Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2638 E. 2022/2162 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
YAZIM TARİHİ : 16/12/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu senede istinaden Konya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında takip başlattığını ancak, borçlunun malvarlığı bulunmadığı için alacağın tahsil edilemediğini, davalının mal kaçırma fiili nedeniyle Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E- … K. sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açtığını, halen borcun ödenmemesi nedeniyle genel zamanaşımına tabi olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlattığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 30/07/2000 vade tarihli 14.000 DM bedelli senede istinaden icra takibine başlanıldığı, dosyanın takipsiz bırakıldığı, hacizlerin takipsizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Konya .. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 30/07/2000 tarih 14.000 Mark bedelli senede istinaden 47.213,60 TL asıl alacak, 175.520,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 222.734,36 TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı vekili tarafından 06/11/2018 tarihinde asıl alacağa, borca, imzaya, faize, vekalet ücretine ve tüm ferilere itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 06/11/2018 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 04/07/019 tarihli raporu ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan 29/12/1999 tanzim ve 30/07/2000 vadeli 14.000 DM bedelli senet bedelinin tahsili talepli Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının 22/05/2012 tarihinde takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, dosyada tahsilat bilgisine rastlanmadığı, davaya konu 16/10/2018 Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takipsizliğe uğrayan Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına dayanak 14.000 DM bedelinin ilamsız icra takibine konu edildiği, borca itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, … takip tarihi itibariyle 14.000 DM’nin (7.158,09 Euro) 47.918,40 TL ettiği, ancak takip talebinde 47.213,60 TL’nin talep edildiği, talebi konu 47.213,60 TL asıl alacak için 30/07/2000 vade tarihinden 16/10/2018 takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş yasal faizin 175.520,73 TL olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 732. Maddesine göre; (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar. (2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir. (3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez. (4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
Yargıtay 19. HD.nin 21.05.2015 gün ve 2014/18958 E. 2015/7521 K. Sayılı ilamına göre; Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bonoda davacı hamil davalı ise keşidecidir. Zamanaşımına uğrayan bonodan dolayı kambiyo hukukuna dair haklar yitirilir ise de davacı hamil keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre TTK. madde 644 yeni TTK. madde 732 alacağını isteyebilir. Davalı keşideci bonodan dolayı sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Davaya ve takibe konu bononun keşidecisinin davalı …, lehtarının davacı …, düzenlenme tarihinin 29.12.1999 vade tarihinin ise 30.07.2000 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar takip tarihi itibariyle davaya konu bono zamanaşımına uğramış ise de davacı hamil TTK’nın 732. Maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bono bedelini davalı keşideciden talep edebilecektir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan davada ispat yükü keşidecide olup bonodan dolayı sebepsiz zenginleşmediğini davalı keşideci ispat etmelidir. Her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılacak dava vade tarihinden itibaren işleyecek 3 yıllık sürenin sonundan itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerekmekte ise de zamanaşımı defi niteliğinde olduğundan resen dikkate alınması mümkün değildir. Somut olayda da davalı zamanaşımı itirazında bulunmadığından zamanaşımı hususunda resen değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya ve takibe konu bononun zamaaşımına uğraması nedeniyle davacının ilamsız icra takibi başlattığı, zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle davalı sebepsiz zenginleşmediğini usulünce ispatlamak zorunda olduğu, ancak davalının bu yönde bir delil sunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67/2. Maddesine göre;Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda, takibe itirazın haksız olması ve alacağın da likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş…” gerekçesiyle, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 47.213,60 TL’nin davalıdan tahsili yönüyle devamına, 47.213,60 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 9.442,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davaya konu bonoda müvekkilinin keşideci konumunda olmayıp, aval veren konumunda olduğunu, aval verene karşı zaman aşımına uğramış bono nedeniyle alacak isteminde bulunulamayacağını, icra dosyasında açıkça zamanaşımı itirazında bulunduklarını, mahkemece işbu itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, davanın TTK 732 m. dayalı olarak açılan bir sebepsiz zenginleşme davası olmadığını, mahkemenin taleple bağlı kalmayıp sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğunun kabulü halinde ise, süresinde açılmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiş, süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesine ek beyan dilekçesi ile de, sehven müvekkilinin aval veren konumunda olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin keşideci olduğunu ileri sürmüş ve önceki tarihli istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası üzerinden 23.10.2018 tarihinde, 29.12.1999 keşide, 30.07.2000 vade tarihli, 14.000 DM bedelli senede dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin borca itiraz dilekçesinde asıl alacağa, borca, imzaya, faize, vekalet ücretine ve diğer tüm fer’ilerine itiraz ettiği ayrıca, zamanaşımı itirazında da bulunduklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, işbu itirazın iptali davasında, davalı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu zamanaşımı def’inin de değerlendirilmesi gerektiğinden ve TTK’nın 732/4 uyarınca davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davanın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılması ve yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan 806,29 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 24/09/2020 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2022 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(muhalefet)

R.T

MUHALEFET ŞERHİ: Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, TTK’nın 732. maddesine dayalı olarak değerlendirme yapılmış ise de, davacı tarafça temel ilişkiye dayalı olarak işbu davanın açıldığı, HMK’nın 26. maddesi uyarınca, taleple bağlılık kuralı da nazara alınarak mahkemece talep doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken anılan husus göz önünde bulundurulmaksızın hüküm tesisi cihetine gidilmesi yerinde olmadığından, davacının temel ilişkiye dayalı iddiası kapsamında delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi ve bu itibarla, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın heyetin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.

Üye …
e-imzalıdır