Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2090 E. 2022/1323 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No:-…)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
YAZIM TARİHİ : 23/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan Menfi Tespit davasında 17/06/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile davalı … tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkili …’un … Yapı adlı firması ile sıhhi tesisat malzemelerinin alım satım işleri üzerine faaliyet gösterdiğini, davalının ise … Tic. Ltd. Şti firması ile müvekkiline sıhhi tesisat malzemesi gönderdiğini, yapılan ticarete istinaden 20/12/2016 tarihli 4.218,50 TL bedelli faturanın müvekkiline gönderildiğini, … sahibi …’un yapılacak ticaret için müvekkilinden çek kesmesini veya müşteri evraklarını kendisine vermesini istediğinden müvekkilinin 3 adet şahsi çeki, 2 adet müşteri çeki ve 17 adet müşteri senedini cirolayarak …’a verdiğini, … tarafından bu evrakların cirolanıp tahsile konulması gerekirken şirket sahipleri … ve oğlu … ‘un art niyetli olarak kendi adlarına cirolayarak tahsile koyduğunu ve netice olarak 214.000,00 TL tahsil edildiğini, bu nedenlerle icra takiplerine konu edilen çek yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve anılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan dava ile ilgili olarak görev itirazları bulunduğunu, davacının tacir olarak değerlendirilemeyeceğini, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, menfi tespit davalarında genel yetki kuralının geçerli olduğunu, iş bu davanın bakmakla görevli mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olacağını, davacının hakkındaki hapis cezasını erteletebilmek için ve devam eden ceza davasını sürüncemede bırakmak için ve zaman kazanmak için iş bu davayı ikame ettiğini, çeklerin şirket çeki değil şahıs çeki olduğunu ve doğrudan müvekkiline keşide edildiğini, müvekkilinin adı geçen şirketin yetkilisi olmadığını, söz konusu çeklerin davacının müvekkiline olan şahsi borcuna istinaden verildiğini, lehtar olarak da … Şti. değil müvekkilinin gösterildiğini, dava konusu çekin taraflar arasındaki ticari münasebet ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, aynı zamanda icra dosyasına borç bedeli ve teminat bedelinin depo edilmediğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkeme dosyasına kazandırılan bilirkişi …’in raporunda taraflar arasında ihtilaf konusu olan 30/11/2017 vade tarihli 50.000,00 TL tutarlı … Bankası çekinin davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun, söz konusu çek için davacı tarafça davalıya herhangi bir ödeme yapılmadığının, 2017 yılında davacı yan tarafından düzenlenen ve ticari defterlerine kaydettirdiği evraklar dışında taraflar arasında başka bir işlem hareketinin olmadığının, davalı tarafça herhangi bir mal teslimi neticesinde düzenlenmiş mal satış faturasına da dosya kapsamından ve …’un 2017 yılı ticari defterlerinden rastlanılamadığının bildirildiği, davalı yanın ticari defterleri ibraz etmemesi nedeniyle ticari defter incelemesinin yapılamadığı, nitelikli hesap bilirkişisi Av. …’in raporunda, davada ispat yükünün davacının üzerinde olduğu, davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmediği, davacının yemin deliline dayanması nedeniyle tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılmasının gerektiğinin bildirildiği, davacı vekilinin 17/06/2020 tarihli duruşmada, müvekkilinin tacir olduğunu, müvekkilinin ödemeleri banka vasıtası ile yaptığını, başkaca bir yazılı delillerinin bulunmadığını, doğrudan münhasıran çeke yönelik bir ödeme durumunun olmadığını beyan ettiği, yine davacı vekilinin 17/06/2020 tarihli 5. Celsesinde davacı vekilinin yemin delilinden vazgeçtiğinin imzalı tasdikli beyanından anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 200. Maddesi gereğince davacının ödeme iddiası varsa senetle ispat etmek zorunda olduğu, HMK 201 madde gereğince davalının açık muvafakati olmadan senede karşı tanıkla ispatın mümkün olmayacağı, davanın menfi tespit davası olması nedeniyle başka bir nedenle hukuki ilişkinin geçersiz olduğuna veya son bulduğuna, alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenlerle son bulduğuna ilişkin iddiasını ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının iddia ettiği hususları ispatlayamaması nedeniyle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin açmış olduğu menfi tespit davasının reddi ile yine davalı yanın talep ettiği kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığı….” gerekçesiyle davanın reddine, davalı yanın talep ettiği kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki haricinde bir tanışmışlık veya başka bir alacak-borç ilişkisi olmadığını, aralarındaki bu ticari ilişkinin müvekkilinin incelenen defterleri ile sübut bulduğunu, karşı yanın ise bu ticari ilişkinin ispatının önüne geçmek için ticari defterlerini sunmaktan kötüniyetli olarak imtina ettiğini, dava dilekçesi ekinde sundukları faturanın da ticari ilişkiyi başlı başına ispat ettiğini, dosya kapsamında alınan 08.03.2019 tarihli ilk bilirkişi raporunda bu ticari ilişkinin varlığının kanatinin hasıl olduğunu, yerel mahkemenin bu senetlerin taraflarınca ödendiği hususunda bir araştırma ve delil toplama yoluna gitmediğini, açıklanan nedenlerle hükmün kararının kaldırılarak haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.

Mahkeme deliller toplamış, icra dosyası celbedilmiştir. İcra takip dosyası incelendiğinde davalı/alacaklı tarafından davacı/borçluya karşı 30/11/2017 keşide tarihli 50.000 TL lik çeke dayanılarak 48.590 TL asıl alacak ile faiz, çek tazminatı ve komisyon toplamı 54.217,79 TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür. Davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor aldırılmış, SMMM bilirkişisi raporunda davacının ticari defterlerinin usule uygun tutulduğunu, 50.000 TL lik çekin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu çek dışında 5 adet 200 TL’lik ve 17 adet (toplam) 164.000 TL’lik senedin de kayıtlı olduğunu, defterlerde mal teslimine ilişkin satış faturasına rastlamadığını, davacının 50.000 TL’lik çek için davalıya herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir.
Hukukçu bilirkişi de raporunda ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacının borçlu olmadığına ilişkin yazılı delil sunmadığını, yemin deliline dayanması nedeniyle davacıya yemin teklif hakkının hatırlatılması gerektiğini bildirmiş.
Davaya konu çek davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup her ne kadar davacı , sahibi olduğu … Yapı adlı firma ile davalının sahibi olduğu … Tic. Ltd. Şti arasındaki ticaretten kaynaklı olarak kendi şahsi çekini verdiğini iddia etmişse de; davacının ticari defterlerinde takibe konu çekin kayıtlı olduğu, yine davacının 17/06/2020 tarihli duruşmada ödemelerin banka kanalıyla yapıldığını ve başka bir delilleri olmadığını beyan ettiği, yemin deliline dayanan davacının 04/03/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanıyla yemin delilinden vazgeçtiğini bildirdiği, davacının iddiasını ispat edemediği, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362.1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı

…Ç