Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2080 E. 2022/1556 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : 1- …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : 1 – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
YAZIM TARİHİ : 12/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile açılan Menfi Tespit davasında 08/07/2020 tarihinde tesis edilen mahkemenin yetkisizliğine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … markası ile mobilya sektöründe üretim ve ticaret yapan bir şirket olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten sözlü anlaşmaya dayalı olarak koltuk takımlarında kullanılmak üzere 72.290,48 TL tutarında baskılı döşemeli kumaş aldığını, müvekkilinin bu kumaşları imal ettiği koltuklarda kullandığını, birçok müşterisinden kumaşlarda sararma ve renk değişikliği şikayetleri geldiğini, Konya … ATM’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden kullanılan kumaşlar üzerinde nitelik tespiti yaptırdıklarını, davalıya 10/06/2016 tarihli noter ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduklarını, davalının ihtarnamede geçen zararlarının tazmini yerine 17/06/2016 tarihli cevabi ihtarnamesi ile ödeme taleplerini reddettiğini, bu kumaşların bedeli olarak … A.Ş’ye ait 05/06/2016 ödeme tarihli 14.000,00 TL, … T.A.Ş’ye ait 05/07/2016 ödeme tarihli 13.200,00 TL, 05/09/2016 ödeme tarihli 9.000,00 TL ve 05/10/2016 tarihli 9.000,00 TL bedelli olmak üzere toplamda 45.200,00 TL’lik 4 adet çeki ödeme yerine geçmek üzere davalıya verdiğini, bu çeklerden 05/06/2016 ödeme tarihli 14.000,00 TL bedelli çekin ödendiğini, diğer çeklerin ödenmediğini belirterek; her türlü fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile manevi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle müvekkili şirket tarafından davalıya verilmiş olan … T.A.Ş’ye ait 05/07/2016 ödeme tarihli 13.200,00 TL, 05/09/2016 ödeme tarihli 9.000,00 TL ve 05/10/2016 tarihli 9.000,00 TL bedelli çeklerin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu çeklerden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu çeklerin iptaline, davalının, çek bedellerinin %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, ayıplı kumaşların kullanıldığı ürünler ile ilgili olarak işçilik, nakliye, mumaş ve diğer malzeme bedeli olmak üzere ve yargılama sırasında belirlenecek olan bedele artırılmak suretiyle şimdilik 1.000,00 TL zararın işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı kumaş bedeli olarak davalıya ödenen … ABŞ’ye ait 05/06/2016 ödeme tarihli çek bedeli olan 14.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ilgili olarak yapılan 1.810,00 TL tespit masraflarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02/01/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, müvekkilinin zararlarının bilirkişi raporuyla 54.211,08 TL olarak belirlendiğini, 1.000,00 TL olarak açtıkları davada dava ve taleplerini 54.211,08 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yeri … olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayıp ihbarının süresinde müvekkiline bildirilmediğini, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, delil tespiti dosyasındaki hususlara itiraz ettiklerini, müvekkilinin sattığı kumaşların ayıpsız ve standartlara uygun olduğunu ve ayrıca müvekkilinin halen davacıdan 27.090,48 TL alacaklı olduğundan bahisle davanın reddine ve davacının %20 oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…Menfi tespit ve istirdat davalarında takip varsa takibin yapıldığı yer mahkemeleri veya davalının/alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu, davanın icra takibinden önce açıldığı, davanın davalının/alacaklının yerleşim yerinde açılması gerektiği, davalının yerleşim yerinin … olduğu, uğranılan zararların tazmini ile ilgili davada da genel kural gereği davalının yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olacağı, davalının yetki ilk itirazının yerinde olup kabulü gerektiği, davaya bakmaya Bursa Mahkemeleri yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine ..” gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, HMK’nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde ise başvurunun reddi kararının kendisine tebliğinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nin 72. maddesi gereğince icra takibin başlamasından sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme bakımından borçluya seçimlik bir hak tanındığını, işbu davanın icra takibinin başlamasından sonra açılan bir menfi tespit ve istirdat davası olmadığını, ayrıca çekten kaynaklanan menfi tespit davalarında çekin ödeme yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, davanın yetkili mahkemede açıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çek nedeniyle icra takibinden önce açılan borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) ile ayıplı satış nedeniyle tazminat davasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde süresinde yetkisizlik itirazında bulunarak Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirdiği, mahkemece de davalının yerleşim yerinin Bursa İli olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verdiği görülmüştür.
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemeler genel yetki kuralına göre belirlenir. 6100 sayılı HMK’nin 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu düzenlenmiştir.
Dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, dava konusu çekte muhatap bankanın … şubesi olduğu anlaşılmıştır. Dava, takipten önce açılmıştır. Takipten önce açılan menfi tespit davalarında, genel ve ilgili yasalarda öngörülen özel yetki kuralları uygulanır. İİK’nun 72/son maddesindeki yetki kuralları, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında uygulama yeri bulunan kurallar olup, takipten önce açılan menfi tespit davaları yönünden diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmaz.
Dava, dava konusu çek sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava tarihinden önce girişilmiş bir icra takibine rastlanılmamıştır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme, genel yetki kurallarına göre belirlenir. Dava konusu çekte muhatap bankanın bulunduğu yer, yani akdin ifa yeri Konya’dır. HMK’nın 10. maddesi hükmüne göre akdin ifa yeri olan muhatap bankanın bulunduğu Konya Mahkemeleri yetkilidir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları da bu yöndedir. (Örn. Yargıtay 19 HD.nin 2014/19985 Esas, 2015/657 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19 HD.nin 2014/18730 Esas, 2015/7822 Karar sayılı içtihatları).
Bu durumda mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır