Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2078 E. 2022/1557 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Şirket olduğunun tespiti ve kar payı alacağı

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olduğunun tespiti ve kar payı alacağına ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin nama yazılı 656.250 adet paya karşılık ortağı olduğunu, davalı şirketin çalışanı olduğunu ve kar payını alarak müvekkiline vereceğini söyleyen dava dışı …’in müvekkilinden dolandırmak amacıyla hile aldığı Konya … Noterliği’nin 20/05/2016 tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesini kullanarak müvekkilinin hisselerini davalı şirkete 25.265,63 TL bedel karşılığında sattığını, satış bedelinin …’e banka havalesi ile ödendiğini, müvekkilinin durumu yıllık kar payının yatırılmaması üzerine davalı şirkete gittiğinde öğrendiğini, …’e ulaşılamadığını, ilgili şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, … aleyhine açılan kamu davasında Konya … Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararın istinaf edildiğini, müvekkilinin …’e verdiği vekaletnamede hisse devrine ilişkin özel yetki bulunmamasına rağmen davalı şirket tarafından vekaletnameye dayanılarak usulsüz olarak hisse satışının yapıldığını, usulsüz yapılan bu işlemin yok hükmünde olduğunu beyanla 23/05/2016 yılında yapılan bu devir işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine, müvekkilinin nama yazılı 656.250 pay karşılığı davalı şirketin … olduğunun tespitine, 2016 ve 2017 yılı kar payının tespiti ile bu bedelinin müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekaletname ücretinin davalından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, esasa ilişkin olarak da davacının Konya … Noterliği’nin 20/05/2016 tarih … yevmiye numaralı vekaletname ile her türlü iş ve işlemleri yapmak üzere …’i vekil tayin ettiğini, bu vekaletname ile hisse satışı yapılarak bedelin ödendiğini, …’in davacının iddia ettiği gibi şirketlerinin çalışanı olmadığını, davacının müvekkiline haksız ve kötü niyetli olarak husumet yönelttiğini, davacının dava dışı … hakkında yapılan Ceza Mahkemesindeki yargılamadaki şikayetinde vekaletnamenin kendi aralarındaki alacak ve iş karşılığı nedeniyle verildiğini beyan ettiğini, hal böyle iken davacının … tarafından dolandırıldığını iddia etmesinin gerçeği yansıtmadığını beyanla müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı tarafından dava dışı ….’e verilen Konya … Noterliğinin 20/05/2016 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamede ‘ … A.Ş. adına evrakları imzalamak, toplantılara katılmak, toplantı tutanaklarını imzalatmak, toplantıda itirazlarda bulunmak, toplantı maddelerini değiştirme talebinde bulunmak, evrak alıp vermek, evrakları tanzim etmek, bu konularla alakalı her türlü iş ve işlemleri yapmak’ yetkilerinin bulunduğu, hisse devriyle ilgili özel bir yetkilendirmenin bulunmadığı, … hakkında Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2017 tarih, … esas ve … karar sayılı dosyası incelendiğinde, …’in … A.Ş de çalıştığını, birikmiş kar payının bulunduğunu, kendisine vekaletname vermesi halinde kar payının hesabına ödeneceğini söyleyerek davacıyı kandırdığı ve davacının buna inanarak Konya … Noterliğinin 20/05/2016 tarih ve … yevmiye numarasına kayıtlı vekaletnamesini düzenlediği, bunun üzerine …’in … A.Ş’ye giderek davacının hisselerini sattığı ve bedelini aldığı, …’in bu şekilde gerçekleşen eylemiyle davacıyı dolandırdığı ve sabit görülen eylemi nedeniyle hakkında 1 yıl 3 ay hapis ve 4.500,00 TL adli para cezası verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 21/11/2018 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, davacının iradesinin sakata uğratılması yoluyla düzenlenen ve kesinleşmiş ceza mahkemesi kararıyla da dolandırıcılık ürünü olduğu anlaşılan vekaletnameyle yapılan hisse devri işlemi hukuki sonuç doğurmayacağından devir işleminin geçersiz olduğu sonucuna ulaşıldığı (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2006/11295 Esas 2007/13999 Karar), davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığı, dürüstlük kuralı gereğince iyiniyetli olduğuna yönelik savunmasının davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği, davalı şirkette alınan genel kurul kararları ile 2017 ve 2018 yıllarında kar payı dağıtıldığı, devrin hükümsüz olması nedeniyle ilgili dönem kar paylarının da davacıya verilmesi gerektiğinden kar paylarının da davalıdan alınıp davacıya verilmesine…” gerekçesiyle davanın kabulü ile; Davacının davalı şirketteki 656.250 paya denk gelen hissesinin davalı şirkete devrine ilişkin 23/05/2016 tarihli devir ve ferağı işleminin iptaline, davacının davalı şirkette 656.250 pay karşılığı hissedar olduğunun tespitine, davacının hissedarlığından doğan 2016 yılı için 50,27TL, 2017 yılı için 65,63TL kar payının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı bahsi geçen … isimli şahsın müvekkilinin çalışanı olmadığı gibi müvekkili şirketle uzaktan yakından hiçbir bağlantısı da bulunmadığını, davacı, iddianamede belirtilen “şüpheli …’in davacının bahçe tadilat işlerini yaptığını, bu iş karşılığı 18 bin TL’ye anlaştıklarını ayrıca davacı …’ın aracının bozulduğunu ve tamir masrafları olan 4.700 TL kendisinin ödediğini, bu işlere karşılık davacının kendisine vekalet verdiğini, anlaşmaları gereği alacaklarına karşılık davacının hisselerini devrettiğini, devir bedelinin bir kısmını ise davacının hesabına havale ettiğini bildirdiği” hususlarına dikkat çekmiş olmalarına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, oysa bu durumlar davacının dava dışı … ‘i tanımadığı ve kandırıldığı iddiasının gerçek olamayacağını açıkça gösterdiğini, davacının 2011 ve 2014 yıllarında müvekkili şirket merkezine gelerek adına tahakkuk eden kar paylarını aldığını, şirket sermayesine oranlandığında yüksek miktarda bir kar payı ödemesinin mümkün olmadığını davacının da bilecek durumda olduğunu, şirketin davalıya, davaya konu hisse satışı nedeniyle gerekli ödemeyi yaptığını, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceğini, bilirkişi raporunda da söz konusu devir işleminin davalı müvekkili şirketin hisse senedi kayıt defterinde işlenmiş olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, buna göre müvekkili şirketin devir işlemini usule ve yasaya uygun şekilde yaptığının ortada olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket payının devri işleminin geçersizliğinin/yok hükmünde olduğunun, davacının nama yazılı anonim şirket ortağı olduğunun tespiti, tespit edilecek 2017 ve 2018 yılı temettülerinin ödenmesi talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, şirketteki hissesinin dava dışı … tarafından davacıdan alınan vekaletname ile satış yoluyla devredildiği hususu her iki tarafında kabulündedir. Uyuşmazlık, yapılan devir işleminin geçerli olup olmadığı, davacıya kar payı ödemesi yapılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava dışı … hakkında yapılan yargılamada Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2017 tarih, … Esas ve … Karar sayılı dosyasından sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş, karar 31/10/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Karar incelendiğinde sanığın davacıdan aldığı vekaletname ile davacının davalı şirketteki paylarını sattığı, satış bedelini aldığı, bu şekilde davacıyı dolandırdığı tespiti yapılmıştır. Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararları Hukuk Mahkemesini bağlar. Ayrıca devir işlemine dayanak vekaletnamede davacının dava dışı …’e şirketteki hissesini satma ve devretme yetkisinin bulunmadığı görülmektedir. Bu vekaletnameye dayanılarak yapılan devir de geçerli değildir. Ayrıca devir yetkisi bulunmamasına rağmen davalı şirketçe devir işlemlerinin yapılarak satış bedelinin de ilgili kişiye ödenmesi, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını da gösterir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği görülen bilirkişi raporuna göre davacının temettü alacaklarının da hesaplandığı, davalının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.725,90 TL harçtan peşin alınan 433,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.292,45 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet takdirine yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/10/2022 tarihinde oy birliği ile HMK’nın 361/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

…Ç