Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2389 E. 2022/2213 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI : … Esas – …Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –

DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)

2- … – (T.C. Kimlik No: …)

3- … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZIM TARİHİ : 26/12/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka şubesi ile dava dışı … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların da sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalılara ihtarname keşidesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine aleyhlerine takip başlatıldığını ancak, davalıların haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayda ; davacı Banka tarafından, davalıların kefil sıfatıyla sorumlu oldukları genel kredi sözleşmesine istinaden, sadece davalı kefiller hakkında 3.282.474,04 TL. asıl alacak, 236.379,96 TL. işlemiş faiz, 11.819 TL. işlemiş faizin BSMV’si ve 1.392,60 TL. ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.532.065,60 TL.’lik alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların 07/01/2019 tarihli dilekçeleri ile borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bankacı bilirkişinin 02/03/2020 tarihli 2. ek raporuna göre ; icra takip tarihi itibariyle, davalılardan kefil …’nın borcunun ; 3.114.826,60 TL. asıl alacak, 141.724,61 TL. işlemiş faiz, 7.086,23 TL. işlemiş faizin BSMV’si ve 1.392,60 TL. ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.265.030,04 TL. olduğu, diğer iki davalı kefiller … ve …’nın borcunun ise 3.116.150,01 TL. asıl alacak, 138.409 TL. işlemiş faiz, 6.920,45 TL. işlemiş faizin BSMV’si ve 1.392,60 TL. ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.262.872,06 TL. olduğu anlaşılmış, bu bedeller esas alınarak davacı bankanın davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar icra takip talebinde, takip tarihinden sonraki dönem için de %48,1 temerrüt faizi istenilmiş ise de ; aynı 2. ek rapora istinaden uygulanması gereken temerrüt faizi oranın da icra takip tarihinden itibaren % 39 olması gerektiği sonucuna varılmış, fazlaya ilişkin talepler reddedilmiştir.
Yargıtay 19. HD.nin 30/05/2018 gün ve 2016/18763 E. 2018/3099 K. sayılı emsal içtihadına göre, “Takibe konu alacak genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda alacak likit ve belirlenebilir olduğundan hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi takibe konu BSMV alacağı ile ilgili olarak da istemine reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.”
Alacağın miktarı belirli (ve belirlenebilir) olup, yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere bu haliyle likit olduğundan, Yargıtay 19. HD. nin 16.10.2008 gün ve 2008/ 5336 E. 2008/ 9670 K. emsal içtihadı gereğince davalıların sadece asıl alacak üzerinden değil, hükmedilen meblağ üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve Yargıtay 19. HD. nin 10.02.2005 gün ve 2004/ 8013 E. 2005/ 1022 K. sayılı emsal içtihadına göre de, dava açılmasında harçlandırılmayan icra inkar tazminatı, harç ve davacı yararına vekalet ücreti takdirinde dava değerine dahil edilmemiş…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalılar …, … ve …’nın Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine yaptıkları itirazın, davalılardan … yönünden asıl alacak 3.114.826,60 TL., takip öncesi işlemiş faiz 141.724,61 TL, işlemiş faizin BSMV’si 7.086,23 TL ve ihtarname masrafı 1.392,60 TL olmak üzere alacağın toplam 3.265.030,04 TL’lik kısmı yönünden; (davalılardan … ve … yönünden ise asıl alacak 3.116.150,01 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz 138.409 TL, işlemiş faizin BSMV’si 6.920,45 TL ve ihtarname masrafı 1.392,60 TL olmak üzere alacağın toplam 3.262.872,06 TL’lik kısmı yönünden) iptaline, takibin davalılardan … yönünden alacağın toplam 3.265.030,04 TL’lik kısmı yönünden (davalılardan … ve … yönünden ise alacağın toplam 3.262.872,06 TL’lik kısmı yönünden) devamına, davalılardan … yönünden asıl alacak olan 3.114.826,60 TL’ne, (davalılardan … ve … yönünden ise asıl alacak olan 3.116.150,01 TL’ye) icra takip tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, hükmedilen 3.265,030,04 TL alacağın, %20’si olan 653.006 TL icra inkar tazminatının (davalılardan … ve …’nın icra inkar tazminatından sorumluluğunun, kendileri yönünden hükmedilen 3.262.872,06 TL’nin %20’si olan 652.574,41 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, bilirkişi raporuna itiraz edildiği, ilgili raporda akdi faiz oranının %37 olması gerekirken banka uygulamalarından farklı olarak %15,48 oranında hesaplanmış olması nedeniyle akdi faiz tutarının eksik hesaplandığı, dolayısıyla temerrüt faiz tutarının ve fer’ilerinin eksik hesaplandığının beyan edildiğini, mahkemece rapora itirazları ve borçlular ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde geçen faiz ve temerrüt hükümlerinin dikkate alınmadığını, akdi faiz tutarının eksik hesaplandığını, dolayısıyla da temerrüt faiz tutarı ve fer’ilerinin de eksik hesaplandığını ileri sürerek, mahkeme kararının kısmen red hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılama sırasında bankacı bilirkişiden rapor ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmış ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince, taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T