Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2603 E. 2022/1895 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … & Av. ..

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –
DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -… Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket yetkilisi …’ın dava dışı … Petrolleri firmasının işlettiği Kaşınhanı İstasyon Mahallesindeki petrol istasyonundan 20/11/2012 tarihli satış sözleşmesi ile 403 litre mazot alarak 1.704,69 TL borçlandığını, borcun 26/11/2012 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, 23/11/2012 tarihinde müvekkili şirketin dava dışı … A.Ş.’deki istihkaklarına Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 150.000,00 TL tutarlı alacak nedeniyle haciz geldiğinin adı geçen şirket tarafından müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin takibe konu senetten bu şekilde haberdar olduğunu, bononun lehtarı ve icra dosyası alacaklısı görünen davalı ile müvekkilinin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu bononun hile ve desise ürünü olduğunu, mazot borcu nedeniyle düzenlenmiş sözleşmenin alt kısmının koparılarak boşluktaki imzadan yararlanılarak dava konusu bonoya dönüştürüldüğünü, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası üzerinden şikayetçi olduklarını ileri sürerek, takibe konu bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin hamili olduğu ve icra takibine konu ettiği bononun yazılı bir belge olduğunu, davacının yazılı belge ile iddialarını ispatlayabileceğini savunarak, davanın reddi ile ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…İşbu dava; icra takibine konu bonodan ve icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit (dava sırasında istirdada dönüşmüş) davasıdır.
Mahkememizce; dava konusu bono örneği, dava dışı … Şti. nin davacı şirket adına düzenlediği 20/11/2012 tarihli 1.704,69 TL bedelli fatura örneği, fatura bedelinin 1.702,00 TL olarak ödendiğine ilişkin 04/12/2012 tarihli banka dekontu örneği, … firmasının antetini taşıyan 403 litre motorin satışı ile ilgili 20/11/2012 tarihli 1.704,69 TL bedelli satış sözleşmesi başlıklı sözleşme örneği, işbu sözleşme örneğinin dip koçanı (karbon nüshası), Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, icra dosyasındaki davacıya yapılan ödemelere ilişkin tahsilat ve reddiyat makbuzlarının örnekleri, ceza dosyası arasındaki Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün düzenlediği 04/09/2013 tarihli ve 02/01/2014 tarihli raporların örnekleri, ceza dosyası arasındaki müşteki ve tanıklar ile davalının ifade tutanakları, ceza mahkemesi duruşma tutanakları, halen istinaf incelemesinde olan ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı örneği, taraf vekillerinin sundukları dilekçeler ve emsal Yargıtay içtihatları, mahkememiz tarafından bononun aslı incelenerek bononun üst tarafı ile sol tarafının tırtıklı kağıttan koparma olduğu, bononun alt ve sağ tarafının düzgün kesim olduğuna ilişkin 29/03/2013 tarihli tutanak şeklindeki belge, davalının tacir olmadığına ilişkin ticaret sicil yazısı ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davalı vekili verdiği dilekçeler, duruşmalardaki beyanları ve ayrıca davalı asilin ceza dosyasındaki açık beyanları ile dava konusu bononun düzenlenmesine neden teşkil eden olayın … Petrolleri firmasının genel müdürü olan … isimli kişinin şirkette çalışan davalı … na davacı şirkete 150.000,00 TL nakit ödemesini ve bono almasını söylemesi nedeniyle dava konusu bononun davacı şirketten alındığını beyan etmişlerdir. Sözün özü bu beyanlara göre … in parası davacı şirkete verilmiş ve dava konusu bono davacıdan alınmıştır. Davalı vekili müvekkilinin … e karşı sorumlu olması nedeniyle bononun böylece düzenlendiğini ve bononun sıhhatine bir engelinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2020 tarihli dilekçesi ile işbu davanın icra takibinden ve bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti davası olarak açılmış ise de eldeki davanın tamamen istirdada dönüştüğünü, müvekkili tarafından icra dosyasına 17/12/2012 tarihinde 30.693,24 TL ve 12/04/2013 tarihinde 146.648,14 TL olmak üzere toplam 177.341,38 TL ödenmesi nedeniyle bu miktarın davalıdan istirdaden tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 17/07/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile aşamalarda talep ettikleri %40 kötü niyet tazminatı ile ilgili taleplerinden usul ekonomisi gereği feragat ettiklerini, 177.341,38 TL nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Takip ve dava konusu bononun incelenmesinde; davacının keşideci olduğu, davalının lehtar ve hamil olduğu, 01/09/2012 düzenleme tarihli olduğu, 01/11/2012 vade tarihli olduğu ve 150.000,00 TL bedelli olduğu ve bononun dört bir kenarının düz kesim olmayıp sol ve üst taraflarının düzenli tırtıklı kesim olduğu, alt ve sağ tarafının ise düz kesim oldukları anlaşılmıştır.
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün düzenlediği 04/09/2013 tarihli raporda; dava konusu bononun üst ve sol kenar bölümlerinin perforeli olması hususu göz önünde bulundurulduğunda bononun başka bir belgeden ayrıştırılarak özgün hale getirildiği değerlendirilmiş ise de bono aslı ile satış sözleşmesinin aslının temin edilmesi halinde yeniden inceleme yapılması ve bir kanaat bildirilmesinin mümkün olabileceği bildirilmiştir.
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün düzenlediği 02/01/2014 tarihli raporda; dava konusu bono ve satış sözleşmesinin karbon nüshasının incelenmesi sonucunda bono ile sözleşmenin perfore delik izlerinin uyumlu oldukları, bonodaki imza ile sözleşme nüshasındaki imzanın birebir üst üste örtüştükleri ve bononun sözleşme aslından kopartılmış alt parça olduğu bildirilmiştir.
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu bonoya dayalı olarak davalının davacı aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunması üzerine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2012 tarih … D.İş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği, 23/11/2012 tarihinde harçlandırma yaparak davalının davacı aleyhine 150.000,0 TL asıl alacak, 1.531,85 TL işlemiş faiz, 450,00 TL %0,30 komisyon, 220,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 59,85 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 152.261,70 TL ve asıl alacağa uygulanacak avans faizi üzerinden icra takibine giriştiği ihtiyati haczin uygulanması üzerine bonodan ve takipten haberdar olan davacının 27/11/2012 tarihinde işbu davayı açtığı, takip ve davadan sonra icra dosyasına 17/12/2012 tarihinde 30.693,24 TL ve 12/04/2013 tarihinde 146.648,14 TL olmak üzere toplam 177.341,38 TL ödendiği ve böylelikle borcun tamamının ödenerek eldeki davanın İİK nun 72. maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu bononun satış sözleşmesinden koparılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğünden bahisle davalı … ve dava dışı üç arkadaşı hakkında 16/01/2014 tarihli iddianame ile resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, adı geçen mahkemenin 31/05/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile sanık … ın beraatine, sanıklar davalı … ve dava dışı … ve … nın açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan TCK nun 209/1. maddesine muhalefetten mahkumiyetlerine (ancak sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına) karar verildiği ve işbu kararın müşteki şirket ve sanıklar tarafından istinaf ed
ildiği ve dosyanın halen Ankara Bölge Adliyesi … Ceza Dairesinin … Esas sırasında istinaf incelemesini beklediği anlaşılmıştır.
Davalı … 26/03/2013 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığındaki beyanında özet olarak; … Petrolleri firmasında şube müdürü olarak görev yaptığını, dava konusu bononun akaryakıt satışına mukabil iki parça halinde alt ve üst bölgesi bulunan ve ikiye ayrılarak kullanılan senet tarzında bir senedin birinci ve üst parçası olmadığını, bu senet karşılığında şirket genel müdürü … in telefon talimatı üzerine odasındaki şahsi kasasından 150.000,00 TL yi alarak davacı şirketin yetkilisi … a verilmiş bir bono olduğunu, senet imzalandığında senedin müstakil bir senet olduğunu, müştekinin yanında getirdiği kaşeyi kullanarak ve imzalayarak senedin oluşturulduğunu beyan etmiştir.
Davalı … ceza mahkemesindeki savunmasında; “Şirketimizin genel müdürü olan … bey beni aradı, onun talimatı ile şirkette bulunan … beyin odasındaki şahsı kasasından 150 bin TL parayı aldım, … beye verdim, o da senet tanzim etti, senet tanzim edilirken ve para verilirken bende oradaydım, … ta benim yanımdaydı, kimliğini kontrol edip parayı teslim ettik, senedi de aldık, ben senet doldurulurken sadece alacaklı kısmına …’nın isminin yazıldığını gördüm, niye böyle doldurulduğunu sorduğumda para içeriden geldi, bu şirketin parası değil, … beyin ya da …’in isminin yazılmasının gerektiğini bu nedenle benim ismimi yazdığını sanık … bana söyledi, ben senedin diğer kısımlarının doldurulup doldurulmadığını görmedim, bizde birçok senet çeşidi vardır, 10-15 çeşit senet çeşiti vardır, senet şu ya da bu şekilde bir senet desem yalan olur, öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum, şikayetten vazgeçme olursa vazgeçmeyi kabul etmiyorum .” şeklinde belirtmiş, sanığa C. Savcılığındaki vermiş olduğu savunması okunup çelişki nedeniyle sorulduğunda: “Ben senedin iki parça bir senet olup olmadığı sorulunca savcı beye iki parça değil tek parça bir senetti dedim, ben rakam ve yazıların … tarafından yazıldığını gördüm örneğin Konya Mahkemeleri yetkili olduğuna dair kısmı yazmıyordu onu gördüm farkettim, onu kastediyorum.” şeklinde belirtmiş, sanıktan sorulduğunda : “Bazı müşterimiz sıkıştığında bizimle çalışan müşterilere geçici süre ile nakit para verdiğimiz oluyor, müşterinin durumuna göre bu şek ilde borç para veriyoruz, müşterinin ekonomik durumuna göre bu 2 ay da olabilir 3 ayda olabilir ama bu paralara ilişkin hep senet alınır, senetleri şirket adına tanzim ediyoruz, buradaki para … beyin şahsi kasasından geldiği için … bey benim ismimi yazmış.” şeklinde belirtmiş, katılan vekilinin talebiyle sanıktan sorulduğunda : “… beyin odasında şahsi kasası vardır, kasada ben her zaman ne kadar para olduğunu bilemem ama ortalam 250-300 bin tl her zaman bulunur, anahtarı ise çekmecede en arka kısımda olur, bunu söylemem burada etik değil ama sorulduğu için söylüyorum, paranın yerini ben de bilirim, para … beyin şahsi parasıdır, kendisi şirkette 20 bin dolar ile maaşla çalışır, ayrıca kreşi ve kafesi de vardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin bono aslını bizzat inceleyip gözlemlemesi, ceza dosyası arasındaki dava konusu bononun satış sözleşmesinden koparılma yoluyla oluşturulduğu yönündeki polis kriminal raporu ve özellikle davacı asilin ceza dosyasındaki beyanları ve davalı vekilinin dosyamızdaki yazılı ve sözlü beyanları karşısında takip ve dava konusu 150.000,00 TL bedelli bononun taraflar arasındaki ticari ve hukuki bir ilişkinin ürünü olmadığı, taraflar arasında herhangi bir ilişkinin dahi olmadığı, davalının kendi savunmasına (ikrarına) göre bile bononun gerçek alacaklısının kendisi olmayıp dava dışı … isimli bir kimse olması ve bononun satış sözleşmesinden koparılma ve koparılan bölümdeki boşluğun altındaki imzadan yararlanılarak imzanın üstünün bonoya dönüştürüldüğü ve taraflar arasında bono düzenlenmesini gerektiren hiçbir ilişkinin olmadığı hususunun tarafların kabulünde olduğundan ve davalının dava dışı … isimli kişinin yerine kendi adını lehtar olarak bonoya yazdırmasının hiçbir haklı hukuki gerekçesinin olmadığı, davalının … isimli kişinin vekili veya temsilcisi olmadığı, olsa bile bunun iddia edilmediği ve buna ilişkin bir belgenin dosyaya sunulmadığı, günlük hayatta parayı kim vermişse veya kimin adına para verilmişse bononun lehtar hanesine o kişinin yani para alacaklısının isminin yazılmasının gerekliliği olguları karşısında dava konusu bonodan dolayı davalının davacıdan bir hak ve alacağının olmadığı ve dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya bir borcunun olmadığı hususları anlaşıldığından davacı lehine menfi tespit kararı verilmesi gerekir ise de icra dosyasındaki tahsilat ve reddiyat makbuzlarına göre davacının icra dosyasına iki kalem halinde toplam 177.341,38 TL ödemede bulunduğu, icra dosyasının tamamen infaz edildiği ve bu miktarların davalı tarafından icra dosyasından tahsil edildikleri ve eldeki davanın dava sırasında istirdada dönüştüğü anlaşıldığından yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki imzalı beyanı ile kötü niyet tazminatı talebinden feragat ettiğinden bu hususun tartışılmasına gerek kalmamıştır.
Her ne kadar ceza dosyası istinaf incelemesinde ise de ceza dosyasında davalı hakkında ileride olası bir şekilde beraat kararı dahi verilse yukarıdaki olgular ve sonuç değişmeyeceğinden ve ceza dava dosyası eldeki dosyamıza davalının lehine bir katkı sunmayacağından (böylece kalması halinde davalının aleyhine kesin hüküm etkisi oluşturacak olması da nazara alınarak) ve mahkememizin ulaştığı bu sonuca etkisi olmadığından 17/07/2020 tarihli duruşmada “Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki kamu davasının sonuçlanmasının beklenmesine (davacı vekillerinin kötü niyet tazminatı taleplerinden feragatleri de nazara alınarak) yönelik ara kararından dönülmesine ve ceza dosyasının beklenmesine yer olmadığına.” şeklinde karar verilerek mevcut haliyle davanın karara bağlanması gerekmiş olup davacının davasının kabulüne, icra tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine…” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ceza yargılamasında senette alacaklı görünen davalının icra takibine konu edilen senetten kaynaklı olarak alacaklı olmadığını kabul ve beyan ettiğini, mahkemece söz konusu paraların icra dosyasına girdiği tarihten ve/veya en azından dava tarihinden itibaren faize, icra harç ve giderlerine hükmedilmesi gerekirken faize ve giderlere hükmedilmeden icra dosyasındaki paranın istirdadına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece asıl alacak ile birlikte faize, icra harç ve giderlerine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sonucu beklenilmeden hatalı olarak karar verildiğini, dava konusu senedin bir kambiyo senedi olması nedeniyle uyuşmazlığa kambiyo hukukuna ilişkin kuralların uygulanması gerektiğini, dava konusu senedin kambiyo hukukuna uygun bir şekilde verildiğini, gerçek bir borç ilişkisini yansıtan, geçerli bir senet olduğunu, davacının imzaya itiraz etmediğini, mahkemece icra dosyasının incelenmesinde yanlış kanaate ulaşıldığını zira, 146.648,14 TL’nin müvekkili tarafından tahsil edilmemiş olup, icra dosyasında beklediğini, müvekkilinin tahsil etmediği bedelin istirdadına karar verilmeyeceğini, borcun tamamının ödenmesi sonucu İİK’nın 72. maddesine göre istirdat davasına dönüşmediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Öncelikle davalı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesinde, mahkemece ceza dosyasının kesinleşmesi beklenilmeksizin karar verilmiş ise de, Uyap sistemi üzerinden yapılan araştırma neticesinde ceza yargılamasında en son Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E-… K. sayılı ilamı ile verilen kararın Ankara Bam … Ceza Dairesi’nin … E-… K. sayılı ilamı ile kesinleştiği ve kararın, mahkemenin kabulü doğrultusunda olduğu anlaşılmakla, bu yönden herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekilinin, icra dosyasına yatan ancak, kendilerine ödenmeyen bedel yönünden de istirdada karar verilmesinin yerinde olmadığına yönelik istinaf isteminin incelenmesinde, icra dosyasına yatan 177.341,38 TL’nin 146.648,14 TL’sinin mahkemece verilen tedbir kararı nedeniyle davalıya ödenmediği, davalıya 30.693,24 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf isteminin incelenmesine gelince ise, her ne kadar davacı tarafça Yargıtay 19. HD’nin 2021/4694 E-8034 K. sayılı ilamı uyarınca icra dosyasına yatan paranın faiz, icra harç ve masraflarla birlikte istirdadına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça dayanılan işbu ilam somut olaya uygun olmadığı gibi, yargılama sırasında bu yönde bir talepte de bulunulmadığı ve yargılama sırasında ileri sürülmeyen bir hususta istinaf isteminde de bulunulamayacağından yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin sair istinaf istemlerinin reddine, davalı vekilinin mahkemece istirdada karar verilen miktara yönelik istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

2-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 3.028,55 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
C) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücret-i vekalet takdirine yer olmadığına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın kısmen kabulü ile, 30.693,24 TL’nin davalıdan tahsiline, davacı tarafça icra veznesine yatırılan bakiye 146.648,14 TL’nin davacıya ödenmesine,
2- Davacının tazminat isteminden feragat etmesi nedeniyle tazminat talebinin reddine,
3- Davalının tazminat talebinin reddine,
4- İhtiyati tedbir teminatının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.227,50 TL harçtan, alınması gereken 2.096,65 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 130,85 TL harcın davacıya iadesine,
6- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 22.997,22 TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Davacı tarafından yapılan 2.248,65 TL harç, 138,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.387,25 TL yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
D) İlk derece mahkemesince 28/09/2020 tarihinde yazılan harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade isteminin ilk derece mahkemesinden yapılmasına,
E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
F) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T