Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2636 E. 2021/148 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –

DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
YAZIM TARİHİ : 08/02/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 08/11/2018 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çeşitli tarihlerde müvekkili şirketten 1116 adet hat satın aldığını, hatların ve cihazların alımı ile diğer tüm işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığını, belirtilen hatlara ve cihazlara ilişkin ödenmesi gereken fatura borçları ödenmediği için 03/04/2012 ve 28/05/2012 tarihli uyarı mektupları ile borçları hususunda gerekli uyarıların yapıldığını, borçlu hakkında Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek açıkladığı nedenlerle davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davanın kısmen kabulü ile Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe ilişkin davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile takibin 14.580,35 TL. Asıl alacak, 2.105,48 TL işlemiş faiz ve 378,99 TL gecikme faizi KDV’si olmak üzere toplam 17.064,82 TL alacağın tahsili yönüyle takibin aynen devamına, takibe konu alacağın likit olmaması nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebini reddedildiğini, bu durumun hukuken kabulünün mümkün olmadığını, davalının müvekkili şirkete borcunun olduğunu, tamamen kötüniyetli olarak ödemeyi geciktirmek amacıyla icra dosyasına itiraz ettiğini, itirazın iptali için açılan davada da itirazın haksızlığının ispatlandığını, davalının kötüniyetli ve takibe konu alacağın likit olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi hukuka ve yasalara uygun olmadığından yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalının icra takibine konu alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının 16.435,99 TL alacağın tahsili için yaptığı takibe davalının itirazın iptalini ve bu miktar üzerinden takibin devamını talep etmesine rağmen 17.064,82 TL üzerinden itirazın iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilerek HMK’nın 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlaya karar verilmişse de kararın sadece davacı vekili tarafından istinaf edildiği, davalı tarafından yapılan istinaf talebi bulunmadığından aleyhine bozma yasağı gereğince bu husus kararın kaldırılması gerekçesi yapılmamıştır.
Davacının icra inkar tazminatına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; İcra inkar tazminatının kanuna konuluş amacı borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine borcunu inkar etmesini önlemektedir.
İcra inkar tazminata hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun kendi başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/11/2013 tarih 2013/13258 Esas 2013/16474 Karar sayılı ilamı).
Davacı vekilinin davalının çeşitli tarihlerde müvekkili şirketten 1116 adet hat satın aldığını, hatların ve cihazların alımı ile diğer tüm işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığını, belirtilen hatlara ve cihazlara ilişkin ödenmesi gereken fatura borçları ödenmediği için 03/04/2012 ve 28/05/2012 tarihli uyarı mektupları ile borçları hususunda gerekli uyarıların yapıldığını, borçlu hakkında Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek açıkladığı nedenlerle davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, takip konusu alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle alacağın likit olmadığı, ilk derece mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/02/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.G