Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2573 E. 2022/1428 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 09/11/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 10/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra dosyasının diğer borçlusu … ile müvekkili banka arasında 09/03/2016 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … ile ise 50.000 TL limit ile kefalet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden müvekkili banka tarafından mevduat hesabı açıldığını, kredi kartı, işletme kartları ve krediler açıldığını ve kullandırıldığını, fakat borçlu tarafından müvekkili bankadan kullanılan miktarların süresi içinde ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazların tamamının yersiz olduğunu ve açıkladığı nedenlerle itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eniştesi dava dışı … ‘ın davacı bankadan 25.000 TL kredi kullandığını, müvekkilinin söz konusu 25.000 TL olan söz konusu kredi borcuna 09/03/2016 yılında kefil olduğunu, dava dışı asıl borçlunun 36 taksit olan borcun 28 taksitini ödediğini, kalan taksitleri ise yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ödemede güçlük çektiğini, müvekkilinin ise bu husustan haber olur olmaz bankayı aradığını ve kalan 8 taksidi ödemek istediğini belirttiğini ancak davacı bankanın bunu kabul etmediğini ve takip başlattığını, davacı bankanın sürecin en başından itibaren kötüniyetle müvekkilini borçlandırmaya ve müvekkili üzerinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, yargılama aşamasında müvekkilinin icra takibine itiraz etmekten başka çaresinin kalmadığının ortaya çıkacağını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Davacı alacaklı tarafından borçlu … ve davalı borçlu … aleyhine kredi üyelik sözleşmesine istinaden Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 26/10/2018 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı asıl borçlu … ile davacı banka arasında 09/03/2016 tarihinde imzalanan 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından 50.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak imzalandığı ve davalının eşinin muvafakatinin de alındığı, bu bakımdan kefaletin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Beyoğlu Noterliği’nin 18/07/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredinin 17/07/2018 tarihi itibariyle kat edildiği ve 84.549,81 TL’nin 3 gün içinde ödenmesi için asıl borçlu ile davalıya ihtarname gönderildiği, kat ihtarnamesinin 24/07/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve davalının 28/07/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının 49.984,10 TL asıl alacak 1.530,18 TL işlemiş faiz, 42,34 TL BSMV ve 28,27 TL masraf olmak üzere toplam 51.584,89 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam 51.584,89 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de davacı icra takibine yapılan itirazın 50.000,00 TL yönünden iptalini istemesi nedeniyle bu tutar üzerinden davalının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67/2. Maddesine göre; bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda, takibe itirazın haksız olması ve alacağın da likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalının tazminat talebinin ise takibin kötüniyetli oduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığından reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın verildiği tarihte mahkemeye geçerli bir mazeret göndermiş iseler de mazeretlerinin mahkeme tarafından reddedildiğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, mahkemece tanıt dinletme taleplerinin reddinin adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin davacı bankaya ödeme başvurusunda bulunduğunu, davacı bankanın kötü niyetle bilgi verme yükümlülüğüne aykırı şekilde müvekkiline kredi detayları hakkında bilgi vermediğini, daha sonrasında davacı bankanın icra takibi başlatarak icra takibi başlaması sonrasında müvekkilinin tekrar ödeme başvurusunda bulunmasına rağmen kabul etmediklerini beyan ettiklerini, davacı bankanın dava dışı …’a çekilmiş olan ilk kredinin ödemeleri henüz bitmeden kredi dosyasını kapatmayarak dava dışı borçluya ikinci ve üçüncü kez kredi kullandırmış olduğunu, davacı bankanın …’a ikinci kez kullandırdığı bu kredilerden müvekkilinin haberi, imzası ve muvafakati bulunmadığını, müvekkilinin sadece ilk çekilen kredi için kefil olduğunu, fakat dava dışı ..’ın birden fazla çekmiş olduğu krediden sorumlu tutulamayacağını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı … arasından 09.03.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmede 50.000,00 TL limit ile kefil olarak yer aldığı, kredi borçlusunun, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı banka tarafından davalıya karşı Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, takibin devamını sağlamak için davacının iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı cevap dilekçesinde 25.000,00 TL için kefil olduğunu bildirmiş ise de sözleşmede 50.000,00 TL üst limit yönünden kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı kabulünde olduğu, dava dışı borçlunun kullandığı diğer kredilerin de 09.03.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında olduğu, mahkemece hükme esas alınan 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun kredi sözleşmesi, kullandırılan kredi kayıtları ile sair banka kayıtlarının değerlendirilerek, açıklayıcı ve denetime elverişli olarak, davalının sorumlu olacağı üst limit miktarı dikkate alınarak hazırlandığı, bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 853,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,63‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.