıl taşıyandan yana kullanarak bu davayı açtığı, davalının, dava ihbar olunanlara rücu ayrı bir davanın konusu olabileceği, bilirkişi kurulu raporunda da ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği gibi ambalajlama ve yükleme işlerinden davacının sorumlu olduğu, bağlama ve konteynerleme gibi süreçlerin sorumluluğunun ise taşıyana ait olduğu, dosya kapsamındaki resim ve belgelerden anlaşılacağı üzere 2 adet tezgahın ambalajları dışından spanzetler ile bağlandığı ancak spanzetlerin bu boyut ve ağırlıktaki yükleri bağlamaya yeterli gelmeyeceği, aracın yol kenarındaki eğimden iniş açısı ile devrilmesine engel olamadığı, dava konusu kaza ve hasarın bağlama ve istifleme hatasından kaynaklandığı, bununda sorumlusunun taşıyıcı olan davalı şirket olduğu ve oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu, taşınan yükün 30.200 kg olduğu, TTK’nın 882. Maddesi kapsamında davalının sınırlı sorumluluk üst limitinin 341.797,69 USD olduğu, taraflar arasındaki hasar miktarının 152.000 USD olduğu hakkında mutabakat içerir mailler olduğu, bu miktarın üst limitin altında kaldığı anlaşıldığından davalının 152.000 USD’lik hasardan sorumlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça … tarihinde emtianın … plaka sayılı araca yüklemesi ve istifinin yapıldığını, ancak emtianın karayolu ile … Limanına nakli esnasında hasara uğradığını, aracın yüklenmesi ve istifinin davacı tarafça gerçekleştirildiğini, TTK 878 maddesi gereğince eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması halinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağını, zarardan gönderenin sorumlu olduğunu, TTK 878 açık hükmü gereğince gönderinin sorumlu olduğunun sabit olduğunu, taşıyıcının ambalajlamanın nasıl yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını, yapılan ambalajlama paketleme içindeki ağırlık noktalarının neler olduğu, dikkat edilmesi gerekli sabitlenmelerin nerelere yapılması gerektiği bilgi ve talimatının yüklemeyi yapan davacı göndericinin yapmadığı veya eksik yaptığının anlaşıldığını, bu noktalarda hiçbir araştırma yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, eşyanın yüklenmesi ve boşaltılması konusunda sözleşmeye göre bu işlemleri kimin yapması gerektiğinin değil, fiili olarak kimin yaptığının önemli olduğunu, gerek bilirkişi raporu, gerekse ekspertiz raporunda yüklemenin davacı tarafından yapılmış olduğunun tespitine karşılık bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini, taşımaya konu ürünlerin bozuk ve 2. el olduğunu, mahkemece ürünlerin taşıma öncesi mevcut hasar durumlarının tespit edilmediğini, aracın kapalı bir araç olmadığını, açık kasa üzerinde gönderici davacı tarafından paketlemesi yapılmış ve araç üzerine yüklenmiş olduğunu, TTK 878 a/b/c/e hallerinden taşımanın etkilenmiş olup bu hususta taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağının hüküm altına alındığını, dava konusu taşımanın bir intermodal taşıma örneği olup sorumluluğunun SDR sınırı belirlenirken deniz taşımacılığının baz alınması gerektiğini, mahkemece yazılan gerekçeli karar incelendiğinde taraflarınca bahsedilen hususların hiçbirine değinilmediğinin görüldüğünü ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre davacıya ait emtianın taşınması sırasında meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre taşınan emtiada meydana gelen zararın 152.000 USD olduğu hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğu, buna göre davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 77.787,22 TL harçtan peşin alınan 19.446,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 58.340,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

O.B