Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2741 E. 2021/9 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
NUMARASI : …

İSTİNAF EDEN DAVACI : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av…. -…

DAVALI : …Limited Şirketi
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/01/2021
YAZIM TARİHİ : 25/01/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 05/10/2020 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre otoyolunun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise işletme hakkı müvekkiline ait köprüyü kullanan tüzel kişi tacir olduğunu, müvekkiline ait olan köprüdeki geçişlerin, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini, aynı düzenleme kapsamında ücret ödenmeksizin yapılan geçişlerde 15 sürede geçiş ücretini ödemeyen araç maliklerine geçiş ücretinin 4 katı kadarı ceza verilmesinin hükmedildiğini, davalının 08/01/2019-26/06/2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlali geçiş yaptığını, geçiş ücretlerinin ödenmesine ilişkin davalıya icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, davalıya karşı teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacının talebinin yargılamayı gerektirmesi ve taleplerinin yaklaşık olarak da ispatlanamadığını, mevcut delillerin ihtiyati haciz kararı vermek için yeterli olmadığı ve dava ile elde edilecek sonucun ihtiyati haciz yoluyla elde edilmesinin, geçici hukuki koruma olan ihtiyati haczin genel yapısına uygun olmadığı, İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen hiçbir koşulun ve mal kaçırma iddiasının yaklaşık olarak dahi ispatlanamamış olmadığı nedenleriyle ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminatsız şekilde davacı işletmeci müvekkili şirketin ihtiyati haciz talebinin kabulünün gerektiğinin, yerleşik BAM kararlarıyla aşikar olduğunu, ekte sundukları son yıllarda verilen istinaf karar örneklerinde görüldüğü gibi teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilirken, yerel mahkemece huzurdaki davanın davalısı hakkında taleplerinin reddine karar verilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmesi için yeterli şart sayılan geçiş ihlali listesi ve görüntü kayıtlarının sunulmasının yerel mahkemece yeterli görülmemesinin çelişki yarattığını belirterek istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/1 maddesinde, davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğunu hüküm altına almıştır.
İhtiyati haciz talebinin incelenmesi, Harçlar Kanunu 2 ve 27. Maddeleri ve HMK 120. maddesi gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır. Dayanağını Anayasanın 73. Maddesinden alan 492 sayılı Harçlar Kanunun 27. Maddesinde maktu harçların ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödeneceği, 32. Maddesinde ise harç ödenmedikçe müteakip işlerin yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. HMK da 120. Maddesinde bu zorunlu lüzumu tekrarlamıştır.
“Harç, devletin yüklenmiş olduğu görevleri yerine getirebilmek için anayasal sınırlar içinde egemenlik yetkisine dayanarak değerlendirdiği çeşitli kaynaklardan elde etmiş olduğu vergi ve resim gibi bir çeşit kamu geliridir. Ayrıca harç, bireylerin özel menfaatlerine ilişkin olarak, kamu hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında bu hizmetlerin maliyetlerine katılmaları amacıyla zor unsuruna dayanılarak alınan mali yükümlülüktür. Bu nedenle, yargılama sürecinde, yasayla harca tabi kılınmış bir hizmetten yararlanmak isteyen ilgili (davalı veya davacı), genel kurallar uyarınca harcını ödeyerek bu hizmetten yararlanabilir. Dava açan veya yargılama sırasında harca tabi bir işlemin yapılmasını isteyen tarafın, harç ödemeden devam eden işlemlerin yapılmasını isteyerek bireysel bir menfaat elde etmesi, harçların konuluş amacına aykırılık oluşturur.
Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağını belirten kural, bireylerin özel menfaatleriyle ilgili olarak yargı hizmetinden yararlanmalarını, bu hizmetin karşılığı olan harcın ödenmesi koşuluna bağladığından, hak arama özgürlüğünü sınırlandıran bir nitelik taşımamaktadır. Anayasa Mahkemesinin … Esas … Karar 14/01/2010 tarihli kararı “
“Kamu yararı ve kamu düzeni düşüncesiyle konulmuş hukuk kurallarına aykırılık durumları bölge adliye mahkemesi tarafından resen inceleme konusu yapılmalı, HMK’nın 355. maddesinde belirtilen kamu düzeni kavramı, sadece usul hukuku kurallarına aykırılık olarak anlaşılmamalıdır. Bu aykırılıklar “medeni usul hukukunda kamu düzenine ilişkin haller” ve “maddi hukukta kamu düzenine ilişkin haller” olmak üzere ikiye ayrılabilir. Medeni usul hukuku bakımından usul kurallarının kamu düzeniyle yakından ilgili olması nedeniyle HMK’da düzenlenen kuralların bir çoğunun ihlalinin bölge adliye mahkemelerince resen dikkate alınacağı söylenebilir. Davanın yürütülmesi ve yargı örgütü ile ilgili kuralları kamu düzeni kavramı sınırları içerisinde kaldığı ifade edilebilir. Yargılama hukukuna hakim olan şekilcilik, hukuki güvenliğin sağlanmasında büyük rol oynamakta olup sadece yargı organlarını değil, davanın taraflarını ve hatta davanın tarafı olmayan üçüncü şahısları da bağlar. Zira medeni usul hukuku, emredici kurallardan oluşan şekli bir hukuk dalı olup, yargılama yetki ve usulünün tarafların tercihine bırakılmasından söz edilemez.” (Şule Güneş yüksek lisans tezi)
Davacı tarafça ihtiyati haciz talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; ihtiyati haciz karar ve ilam harcını yatırmadığı, (UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolle sabit olduğu) ilk derece mahkemesinin bu hususu gözardı ederek talebi esastan inceleyip karar verdiği anlaşıldığından istinaf talebinin kabulüyle, ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2020 tarih … Esas sayılı ARAR KARARININ KALDIRILMASINA,
– İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
– İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davacının ihtiyati haciz talebinin USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 97,70 TL ihtiyati haciz karar harcından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan ve istinaf davacıya iadesi gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 43,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/01/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır