Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2129 E. 2021/19 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/01/2021
YAZIM TARİHİ : 25/01/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye… Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında Konya Asliye… Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, dosyanın … Esas numarasını aldığı, Konya Asliye…. Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 30/06/2020 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigorta şirketi olup … plakalı araç için 4.908,24 TL, … plakalı araç için 7.498,86 TL, … plakalı araç için 986,23 TL, … plakalı araç için 5.140,00 TL zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırarak ilgili poliçe tutarları için müvekkili şirkete borçlandığını, bu borçların ödenmediğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve ödeme emri borçluya tebliğ edildiğinde borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlu tarafından sadece 5.140,00 TL’lik birleşik kasko sigorta poliçesine yönelik kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 1.720,00 TL’nin icra takibine konu edildiğini, diğer poliçelere ilişkin ödeme yapılmadığını beyan ederek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk görüşmesi olmaması ve görevli mahkemenin de tüketici mahkemeleri olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas bakımından ise davacı ile müvekkili arasında veresiye ya da kredi kartı ile ödeme yapılacağına dair bir hüküm olmaması nedeniyle müvekkilin ödemeyi peşin olarak yaptığından dolayı davasının esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 114/2 ve 115/2, TTK’nın 5/A maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının borcunu ödememeye yönelik art niyetli tutumu üzerine sürecin uzadığını, Konya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı öncesinde davalı tarafça sürecin uzamaması adına arabuluculuk yoluna başvurduğunu, davalının borcunu kabul ettiğini, borca itiraz dilekçesi ile çelişkiye düştüğünü, bu nedenle olumlu neticenin alınmadığını ve yargılamanın devam ettiğini, arabuluculuk başvurusu ile görüşmelerin görevsizlik kararından önce gerçekleştirildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Resmi Gazete’de 18/12/2018 tarihinde yayımlanan 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanında, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yasa maddelerinden de anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar açılmadan önce, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığını, davanın açıldığı mahkeme değil, nizanın içeriği belirler. Niza, ticari nitelikte ise ticaret mahkemelerinde açılması gerekir. Ticaret mahkemesinde açılması gereken bir dava, hukuki yanılgıyla başka bir mahkemede açılması, o nizanın “ticari” vasfını ve ticari vasfına bağlanan dava şartlarını ortadan kaldırmaz. Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar (önceden) kanunla düzenlenmiş, net kurallar olup yoruma açık değildir. Dolayısıyla mahkemelerin görevine ilişkin yapılan hukuki hatalar, o davanın, dava şartını ortadan kaldıran bir bahane olarak kullanılamayacağı, davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Hukuk Mahkemesi’ne açılan itirazın iptali davasında mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, Konya Asliye … Ticaret Mahkemesince de dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı, her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında davacı arabulucuya başvurmuş, arabuluculuk son tutanağı düzenlemiş ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/3 madde ve bendi gereğince dava şartı noksanlığı mahkemece davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş, fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü davanın usulden reddine karar verilemeyeceği düzenlenmişse de davalının Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu belirterek itiraz ettiğinden HMK’nın 115/3 maddesinin uygulanamayacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen usulen red kararının usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/01/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır