Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2438 E. 2021/147 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2020
NUMARASI : Esas Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
YAZIM TARİHİ : 08/02/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 06/07/2020 tarihinde tesis edilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .. ile davalı … arasında organik bağ olduğu gibi şirketin aile şirketi olup ortaklarının çocukları ve bizzat kendisi olduğunu, davaya konu bonoların benzer davadaki bonolarla tıpa tıp aynı bonolar olduğunu, kim tarafından atıldığı bilinmeyen imzaları içeren senetleri davalı taraf gerek kendi adına gerekse resmi yada gayri resmi yetkilisi olduğu şirket aracılığı ile piyasaya sürdüğünü, aynı yol izlenerek icra takibinde bulunulduğunu, bunun üzerine sahtecilik nedeniyle menfi tespit davası açıldığını, davalı tarafın müvekkiliyle ilgisi olmayan müvekkilinin imzasını taşımayan ve müvekkiline ait olmayan Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 01.02.2017 tanzimli 01.07.2017 vadeli 40.000 TL’lik ve 02.02.2017 tanzim 01.08.2017 vadeli 40.000 T.L. meblağlı 2 adet senet ile icra takibi başlattığını, müvekkili ile davalı arasında hiçbir ticari bağ ticari bir ilişki söz konusu olmadığını, bu nedenle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, bonoların iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunu, ayrıca bu tür davaların ya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra dosyasının açıldığı mahkemede açılabileceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Niğde .. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyasıyla iş bu dosyanın birleştirme taleplerine itiraz ettiklerini, zira bonoların her iki dava konusunda da farklı olduğunu, bu nedenle birleştirme taleplerinin yersiz olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden eşinin üzerinden yürüttüğü çiftlikten nakden paralar aldığını, davacı tarafın eşi ile aralarında ticari ilişki söz konusu olduğunu, nakden alınan paranın da çekin de ödenmediğini, farklı farklı yerlere farklı imzalar attığını, karşı tarafın avukat olduğunu, uygulamaları çok iyi bildiğini, kendi imzası ile alakasız olan imzalara atarak müvekkilini dolandırma cihedine gittiğini, davacının senetleri imzalayarak müvekkiline verdiğini, kasıtlı olarak farklı imzalar attığını,davacının kötü niyetli olduğunu, eşine ait çeklere de kendisinin imza attığını polis jandarma ve kriminalden raporlar alınmasını beyan ederek davanın reddini davacının %20 icra inkar , %10 para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının, davalı aleyhine menfi tespit davası açtığı, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizce yapılan yargılama sırasında duruşma gününden haberdar olmasına rağmen 11/03/2020 tarihli duruşmaya gelmediği, davayı takip etmediği anlaşılmakla 11/03/2020 tarihinde davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de davacı tarafından 6100 sayılı HMK 150. Maddesi gereğince yasal 3 aylık süre içerisinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın HMK’nın 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11/03/2020 tarihinde haberdar oldukları duruşmaya tarafınca mesleki mazeretini bildirir dilekçe gönderilmesine rağmen ilk derece mahkemesince mazeretinin reddedildiğini, HMK 150 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, ancak ilk derece mahkemesince dosyada masraf olmasına rağmen duruşma zaptının tarafına tebliğ edilmediği gibi duruşma zaptının uyaptan öğrenileceğine dair bir hüküm de kurulmadığını, duruşmanın UYAP’tan öğrenilmesine dair mevzuatta bir düzenleme bulunmadığını, tebligat kanunu ve çıkarılan tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde, duruşma gününü UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediğini ve davanın açılmamış sayılmasına dair yasal düzenlemelerin incelenmesi gerektiğini, mazeretlerinin reddi ile dosyanın işlemde kaldırılması yönünde hüküm tesis edilen 11/03/2020 tarihli . nolu duruşma zaptı taraflarına tebliğ edilememesine rağmen, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde davanın yenilenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama esnasında davacı vekilinin 11/03/2020 tarihli duruşmaya mazeret dilekçesi gönderdiği, davalı vekilinin mazereti kabul etmediği, mahkemece davacı vekilinin belgelendirilmeyen mazeretinin reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından davanın takip edilmeyeceğinin beyan edilmesi üzerine 11/03/2020 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK 150.ve 320/4 maddeleri gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra üç aylık yasal süre içerisinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle 06/07/2020 tarihinde davanın HMK’nın 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi ile “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden… itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur… Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir…” hükmü düzenlenmiş; Cumhurbaşkanlığının 29/04/2020 tarihli 2480 sayılı Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Kararı ile “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.”
Davada, 11/03/2020 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırılmasına, ardından 06/07/2020 tarihli karar ile süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de, 7226 sayılı Kanun ve Cumhurbaşkanlığının 2480 sayılı Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Kararına istinaden HMK’daki başvuru sürelerinin 13/03/2020-15/06/2020 tarihleri arasında durduğu, dolayısıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği 06/07/2020 tarihinde henüz davanın yenilenmesi için talep süresi olan 3 aylık sürenin dolmadığı, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1.a.5 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesinin 06/07/2020 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/02/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç