Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2493 E. 2023/244 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Bankacılık işlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
YAZIM TARİHİ : 07/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin oto tamir ve yedek parça satışı ile iştigal ettiğini, bu bağlamda davalı banka … Şubesi ile pos cihazı kullanımına ilişkin sözleşme akdedildiğini, pos cihazının müvekkilinin kullanımına sunulduğunu, müvekkilinin … tarihinde yurt dışında 57.000,00 TL tutarında yedek parça satışı gerçekleştirildiğini ve mobil pos cihazı vasıtasıyla ödemeyi aldığını, fakat davalı bankanın komisyon tutarını düşerek müvekkilin 56.985,84 TL’sine bloke koyduğunu, blokenin kaldırılması ve paranın müvekkiline ödenmesi için davalı bankaya ihtarname gönderdiklerini, davalının ihtarnameye cevabında rehin, takas ve mahsup hakkını kullandığını bildirdiğini, davalının rehin, takas ve mahsup hakkını kullanmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın chargeback kuralları gereği 540 güne kadar doğabilecek harcama itirazlarından kaynaklı oluşacak zararlar için müvekkilinin pos hesabına bloke koyduğunu bildirdiğini, davalının … Kart Merkezine şüpheli işlem bildirimi yaptığını, bunun üzerine müvekkilinin pos cihazı sözleşmesi yaptığı bankaların sözleşmeleri tek taraflı olarak feshettiklerini ve pos cihazlarının kullanıma kapandığını, bu nedenle de zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla müvekkilin yurtdışında gerçekleştirdiği 57.000,00 TL tutarındaki satış meblağına konulan blokenin kaldırılması ile 56.985,84 TL’nin blokenin konulduğu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile ve ihtarname masrafı olan 198,57 TL’nin ihtarname tarihi olan 04/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkilin uğradığı manevi zararın tazmini için 5.000,00 TL’nin maddi zararının tazmini için 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın açıldığı tarih itibariyle davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının uğramış olduğunu iddia ettiği maddi zararı doğrudan belirtmesi karşısında iş bu davanın maddi tazminat açısından kısmi dava olarak açılması mümkün olmadığı gibi davanın bir takım talepler açısından belirsiz alacak davası bir takım talepler açısından ise kısmi dava olarak açılmasında hukuki yarar bulunduğunu, davalının yaptığı bankacılık işleminin şüpheli işlem olduğunu, müvekkili bankaca yapılan işlemin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğunu belirterek öncelikle davanın usulden reddinek, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine arar verilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsil edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “….dosya kapsamında bir mali müşavir ve bir bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan raporlar, taraflar arasındaki post cihazı kullanımına dair sözleşme ve davalı bankanın sorumlu olduğu uluslarası visa-…card chargeback (ters ibraz) ve üye işyeri klavuzu uyarınca uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir. Mahkememizce alınan rapor uyarınca ve taraflar arasındaki sözleşmenin 6 maddesi gereğince bloke hakkı bulunduğu, davacının kendisindeki post cihazında yurdışında 10.03.2018 tarihinde birer dakika arayla 4 kez toplam 57.000,00 TL harcama yapıldığı, harcama saatlerinin gece 01:59-02:02 arasında olduğu görülmüştür. Davacının tek alışverişe slip bölme kuralı gereği tek alışverişi dörde bölmesi ve gece saatlerinde ard arda 4 kez yurtdışı kartından ödeme alınması karşısında davalı bankanın işlemi dolandırıcılık faaliyetleri dikkate alınarak şüpheli işlem olarak görmesi olağandır. Ters ibraz kuralları gereği 120 günlük, 180 günlük günlük süreler düzenlendiği ve ancak sürenin en fazla 540 günü geçemeyeceği düzenlenmiştir. Bankalar harcamaya itiraz edilmesi halinde ve yasal koşulları bulunması halinde ilgili bankaya veya kart sahibine ödeme yapmak zorunda kalabilmektedir. Davacının mal satımı yurdışına yaptığından dolayı, ve kullanılan kartın yabancı kartı olması, davacının slip bölme yapması, yurtdışından harcamaya itiraz olma süresinin uzayabileceğinden davalının 540 günlük süreyi kullanması hukuka uygundur. Nihai olarak davalının ödemeyi 31.08.2019 tarihinde yapması gerekmektedir. Somut olayda dava 16.07.2019 tarihinde açıldığından dava tarihi itibariyle bloke konan paranın iadesi talebi uygun değildir. Davalı tarafça dava tarihi itibariyle hukuka aykırı bir fiil bulunmadığından davacı taraf haksız fiil hükümleri çerçevesinde maddi manevi tazminat talebi uygun değildir. Bilirkişi raporu uyarınca karar tarihi itibariyle bloke konan miktar ödendiğinden konusuz kalmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. Somut olayda, bloke konan para ödendiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir ve davacı taraf dava tarihi itibariyle haksız görüldüğünden yargılama gideri kendi üzerinde bırakılmıştır. Diğer talepler konusunda ise davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle davacının 56.985,84 TL miktarlı alacağı hakkında alacak davacı tarafa ödenmesi nedeniyle ilgili alacak yönünden davanın konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat isteminin reddine, davacının maddi zarara ait istemin ve ihtarmane masrafı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Uluslararası chargeback kuralları gereğince, kart hamilinin işleme itiraz süresinin 120 gün olduğunu, bu sürede yapılmış bir itiraz var ise banka tarafından üye iş yerine bildirim yapılması gerektiğini, ancak davalı banka tarafından müvekkiline hiçbir bildirimin yapılmadığını, sadece müvekkilinin pos hesabına bloke konulduğunu ve müvekkiline tahsis edilen pos cihazının müvekkilinden alındığını, taraflarınca ihtarname gönderildiğini, ancak davalının cevap vermediğini, müvekkilinin satışı gerçekleştirdiği tarihin … olduğu dikkate alındığında chargeback itirazı için beklenilmesi gereken 120 günlük sürenin dolduğu sürenin 08/06/2018 tarihi olduğunu, müvekkilinin ihtarname keşide ettiği 04/12/2018 tarihi ise satışın gerçekleşmesinden itibaren tam 269 gün sonra olduğunu, müvekkilinin yasal süreyi fazlasıyla beklediğini, Yerleşik Yargıtay kararları da açıkça göstermektedir ki bankanın paraya bloke koymasının en fazla 120 gün olduğunu, mahkemece hatalı değerlendirmede bulunularak chargeback süresinin 540 gün olduğu düşünülerek hüküm kurduğunu, mahkemenin maddi ve manevi tazminat taleplerini değerlendirmediğini, tanıklarının dinlenilmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak müvekkilinin yurtdışında gerçekleştirdiği 57.000,00 TL tutarındaki satış meblağına konulan blokenin kaldırılması ile 56.985,84 TL’nin blokenin konulduğu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ve ihtarname masrafı olan 198,57 TL’nin ihtarname tarihi olan 04/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, müvekkilinin uğradığı manevi zararın tazmini için 5.000,00 TL’nin ve maddi zararının tazmini için de şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacak ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında … ve … tarihli üye işyeri sözleşmesi düzenlendiği ve davacı banka tarafından davalıya “Mobil Yurt dışı kartlarına açık” post cihazı verildiği, davacının …’da kurulu işyerine/ kişiye … tarihi 01:59- 02:00- 02:01 ve 02:02 saatlerinde (9.000 TL+ 9.000 TL+ 9.000 TL+ 30.000 TL olmak üzere) 4 parça halinde toplam 57.000,00 TL tutarında satış işlemi gerçekleştirdiği ve karşılığının davacının davalı bankadaki POS hesabına geçtiği, davalı bankaca işlemler şüpheli kabul edilerek komisyon kesintisinden sonra 56.059,5 TL’ye bloke konulduğu, talebine rağmen bloke kaldırılmadığından davacının bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde olduğu gibi …’de de uluslararası kartlı ödeme sistemleri kullanılmaktadır. Bu sistemin dışında kalan ülke finans kuruluşları ile bankaların uluslararası para transferleri başta olmak üzere bir çok işlemi yapabilme imkanı bulunmamakta, hakeza uluslararası ödeme sistemi dışında kalan ülke vatandaşlarının alış-veriş, para transferi vs…işlemlerinde bir çok zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu sistem dışında kalan ülkelerde bankacılık sistemi üzerinden uluslararası ödeme, transfer, alış-veriş vs… İşlemleri yapma konusunda bir çok sorunla karşılaşılmaktadır.
Dünyada en çok kullanılan ve yaygın ağa sahip 6 büyük kartlı ödeme sistemi bulunmaktadır. …’de en yaygın kullanılan ödeme sistemleri ise … kart, … kart ve … Express’dir. Bu sistemin kullanımının kötüye kullanılmasının önüne geçmek, dolandırıcılık, mal teslimi veya hizmetin yerine getirilmemesi, işlemin kart hamilince yapılmaması gibi durumlarda mağduriyetleri engellemek amacıyla ters ibraz kuralları (Chargeback) getirilmiştir. Ülkeler de kendi iç hukuklarında buna uygun düzenlemeler yapmışlardır. Kart hamilince azami 120 günlük itiraz süresi konulmuş olup, bankalara azami 540 gün içerisinde ters ibraz kurallarını uygulama yetkisi verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan … tarihli üye işyeri sözleşmesinin V. BANKA’NIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ başlığı altında 2. Maddesinde “Banka, slip bedellerinden … Sanal POS veya … POS Net işlem tutarlarından Sözleşme kapsamında vadesi gelen komisyon, masraf ve her türlü ücret bedellerini mahsup ettikten sonra mal/hizmet alım bedellerinin bakiyesini Firma ve/veya işletmeci/bayi Üye İş Yeri hesabına yatırmak sureti ile ödeyecektir…” hükmünün,
VI. KREDİ KARTI/BANKA KARTI (KART) KABULÜNE İLİŞKİN HÜKÜMLER başlığı altında 4. Maddesinde “Firma, yapılan harcama için tek bir Harcama Belgesi düzenler. Firma aynı alışveriş tutarı için ve/veya olışveriş tutarının işyeri limitini aşması halinde, otorizasyon almamak ya da Kart’ın kredi ve işlem limitine ilişkin kontrolleri bertaraf etmek amacıyla satış tutarını bölerek otorizasyonlu ya da otorizasyonsuz birden fazla Harcama Belgesi düzenleyemez. Aksi takdirde Banka, bu şekilde bölünen ve Kartlı Ödeme Sistemleri kuralları gereğince kabul edilemeyen Harcama Belgesi tutarlarını işleme almamak ve/veya Kart Hamillerine gönderdiği hesap özetlerine dahil etmemek ve söz konusu Harcama Belgeleri tutarlarını Firma’ ya ödememek veya ödenmişse ödeme tarihinden itibaren işlemiş temerrüt faizi ve vade farkı ile birlikte Firma’ ya yapacağı ödemelerden veya Firma hesaplarından mahsup etme hakkına haizdir.” hükmünün,
XI. SAİR HUSUSLAR başlığı altında 6. Maddesinde “Banka’ nın rehin, hapis, takas, mahsup hak ve yetkisi: Firma’ nın Banka mevzuatına ve iş bu Sözleşme hükümlerinde yer alan yükümlülük ve sorumluluğuna aykırı davranış veya davranışları dolayısıyla doğmuş ve doğacak tüm borçları için, Firma Banka’ nın yurtiçi ve yurt dışındaki Merkez ve tüm şubelerinde kendisine ait bulunan ve/veya ileride açılabilecek olan vadeli veya vadesiz, vadesi gelmiş veya gelmemiş bilcümle mevduat hesapları Firma’ nın Banka’ ya karşı Sözleşme’ den ve/veya herhangi bir sebepten dolayı doğmuş ve doğacak alacakları, bloke hesapları …borcu karşılayacak miktarı üzerinde Banka’ nın virman, takas, mahsup ve hapis hakkı olduğunu ve bunların şekil ve mahiyeti her ne olursa olsun doğacak tüm borçlarını karşılayacak miktarlarını Banka’ ya rehnettiğini, Banka’ nın bunların borca yeter kısmını borca mahsup etmek süretiyle alacağını re’ sen tahsile yetkili olduğunu, Firma Banka nezdinde bulunan ve belirtilen hak ve alacakları üzerinde Firma’ nın Banka’ ya olan borçları tamamen ödeninceye değin Banka’ nın Sözleşmede belirtilen haklarını kullanmaya yetkili olduğunu kabul eder.” hükmünün,
19. Madde “Firma tarafından POS, POSNet, Sanal POS iş bu Sözleşme hükümleri gereğince kullanmaya başladıktan sonra, Banka tarafından Firma’nın Sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığının ve/veya usulsüz kullanımının tespiti yahut Fraud ve chargeback tespiti, diğer Banka, Kartlı Ödeme Sistemleri fesih ve istihbarat bildirimleri, Resmi Kurum, kart hamilleri ve diğer kanallar aracılığıyla iletilen istihbari ve dolandırıcılık – bildirimleri, yanıltıcı pazarlama teknikleri – kullanılarak satış yapan – işyerlerinin…. Hallerinde öncelikle güvenlik ve risk uygulamaları gereğince POS, POSNet, Sanal POS geçici olarak kapatabilecektir…” hükmünün bulunduğu görülmektedir.
Davacının davaya konu 57.000,00 TL’lik satış işlemini 4 adet slip üzerinden gerçekleştirildiği, davacının tek satış için yaptığı işlemi, satış tutarını bölerek yaptığı, bu durumun taraflara arasındaki sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gibi Uluslararası ters ibraz kurallarına da aykırı olduğu, davalı bankanın yapılan işlemi şüpheli işlem olarak değerlendirmesinin olağan ve normal karşılanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Uluslararası ters ibraz kuralları gereği davalı bankanın uluslararası ters ibraz kurallarını uygulayarak azami 540 süreyle parayı bloke etme yetkisi vardır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Davalı banka açısından dava açıldığı tarih itibariyle 540 günlük azami bloke süre dolmamıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre davalının tek bir alışveriş için birer dakika ara ile 4 sliple işlem yaptığı, bu işlemlerin taraflar arasındaki sözleşme ile uluslararası ters işlem kurallarına aykırılık teşkil ettiği, davalı bankaca işlemlerin şüpheli olarak kabul edilmesinin olağan ve normal sayılması gerektiği, davacının işlemin karta yansıma tarihinden itibaren 120 günlük süre geçtikten sonra ( yaklaşık 9 ay sonra) davalı bankaya ihtar gönderdiği, davanın açıldığı tarih itibariyle paranın blokede tutulması konusunda bankaya tanınan 540 günlük sürenin dolmadığı, davalı bankanın dava tarihi itibariyle bloke koyduğu parayı iade sorumluluğunun bulunmadığı, bankanın işlemi şüpheli işlem olarak görerek davacının post cihazını kullanıma kapatmasının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bu nedenle davacının maddi ve manevi zararlarından bahsedilemeyeceği, yargılama sırasında davalı bankaca blokenin kaldırılarak 56.985,84 TL’nin davacının hesabına aktarılarak ödendiği ve davanın konusuz kaldığı, açıklanan nedenlerle davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç