Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2751 E. 2023/433 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
YAZIM TARİHİ : 01/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali davasında 16/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2010 yılında kurulmuş olup, üç ortaklı olduğunu, müvekkilinin 15 yıllığına davalı şirketin münferit temsilcisi olduğunu, 2012 yılında müvekkili, …, …, … ile … tarafından. …ŞTİ’ ni kurduklarını, müvekkili ile …’in şirketin yetkilileri olduğunu, her iki şirketin müdürünün de … olduğunu, müdür değişikliğinden sonra … Şti.’ den dışlandığını, müvekkilinin her iki şirket hakkında da bilgi sahibi olamadığını, her iki şirkette de büyük yolsuzluklar yapıldığının müvekkilince öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … Şti. hakkında çağrısız genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespiti ve … Şti. hakkında şirket müdürünün görevinden azli ile şirkete kayyım atanmasının talep edildiğini, davalı şirket müdürü … tarafından müvekkilli ile … ve … aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile 10.000,00 TL bedelli dava açıldığını, sözü geçen bu davanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini ve davanın derdest olduğunu, şirket olağan genel kurulunun yıl sonundan itibaren 3 ay içerisinde yapılması gerekirken davalı şirket ve dava dışı sözü geçen şirket müdürünün 2017 yılında şirketlere çok büyük zararlar vermesi sebebiyle genel kurulu yapmadığını, sözü geçen şirket müdürü tarafından müvekkiline ve dava dışı şirket ortaklarına Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kayyım kararı bulunmasına rağmen genel kurul toplantısına katılma çağrısı talebini noter aracılığı ile ihtar ettiğini, ihtar edilen çağrının hangi yıla ilişkin olduğu, gündem maddesi ve olağan mı olağanüstü mü olduğunun belirtilmediğini, bu nedenlerle alınan kararların tamamının yoklukla malul olduğunu, davalı şirketin genel kurulunun hiç bir zaman yapılmadığını, bu nedenle 2017 yılına ait genel kurul toplantısının tekrar yapıldığı ile ilgili tutulan tutanağın yoklukla malul olduğunu belirterek; davalı şirkete ilişkin 26/01/2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 yıllarına ait genel kurul kararlarının öncelikle yok hükmünde olduğunun tespitine, bu olmaz ise aykırı olan kararların iptaline, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin %30 hissesi …’ a, %30 hissesi …’ a ve kalan %40 hissesinin de davacıya ait olduğunu, iptali istenilen genel kurul toplantısına davacı dışındaki diğer ortakların katıldığını ve kararlar alındığını, alınan kararların nitelikli çoğunluk gerektiren kararlar olmadığını, davacıya usulüne uygun çağrı belgesinin tebliğ edildiğini, davacı gündem belirtilmediğini bildirerek müvekkiline ihtar gönderdiğini, toplantıdan 18 gün önce davacıya tebligat yapıldığı halde davacının hiç bir talepte bulunmayarak ve son günleri bekleyerek genel kurulu iptal ettirmek istemesi dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davalı şirketin 3 ortaklı olduğu davacının pay sayısının 240 adet ve 120.000,00 TL, Ortak …’ ın pay sayısının 180 adet ve 90.000,00 TL, ortak …’ ın pay sayısının 180 adet ve 90.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilince her ne kadar genel kurul toplantılarında çağrının usulsüz olduğu iddiasında bulunmuş ise de; bu usulsüzlük TTK’ nun 622. maddesi ve 617/3. maddesi yollamasıyla TTK’ nun 446. maddesi gereğince Genel Kurul Kararlarının yokluğu değil iptali sonucunu doğurabilmektedir. TTK’ nun 446. maddesi “etki kuralı” kabul edilmiş olup; bu kurala göre davacı pay sahibi tarafından ileri sürülen aykırılık halinin genel kurul kararının alınmasında etkili olması durumunda ancak iptal hükümleri düşünülebilecektir. Bu sebeple davacı pay sahibi tarafından ileri sürülen genel kurula çağrıda usulsüzlük iddiaları genel kurul toplantı nisabı ve karar nisabı yönünden kanuna aykırılık sonucu doğurmadığından mahkememizce iptal sebebi olarak değerlendirilmemiştir.
Genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun listelerine göre her iki genel kurul toplantısında alınan tüm kararların salt çoğunlukla alındığı anlaşılmıştır. Alınan kararlar ise nitelikli çoğunluk gerektirmediğinden iptali söz konusu olamayacaktır.
TTK 619/1. maddesi gereğince müdürler kendilerinin ibrasına ilişkin genel kurul toplantılarında oy kullanamayacağından ve bu sebeple 2017 ve 2018 yılı genel kurul kararlarının 4. maddesinde yer alan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin karar kanuna aykırılık teşkil ettiğinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2018 yılı Genel Kurul toplantısında huzur hakkının düzenlenmesine ilişkin 5. maddesinde alınan kararda sadece katılan pay sahiplerinin oy kullanmış olmaları nedeniyle mahkememizce TTK 436/1. maddesine aykırı olduğu tespit edildiğinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı şirketin 26/01/2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 yılı Genel Kurul Kararlarının yoklukla malul koşullarının bulunmadığı ve yönetim kurulu üyelerinin ibrası ve huzur hakkına ilişkin karar dışındaki kararlarda iptal koşullarının bulunmadığı kanaatine varılarak;…” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; davalı Şirketin 26/01/2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 yılı genel kurul toplantılarının 4. maddesinde yer alan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararların ve 2018 yılı genel kurul toplantısının huzur hakkının düzenlendiği 5. maddesinin TTK 619/1. maddesi gereğince iptaline, davacının sair tüm taleplerinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesini tekrarladığını, TTK 617/3. Maddesi toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin kıyas yolu ile uygulanacağını belirttiğini, Kanunda 414. Maddede Çağrının şekli düzenlenmiş olup, maddeye göre; çağrıda gündemin bildirilmesinin zorunlu olduğunu, ancak müvekkile yapılan çağrıda gündemin bulunmadığını, gündemde olmayan hususların görüşülmesi için tüm pay sahiplerinin yazılı onayına ihtiyaç duyulduğunu, kanun 617.maddenin de bu hususu geçerlilik şartı olarak belirlediğini, bilirkişi raporunda da bu hususu açıkça belirttiğini, dayanağı 6102 Sayılı TTK olarak gösterilmiş, Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılmış olan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile bu toplantılarda bulunacak gümrük ve ticaret bakanlığı temsilcileri hakkındaki yönetmeliğin de bu noktada incelenmesi gerektiğini, aynı yönetmeliğin 25. maddesinde Toplantı Gündeminin Görüşülmesi başlığı altında bazı istisnalar dışında gündemde yer almayan konuların görüşülüp karara bağlanamayacağının açıkça düzenlendiğini, o halde iki toplantı tutanağının da geçersizlikle malul olduğunu, dolayısıyla geçersizliğin tespiti ile davanın tamamen kabulü gerekirken sadece bazı maddelerin iptaline karar verilmesinin ve bilirkişi raporuna itirazlarının nazara alınmamasında, şirket müdürünün kötüniyeti hususunda tanıkların dinlenmemesinde, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleşen müvekkilin açtığı davanın esasının nazara alınmamasında usul ve yasaya uygunluğun olmadığını, çağrı ihtarnamesinde toplantının …. adresinde yapılacağı ihtar edilmiş ancak toplantının 67/1 adresinde yapıldığını, bunun bile tek başına iptal sebebi olması gerekir iken mahkemece nazara alınmamasının aykırı olduğunu belirterek; 2017 ve 2018 yılına ilişkin yapılan toplantıda alınan kararların tamamı yoklukla malul olup, açılan davanın tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/10/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; 2017 ve 2018 yılı genel kurul toplantılarının 4. Maddesinde yer alan yönetim kurulu üyelerinin ibrasında şirket müdürlerinin kendi ibrasına oy veremeyeceği hususu her ne kadar düzenlenmiş olsa da, Kanuna göre, bilânçonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine bir açıklık yok ise, yönetim organı üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurduğunu, bu kapsamda ibranın gerçekleştiğinin var sayılması gerektiğini, aynı zamanda şirket ortağı olan yönetim organı üyelerinin oydan yoksun olduklarını, Anonim şirkette yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacaklarını, benzer şekilde, herhangi bir şekilde limited şirketin yönetimine katılmış bulunanların da, müdürlerin ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamayacaklarını, ….’ın ibrasının hiçbir şekilde mümkün olamadığını, birinci olarak davacı …’ın şirket kuruluşundan bu yana şirket yönetiminde görev alması ve müdürlük sıfatlarına haiz olmasının ibraya ilişkin oy kullanmasına engel teşkil ettiğini, mevcut müdür … da oy kullanamayınca geriye…’ın kaldığını, …’ın ibraya ilişkin oy verdiği gözetildiğinde ya sadece …’ın ibra yönündeki oyu kabul edilecek ve ibra işlemi geçerli sayılacak ya da başka türlüsü mümkün olmadığından şirket müdürlerinin ve yönetimde görev yapmış kişilerin de bu konuya ilişkin oy kullanabileceği varsayılarak … ve …’ın ibraya ilişkin olumlu reyi göz önünde bulundurularak ibra işleminin geçerli sayılacağını, bir diğer husus ise …’ın ibra işleminin gerçekleşmemesi ve diğer kararların alınamaması için (özetle mekanizmayı kitlemek için) kötü niyetli olarak genel kurula katılmadığını, Yerel mahkemenin 2018 yılı genel kurul toplantısının huzur hakkının düzenlendiği 5. Maddesinin TTK.m619/1. Maddesi uyarınca iptali yönündeki kararın da hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, müdürlerin kendi ücretlerini belirleyebilme yetkisi bulunmamakla birlikte, kendi ücretlerinin belirlendiği genel kurulda oy kullanmasını yasaklayan ya da engelleyen bir hükmün TTK’da yer almadığını, dolayısıyla, şirket ortağı müdürlerin, kendilerine ödenecek ücretin görüşüldüğü genel kurulda oy kullanmasının mümkün olduğunun değerlendirildiğini belirterek; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … E., … K. Sayılı kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Şirket genel kurulu kararlarının yokluğunun tespiti, olmadığında iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı şirketin 3 ortaklı olduğu, şirketin sermayesinin 600 paya ayrıldığı, davacının 240 paya, dava dışı ortaklar … ile …’ın 180’er paya sahip oldukları, şirketin genel kurul toplantısının yapılması için davacıya Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, 26/01/2019 tarihinde de genel kurul toplantısının yapıldığı, genel kurul toplantısına ortaklardan … ile …’ın katıldığı, davacının toplantıya katılmadığı, toplantıda katılan ortakların oylarıyla kararların alındığı, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar genel kurul kararında, kararların oy çokluğu ile alındığı ifadesi kullanılmışsa da bu ifadeden; kararların şirket ortaklarının tamamının oy çokluğuyla ve toplantıya katılanların oy birliği ile alındığı anlaşılmaktadır.
TTK’ nun 446. maddesi “etki kuralı” kabul edilmiş olup; bu kurala göre davacı pay sahibi tarafından ileri sürülen aykırılık halinin tespiti halinde, bu durumun genel kurul kararının alınmasında etkili olması durumunda kararların iptali mümkündür. Genel kurul kararlarının salt çoğunlukla alındığı, nitelikli çoğunlukla alınması gereken karalardan olmadığı, davacının toplantıya katılmasının kararların alınmasında etkili olmayacağı anlaşılmakla, davacı pay sahibi tarafından ileri sürülen genel kurula çağrıda usulsüzlük iddiaları genel kurul toplantı nisabı ve karar nisabı yönünden kanuna aykırılık sonucu doğurmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince genel kurulda alınan ve nitelikli çoğunluk gerektirmeyen ilgili kararların iptali talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 436./2 maddesi; Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” düzenlemesini içermektedir. İlgili düzenleme gereğince şirket yönetim kurulu üyesi olan, şirketin davacı dışındaki diğer pay sahiplerinin yönetim kurulunu ibra yönünde oy kullanmaları mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince davalı şirketin genel kurulunda alınan şirket yönetiminin ibrasına ilişkin kararının iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
TTK MADDE 393- (1) Yönetim kurulu üyesi, kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle veya alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılamaz. Bu yasak, yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılmamasının dürüstlük kuralının gereği olan durumlarda da uygulanır. Tereddüt uyandıran hâllerde, kararı yönetim kurulu verir. Bu oylamaya da ilgili üye katılamaz. Menfaat uyuşmazlığı yönetim kurulu tarafından bilinmiyor olsa bile, ilgili üye bunu açıklamak ve yasağa uymak zorundadır.
(2) Bu hükümlere aykırı hareket eden yönetim kurulu üyesi ve menfaat çatışması nesnel olarak varken ve biliniyorken ilgili üyenin toplantıya katılmasına itiraz etmeyen üyeler ve söz konusu üyenin toplantıya katılması yönünde karar alan yönetim kurulu üyeleri bu sebeple şirketin uğradığı zararı tazminle yükümlüdürler.
(3) Müzakereye, yasak nedeniyle katılmamanın sebebi ve ilgili işlemler yönetim kurulu kararına yazılır, düzenlemesini içermektedir.
Davacının yokluğunda şirket genel kuruluna katılan şirketin diğer ortaklarının, kendi lehlerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin aldıkları karar dürüstlük kuralına da uygun olmadığından, ilk derece mahkemesince huzur hakkı ödenmesine ilişkin 5.nolu genel kurul kararının iptaline karar verilmesi de yerindedir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre, şirket yönetiminde bulunan ortakların kendilerinin üyesi bulunduğu yönetim kurulunun ibrasına karar veremeyecekleri, keza davacının yokluğunda toplantıya katılan yönetim kurulu üyelerince, kendilerine huzur hakkı verilmesine karar verilmesinin de dürüstlük kuralına aykırı olduğu, bu nedenlerle genel kurulun bu konudaki kararlarının iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu, diğer kararların nitelikli çoğunlukla alınması gereken kararlardan olmadığı ve katılanların oybirliği ile alındığı, bu kararların iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü sebeplerin yokluk sonucu doğurmayacağı ve iptale tabi olduğu, açıklanan nedenlerle taraflarca ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinafa başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
7-Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 24/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç