Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2643 E. 2020/1521 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE . TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : D.İş Esas – D.İş Karar

TALEP VE İSTİNAF EDEN : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

İTİRAZ EDENLER : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … -(T.C. Kimlik No: …)

VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2020
YAZIM TARİHİ : 23/12/2020
Konya Asliye . Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece 30/09/2020 tarihinde tanzim edilen itirazın kabulüne ilişkin ek karara karşı ihtiyati haciz talep edenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
TALEP: Talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ortağıyken 24.11.2015 tarihinde Konya İli . Noterliği’nin 24.11.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile uhdesinde olan hisselerinin 462 hisseye karşılık 46.200,00 TL değerindeki hissesini davalı …’ya, 462 adet hisseye karşılık 46.200,00 TL değerindeki hissesini ise davalı …’a devrettiğini, taraflar arasında imzalanan devir sözleşmesinde alacaklı müvekkile borçlular tarafından 879.578,00 TL ödeneceği hususunun imza altına alındığını, bu borcun 439.789,00 TL’sinden …, 439.789,00 TL’sinden …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, sözleşmenin gereklerinin borçlularca yerine getirilmediğini, tüm yapılan sözlü, yazılı ihtarlara, sulh çağrılarına rağmen borçluların müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat niteliğinde delil sunulmasının yeterli olduğunu, alacaklının, ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu ispat etmesi hususunun aranmadığını, İİK’nın 38. maddesi kapsamında taraflar arasında düzenlenen devire esas sözleşme ile noter devir sözleşmesinin ilam niteliğine haiz belgelerden olduğunu, bu hükümdeki sözleşme ve ihtarname de gözetildiğinde ilgili kanunun 257 ve 258. maddesinde aranan koşullar oluştuğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek ticari faiz tutarı da borçlular … ve … üzerine kayıtlı 879.578,00 TL alacağa ve asıl alacağa işleyecek ticari faize yeter miktarda, menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile (uygun görülecek teminat mukabilinde), banka mevduat hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 08/09/2020 tarihli kararı ile; “…ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ: … ve … vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin protokole bağlı borcun vadesinde ödenmediği gerekçesine dayanarak yanılgılıya düştüğünü, mezkur evrakların borcun vadesi hakkında ve borcun vadesinde ödenip ödenmediği hakkında bilgi vermediğini, karşı tarafın iddialarını ispatlaması gerektiğini, müvekkillerinin ihtiyati haciz isteyene karşı herhangi bir ad ve nam altında borcunun bulunmadığını ve mezkur devire esas sözleşmeden kaynaklı borç ediminin müvekkilleri tarafından karşı tarafa ödendiğini, 17/11/2015 tarihli protokol ile karşı tarafa ödenecek tutarın 879.578,00 TL olarak belirlendiği, yine karşı tarafın imzasını ihtiva eden 23/11/2015 tarihli protokol ile 17/11/2015 tarihli protokolün revize edildiğini, taraflar arasında mutabık kılınan 23/11/2015 tarihli protokolde devri yapılan ilgili tapuların resmi tapu sicil kayıtları, banka kayıtları vs ile taraflarca kararlaştırılan şekilde teslim edildiğini, karşı tarafın Konya . Noterliğince ihtarname çektiğini beyan ettiğini, bahsi geçen ihtarnamenin ihtiyati haciz talebiyle ilgisi bulunmayan …ne gönderdiğini, 17/11/2015 tarihli protokolün ve ihtiyati haciz talebinde taraf sıfatı bulunmayan üçüncü şahıs şirkete gönderilen bir ihtarnamenin mahkemece delil olarak kabul edilmesi ve ihtiyati haciz hükmüne dayanak teşkil etmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek müvekkillerinin mağduriyet yaşamaması için Konya . İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine girişilen ihtiyati haciz karınının teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığında durdurulmasına ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgelerin ihtiyati haciz kararı vermek için yetersiz hale geldiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile bu kararının … ve … yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yetersiz gerekçe ile hüküm kurduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılması ile davacının alacaklarına ulaşma imkanının engellendiğini, müvekkili lehine HMK 141. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarından takip ve miktarın genişleyeceğinin dayanak devire esas sözleşmeden de anlaşılacağını, müvekkili aleyhine verilen haczin kaldırılmasına ilişkin kararın ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara mahal vereceğini beyan ederek müvekkili lehine ihtiyati haciz kararının aynen devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanununun 257. maddesi hükmüne göre: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısla olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
İcra İflas Kanununun 258. maddesinde ise; İhtiyati hacze 50nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/60 md; Değişik; 2/3/2005-5311/16 md.) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. ” hükümleri mevcuttur.
İhtiyati haciz kararına itiraz 2004 sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenmiş ve itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı: huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
Somut olayda; ilk derece mahkemesince taraflar arasında 17/11/2015 tarihili protokole dayanılarak ihtiyati haciz kararı verildiği, aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilenlerin yasal süre içerisinde ihtiyati haciz kararına yönelik itirazda bulundukları ve itiraz dilekçesine ihtiyati haciz sebebinin mevcut olmadığına ilişkin belgeleri eklediği, mahkemesince itiraz dilekçesine eklenen belgelerin değerlendirilmesi ve taktiri sonucunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler doğrultusunda istinaf sebepleri ile ilgili mevcut deliller değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesinin itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik kararı ile ilgili delilleri değerlendirmesinde ve taktirinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatiyle ihtiyati haciz talep edenin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Alacaklının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan alacaklı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G