Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/225 E. 2022/608 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI : …. Esas …. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
YAZIM TARİHİ : 21/04/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 04/07/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirketten satın aldığı takip konusu faturada belirtilen makine ve teçhizatları teslim almış olmasına rağmen, bedelini ödemediği için Konya … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca, faize ve tüm diğer ferilerine itiraz ettiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira davalı şirketin fatura konusu malları teslim aldığını, faturaya itiraz etmediğini ve söz konusu faturayı defterlerine işlediğini, faturanın açık fatura olduğunu ve fatura bedeli olan 31.320,00 TL’nin ödenmediğini beyanla haksız ve kötüniyetle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. adlı çiftçiye bir İpart projesiyle ilgili olarak birçok makine ve ekipman kurmuş olduğunu, bu ekipmaların içinden gübre yönetimi ile ilgili bölümde gübre sıyırıcı, gübre seperatörü, gübre pompası ve gübre karıştırma makinesinin sehven gönderildiğini, bu olayın ortaya çıkmasından sonra müvekkili şirket ile davacı …. Şirketi arasında marka hakkıyla ilgili bir protokol imzalandığını, söz konusu protokol uyarınca müvekkili şirketin davacı şirkete bir tazminat ödediğini, daha önce müvekkili şirket tarafından kurulan makinelerin sökülerek yerine davacıya ait … markalı makinelerin kurulmasının kararlaştırıldığını, buna göre davacının ….’ya ait çiftlikte kurulu makineleri söküp müvekkili şirkete ulaştırılması gerektiğini, davacının söz konusu edimi yerine getirmediğini ve bu nedenle bedelini talep edemeyeceğini, buna rağmen davacının davaya konu icra takibini başlattığını, müvekkili şirket tarafından söz konusu takibe itiraz edildiğini, takipten sonra davacıya edimini yerine getirmesi hususunda Konya … Noterliği’nin 11/10/2017 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davacının edimini yerine getirdiğine dair müvekkili şirkete herhangi bir beyanda bulunmadığı gibi, şayet eski makineleri söktü ise bunları müvekkili şirkete teslim etmediğini, bu makineleri oradan söküp kendilerine teslim etmesi halinde müvekkili şirketin bunların bedelini ödemeye hazır olduğunu, müvekkili şirketin davacının protokole uymuş olduğu düşüncesiyle söz konusu faturayı defterlerine işlemiş bulunduğunu, ancak bu hususun davacının edimini yerine getirdiğini ispata yeterli olmadığını beyanla haksız olarak açılmış bu davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “… Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davalı İlgün … ile dava dışı …. isimli çiftçi arasında 2015 yılı içerisinde bir kısım tarımsal makine ve ekipmanların satışı ve bu kişinin kırsal kalkınma desteği ile faaliyete geçireceği 120 büyükbaş hayvanlı süt üretim çiftliğine kurulumunun yapılması hususunda bir sözleşme yapıldığı ve davalı şirket tarafından sözleşme kapsamındaki makine ve ekipmanların bu kişinin çiftliğine kurulumunun yapıldığı; bu ekipmanlar arasında …. marka olması gereken gübre sıyırıcı, gübre seperatörü, gübre pompası ve gübre karıştırma makinesinin yerine davalı tarafça aynı kalitede olduğu iddia edilen başka marka ürünlerin teslim edildiği; ….’nın yaklaşık 2 yıl süreyle hayvanları temin edemediği için çiftliğini faaliyete geçiremediği; 2017 yılının sonlarında 105 büyükbaş hayvan temin ederek çiftliği faaliyete geçirmeye başladığı; bu sırada daha önce davalı şirketten satın almış olduğu makine ve ekipmanların kullanımı hususunda gerekli eğitimi vermeleri için önce makineleri kendisine satan davalı şirketle temas kurduğu; daha sonra ise makinelerin garanti belgesinde adı geçen davacı şirket ile temasa geçtiği; davacı şirketin söz konusu ürünleri kendilerinin satmadığını söylemeleri ve şüphe üzerine çiftliğe gelerek ürünleri incelemeleri sonucunda söz konusu ürünlerin üzerindeki … etiketlerinin sonradan yapıştırılmış olduğunun anlaşıldığı; bunun üzerine davalı şirketle … markalı ürünlerin marka hakkı ile ilgili olarak 25/07/2017 tarihli protokolü imzaladıkları; söz konusu protokol ile davacı ….’nin dava dışı ….’nın çiftliğinde daha önce davalı … tarafından kurulumu yapılan ürünleri buradan sökerek yerine … markalı ürünleri kurması ve yeni kurulan bu ürünleri davalı firmaya fatura etmesi, buradan sökeceği eski ürünleri ise davalı firmaya teslim etmesi, davalı şirketin ise fatura kesildikten sonra davacı şirkete bu ürünler için 29.000,00 TL. ücret ve ayrıca marka hakkına tecavüz nedeniyle 400.000,00 TL. tazminat ödemesi; buna karşılık davacı şirketin de davalı şirket aleyhine marka hakkına tecavüz nedeniyle herhangi bir şikayette bulunmaması hususlarının kararlaştırıldığı; davacı şirketin dava dışı …’nın çiftliğindeki eski ürünleri sökerek yerine …. markalı ürünlerin kurulumunu yaptığı, ancak protokol uyarınca davalıya teslim etmesi gereken eski ürünleri davalıya teslim etmediği; buna rağmen kurulumunu yaptığı ürünlere ilişkin fatura düzenleyerek davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu; davalı şirketin ise davacının protokol gereği kendilerine teslim etmesi gereken makinelerin teslim edilmemiş olması nedeniyle faturadan dolayı borçlu olmadıklarından bahisle icra takibine itiraz ettiği; bunun üzerine davacı tarafça söz konusu itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı; dava tarihinden sonra davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu; Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası kapsamında yapılan soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporu ile şikayet tarihi itibariyle marka hakkının müşteki (davacı) şirkette değil şüpheli (davalı) şirkette olduğu görüşlerine yer verildiği; savcılıkça soruşturma konusu suçun uzlaşma kapsamındaki suçlardan olması nedeniyle dosyanın Uzlaştırma Bürosu’na gönderilmesine karar verildiği; her ne kadar davacı şirket tarafından protokol gereği davalıya teslim edilmesi gereken ürünlerin dava dışı …. tarafından kendilerine verilmemesi nedeniyle bu ürünleri davalıya teslim edemediklerini ileri sürülmüşse de bu durumda davacının yeni ürünlerin kurulumunu yaparak bu kişiye teslim etmemesi gerektiği; eski ürünlerin davalıya tesliminin protokolde kararlaştırılmış olması nedeniyle bu hususun temininin davacının sorumluluğunda olduğu; TBK’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olmasının gerektiği; davacının kendi edimini yerine getirmeden davalıdan edimini yerine getirmesini istemesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-İspatlanamayan DAVANIN REDDİNE,
2-Takip konusu alacağın % 20’si oranındaki 6.362,48 TL. kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin TMK 97 gereği davacının kendi edimini yerine getirmeden, davalının edimini yerine getirmesinin mümkün olmayacağından davayı reddettiğini, oysa müvekkilinin yeni ürünleri dava dışı ….nın iş yerinde kurduğunu, bu konuda bir ihtilaf olmadığını, dava dışı ….’nın eski ürünleri müvekkiline vermediği için davalıya eski ürünleri iade edemediğini, müvekkilinin yeni ürünleri kurduğu halde eski ürünleri alamadığını, kaldı ki yeni ürünleri hiç kurmadan eski ürünleri alamayacağının açık olduğunu, TBK’nın 136, 137 ve 138 maddelerinin ifa imkansızlığını düzenlendiğini, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borcun sona ereceğini, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirmiş, eski ürünleri ise elinde olmayan sebeplerden dolayı teslim edememiş olduğunu, bu durumda müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, davalının …’ya olan borcu bitmiş ancak müvekkilinin alacağını alamamış olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın içerisinde bulunan Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin alacaklı, davalı şirketin ise borçlu olduğu, takibin 25/09/2017 tarihinde, 31.350,00 TL asıl alacak, 462,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.812,41 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 26/07/2017 tarihli … nolu 31.350,00 TL’lik faturaya dayanıldığı, fatura örneğinin takip talebine eklendiği, incelenmesinde; davacı tarafından davalı borçlu adına açık fatura olarak tanzim edildiği, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 03/10/2017 tarihinde tebliği üzerine aynı gün, şirket vekilinin borcu olmadıklarından bahisle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, süresinde yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce İİK 62/1 ve 62 maddeleri gereğince takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin veya durma kararının davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden dava dışı çiftçi ….’nın 2014 yılında 120 büyükbaşlık süt üretim çiftliği kurmak için proje hazırlattığı ve projenin onaylandığı, proje için gerekli makinelerin temini için davalı …. ile sözleşme imzalandığı, 2015 yılında makinelerin bu şirket tarafından kurulduğu, fakat hayvanların hazır olmadığından projenin faaliyete geçmediği, daha sonra hayvanları satın aldığı ve 1 hafta sonra çiftliğe intikal edeceklerini bildirerek, davalı şirketten 1 hafta içerisinde makineler için eğitim vermelerini istediği, bir cevap alamaması üzerine makinelerin üzerinde yazılı bulunan servisleri aradığı ve garanti kağıdında yazılı olan …. marka, sahibi olan ….’yi aradığı, görüştüklerinde davacı şirketin dava dışı şirkete makine satmadığı, bahsi geçen yerde kurulum yapmadıklarını bildirdiği, ısrarı üzerine davalı şirket yetkilisinin çiftliğine geldiği, makineleri gösterdiği ve makinelerin davacı şirkete ait olmadığı, makinelerin üzerine sonradan davacı şirketin etiketinin yapıştırıldığının anlaşıldığı, bunun üzerine her iki şirket arasında protokol imzalandığı, protokolde bahsi geçen ürünlerin davacıya ait makineler ile değiştirileceği servis ve garantisinin davacı tarafından üstlenileceği ve bu makinelerin davacı şirket tarafından davalı şirkete fatura edileceği, sökülen markasız ürünlerin ise davalı şirkete teslim edileceği, orjinal bedeli olarak davacı şirket tarafından fatura kesildikten sonra 29.000,00 TL ödeneceği yönünde hüküm bulunduğu görülmüştür.
Protokolde bahsi geçen 29.000,00 TL’lik faturanın, davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine, davacı tarafından davalı şirket aleyhine yukarıda özetlenen dosya ile takip başlatıldığı, takibe davalı şirketin itiraz ederek durdurması üzerine iş bu itirazın iptali davası açıldığı, davalının, markasız makinelerin davacı tarafından sökülerek kendisine teslim edilmemesi nedeniyle faturayı ödemediklerini savunduğu, makinelerin sökülüp kendilerine teslim edilmesi halinde faturayı ödeyeceklerini belirttikleri, faturanın davacının protokole uymuş olduğu düşüncesiyle defterlerine işlediklerini, faturanın defterlere işlenmesinin davacının edimini yerine getirdiğini tek başına ispat için yeterli olmadığını savunduğu görülmüştür.
Konu nizanın Cumhuriyet Savcılığına intikal etmesi üzerine, dava dışı çiftçi ….’nın dava açıldıktan sonra 23/10/2018 tarihinde zabıtaya ifade verdiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı şirket tarafından protokol gereği davalıya teslim edilmesi gereken ürünlerin dava dışı çiftçi …. tarafından kendisine verilmesi nedeniyle bu ürünleri davalıya teslim etmediklerini ileri sürmüşse de davacının, yeni ürünlerin kurulumunu yaparak bu kişiye teslim etmesi gerekiği, eski ürünlerin davalı şirkete tesliminin protokolde kararlaştırılmış olması nedeniyle temin hususunun davacının sorumluluğunda olduğu, TBK 97 maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olmasının gerektiği, davacının edimini yerine getirmeden davalının edimini yerine getirmesini istemesinin mümkün olmaması gerekçeleriyle davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili ise istinafında; yeni ürünlerin davalı çiftçi ….’nın çiftliğine kurulduğunu, bu konuda bir ihtilafın olmadığını, dava dışı çiftçinin eski ürünleri müvekkiline vermediği için iade edemediğini, TBK’nın 136, 137 ve 138. maddelerinin ifa imkansızlığına ilişkin olduğunu, aynı yasanın 136/1 maddesi gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirdiği, eski ürünleri ise elinde olmayan sebeplerle teslim edemediği, dolayısıyla sorumluluğunun sona erdiği gerekçeleriyle istinaf ettikleri görülmüştür.
İlk derece mahkemesinde yargılama devam ederken dava dışı Çiftçi ….’nın 23/10/2018 tarihinde ifadesinin alındığı, ifadesinde 1 adet …. marka Gübre Separatörü gönderildiği ve davacı şirket temsilcisi …’ın davalı şirketle anlaştıklarını, makinelerin tümünü …. markaya çevireceklerini beyan ettiğini, kendisinin de böyle bir mantığın olmadığını ve buna müsade etmeyeceğini, gerekli kurumlara şikayetçi olacağını söylediğini ve yeni gelen bir adet …. marka Gübre Separatörünü vermediğini beyan ettiği, yargılama aşamasında ilk derece mahkemesince keşif kararı verilmiş ise de savcılık dosyasından bahisle markasız ürünlerin dava dışı ….’nın elinde bulunduğunun anlaşılması nedeniyle çiftliğin bulunduğu Aksaray AHM’ne keşfe dair talimat yazılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı iddiaları ile davalı savunmaları ve dava dışı …’in savcılıktaki ifadeleri beraberce değerlendirildiğinde, markasız makinelerin davacı şirkete teslim edilip edilmediği, teslim edilecekse veya teslim edilmeyecekse ne şekilde ve neden dolayı teslim edilme veya edilmemesinin dava dışı … tarafından hazırlık ifadesinde belirtilmediği, ifadesinde sadece davacı şirket temsilcisi ….’ın getirdiği gübre seperatörünü vermediğini ifade ettiği, markasız malların teslimine ilişkin bir beyanda bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince, bahsi geçen protokolde belirtilen, davacının markasız makineleri sökerek davalıya teslim edip edemeyeceğinin kendi imkanı dahilinde olup olmadığının belirlenmediği, bu nedenle TBK 136 ve devamı maddelerinde düzenlenen ifa imkansızlığının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, bu konularda yeterli açıklama içermeyen dava dışı ….’nın hazırlık ifadesiyle yetinildiği, davalı tanık deliline dayanmış ise de tanıklarının kimler olduğunun açıklattırılmadığı, bu tanıkların arasında dava dışı adı geçen …’nın bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı, ayrıca HMK’nın 288. maddesinde belirtilen resen keşif hususun ilk derece mahkemesince düşünülmediği, ….’nın hazırlık ifadesinden sonrasında vuku bulabilecek olayların değerlendirilmediği anlaşıldığından; yukarıda belirtilen hususları içerir deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden yargılama yapılarak bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2019 tarih …. Esas …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M. Ç.