Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2435 E. 2023/158 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
: 2-…
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
YAZIM TARİHİ : 23/02/2023
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin, …’ne fatura mukabili mal sattığını ve bu ürünlerin karşılığı keşidecisi … olan 10.000 TL. bedelli çek ile bu dava konusu olmayan iki çek olmak üzere toplam 3 adet çek düzenlendiğini, çeklerin Kargo aracından çalındığını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, Konya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konulduğunu, söz konusu çekin arka kısmında … şeklinde gerçekte ticaret sicilde olmayan “plastik” ünvanını da yazılı kaşenin basıldığını, söz konusu kaşenin sahte olduğunu ve … adına ciranta olarak atılan imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığını beyan ederek, öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra dosyasına yapılacak ödemelerin dava sonuçlanıncaya kadar takip alacaklısına verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davacıların dava konusu çek nedeniyle davalılara borcunun olmadığının tespitine ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, çekin icra dosyasından alınarak davacı …’ye iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan …’ne atfen atılan imzanın yetkiliye ait olup olmadığının ancak imza incelemesi neticesinde açıklığa kavuşacağını, … adına atfen atılan imza şirket yetkilisine ait olmasa dahi keşideci olan diğer davacı …’ın sorumluluğunu ortadan kalkmıyacağını, zira keşideci olan …’ın çekteki imzaya yönelik itirazının bulunmadığını, TTK. 677. Maddesinde öngörülen imzaların istiklali prensibi gereği davacı keşideci, çekteki ciranta imzasının cirantaya ait olmadığını ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz” şeklinde olduğunu Yargıtay kararları da bu yönde olduğunu beyan ederek, davanın reddine, davacının alacağının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davalının TTK.nun ilgili maddeleri uyarınca çekte ciro nedeniyle son hamil olduğu kanaatine varılarak TTK.nun ilgili hükümleri gereğince ancak kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu ispat edilmesi halinde ciranta olarak sorumlu olabileceği, dosya kapsamında buna ilişkin somut emayeler bulunamadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki resmi evrakta güven ilkesi kambiyo hukukunun temel ilkesi olan mücerretlik ilkesi, güven ve tedavül konuları dikkate alındığında çek sahiplerinin yine TTK.nun basiretli tacir olarak hareket ederek daha özenli ve imtinalı işlemde ve muhafazada bulunmaları gerektiği hasıl olmuştur. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesindeki iddialarını yazılı delil ile ispat etmelidir (ispat yükümlülüğü davacıdadır. (MK 6), 6100 sayılı HMK.nun 200.maddesinde;”Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. ” şeklinde, HMK’nun 201.maddesinde:”Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, borç ilişkisi senede bağlandığından aksinin ancak HMK.’nun 201.maddesi gereğince senetle ispatlanması gerektiği, senet altındaki imzanın davacı tarafça kabul edildiği, bononun(senedin) ödeme aracı olup sebepten mücerret olduğu, borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında varolan ilişkilere dayanan defi’lerin hamile karşı ancak hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde ileri sürülebileceği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … sayılı ilamını da dikkate aldığımızda davacı davasını yazılı delil ile ispat edememiştir, diğer taraftan davacının iddiasını davalı tarafın mahkeme huzurunda yemin talebi olmadığı için yemin delili de teklif edilmemiştir. Davacılar … açısından açısından usulden reddine, diğer davacı … açısından esastan REDDİNE, menfi tespit davasından dolayı ilişkin yasa maddesi uyarınca 10.000,00 TL.nin %20 si kötüniyet tazminatının davacılardan alınarak davalılara verilmesine karar verilerek oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının davasının davacı … açısından davanın usulden reddine, davacı … açısından essatan reddi ile %20 kötüniyet tazminatının davacılardan alınarak davalılara verilmesine, dosya içerisindeki tedbirin dosya kesinleştikten sonra kaldırılmasına karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Diğer davalı …’ne olan borcu nedeniyle dava konusu çek dahil olmak üzere iki adet çek … Kargoya … tarih … çıkışlı … varışlı olmak şartıyla … şubesinden çalındığını, çeklerin kaybolması sebebiyle mahkemeden tedbir kararı alındığını, savcılık üzerinden soruşturma başlatılmış ise de takipsizlik kararı verildiğini, davacı müvekkili …’nin yetkilisi … savcılık makamında imzanın kendisine ait olmadığını ve unvanların uyuşmadığını belirttiğini, 29.09.2016 tarihli duruşmada … Yetkilisi …’ın imza örneklerinin alınmasına karar verildiğini ancak müvekkilinin işlerinin yoğunluğundan gidemediğini bunun üzerine 27.04.2017 tarihli duruşmada bu ara karardan davalı vekili ise bu durumda … yapılamayacağı ve en önemlisi … kargonun yazısı da nazara alınarak çeki eline hiç geçirememiş müvekkilin imza örneklerinin bile alınmasının gereksiz olduğu nazara alınmadığını, yine … Cumhuriyet Başsavcılığınca … yetkilisi … ve yine çeki cirolayan … müdürü olan … ve şirket müdürü …’ın imza örneklerinin alındığı da dosya içeriğinden anlaşıldığını, ancak soruşturma dosyası kapsamında çek aslı kayıp olduğundan imza örnekleri üzerinde bir raporun alınıp alınmadığını bilemediklerini, müvekkili … yetkilisinin savcılık dosyası kapsamında beyanda bulunduğu ve imza örnekleri alındığı sabit olduğu gibi sahte kaşe ve imza ile …’tan sonra çek üzerinde cirosu bulunan …’nin yetkililerinin de imza inkarı yaptıkları ve imza incelemesi için savcılık makamınca imza örneklerinin alındığının da sabit olduğunu, mahkemenin yapması gereken alacaklıya çek aslını ibraz etmesi için süre vermeli ve çekin ibraz edilmemesi halinde ortada kambiyo senetlerine mahsus geçerli bir takip olmadığından ve takibe dayanak belge aslı da sunulamadığından davacılar yönünden borcun olmadığının tespitine karar verilmesini gerektiğini ayrıca çekin davacıların rızası hilafına ellerinden çıkmış olması ve hali hazırda çekin zayi olması ve davacı … ve …’in gerek … gerek … ile bir ticaretinin olmadığına dair iddialarının karşısında ispat yükünün davalı alacaklıya geçeceğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitini ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; menfi tespit ve çekin istirdatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı ….’nin keşidecisi, diğer davacı …’nin de lehtarı olduğu … keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak davalı … tarafından davacılar ve diğer davalı … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, çeke göre lehtarın çeki ciroladığı, lehtardan sonra davalı …’nin cirosu, ondan sonra da davalı …’nin cirosunun bulunduğu görülmüştür.
Davacılar, davacı …’nin dava konusu çeki, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle diğer davacı …’ye kargo yoluyla gönderdiğini, çek …’nin eline geçmeden kargodayken çalındığını, çekteki davacı …’nin cirosundaki kaşe ve imzanın …’ne ait olmadığını iddia ettikleri, dava konusu çek ve başka çeklerle ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında soruşturma yürütüldüğü, soruşturmada ek takipsizlik kararı verildiği, sulh ceza hakimliği tarafından ek takipsizlik kararına yapılan itirazın da reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince imza incelemesi için çek aslının …Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istendiği, çek aslının gönderildiğine dair Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısı olduğu, ancak çek aslının kaybolduğu anlaşılmıştır.
Davacı … çekteki cirosundaki kaşenin şirkete ait olmadığını, kaşe üzerindeki imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiştir. Senetteki imzanın inkarı halinde imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir.
Yargılama sırasında takibe konu çekin kaybolmuş olduğu tespit edildiğinden davalılar imzanın davacı … yetkilisine ait olduğunu ispatlayamamışlardır. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih, 2020/5093 Esas- 2021/5328 Karar sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.)
İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir. Bu sebeple davacı …’nin açtığı menfi tespit davasının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddi yerinde değildir. Diğer davacı … yönünden ise bu davacı çekin keşidecisi olup, imzasına bir itirazı yoktur. Bu davacı, çekteki lehtara ait cirodaki imzanın sahte olduğundan bahisle çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edemeyeceğinden bu davacının açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, mahkemece bu davacının davası usulden reddedilmiştir. Davacı …’nin kötüniyet tazminatı talebinin ise çek aslının kaybolmuş olması gözönüne alındığında reddi gerekir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacıların istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 24,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 173,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacıların talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacı … ‘nin menfi tespit davasının kabulü ile; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen … keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı …’nin davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacı …’nin davasının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı …’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 683,1‬0 TL harçtan peşin alınan 170,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,33‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı … tarafından yapılan 170,77 TL peşin harç, 185,35 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 356,12‬ TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. maddesi göz önüne alınarak 1.600,00 TL vekalet ücretinin davacı …’nden alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç