Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2068 E. 2022/2198 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

ASIL DAVADA
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. Av.
Av. …

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İHBAR OLUNANLAR : 1- … – (T.C Kimlik No: …)
: 2- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
: 3- … – (T.C Kimlik No: …)
: 4- … – (T.C No: …)
VEKİLİ : Av. … –
: 5- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

VEKİLİ : Av. …

Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı Dosyası

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … &
Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … ÜZERAv. …
Av. …

İHBAR OLUNANLAR : 1- … – (T.C Kimlik No: …)
: 2- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
: 3- … – (T.C Kimlik No: …)
: 4- … – (T.C No: …)
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
: 5- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

VEKİLİ : Av. … –

Birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı Dosyası

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
Av. … –

İHBAR OLUNANLAR : 1- … – (T.C Kimlik No: …)
: 2- … – (T.C Kimlik No: …)
: 3- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Menfi Tespit, Alacak ve İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
Davacılar tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan davada 28/02/2020 tarihinde tesis edilen davanın asıl ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davanın reddine, birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı davanın kabulüne ilişkin karara karşı davacı-birleşen dosya davacısı …. Şti. birleşen dosyalar davalısı … ve birleşen dosya davalısı …’un istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yeni yönetiminin davacı şirket kayıtlarında yaptırdığı incelemeler sonucunda, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine dayanak teşkil eden, keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı … olan ve 500.000 TL. bedelli bir adet çekin ferileriyle birlikte davacı şirket tarafından davalı …’a icra kanalıyla ödenmesine rağmen bu çekin davacı şirketin ticari kayıtlarında iş avansı olarak kayıtlı olduğunun, ancak bu iş karşılığında herhangi bir fatura vb. kayda rastlanmadığının, davacı şirket tarafından davalıya yapılan ödemenin geçerli bir sebebi ve karşılığının bulunmadığının, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin belirlendiğini, bu ödeme nedeniyle davalı aleyhine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … hazırlık dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı şirket tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden davalıya ödenen ferileriyle birlikte toplam 553.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yeni yönetiminin davacı şirket kayıtlarında yaptırdığı incelemeler sonucunda, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine dayanak teşkil eden, keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı … olan ve 500.000 TL. bedelli bir adet çekin ferileriyle birlikte davacı şirket tarafından davalı …’e icra kanalıyla ödenmesine rağmen bu çekin davacı şirketin ticari kayıtlarında iş avansı olarak kayıtlı olduğunun, ancak bu iş karşılığında herhangi bir fatura vb. kayda rastlanmadığının, davacı şirket tarafından davalıya yapılan ödemenin geçerli bir sebebi ve karşılığının bulunmadığının, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin belirlendiğini, bu ödeme nedeniyle davalı aleyhine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … hazırlık dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı şirket tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden davalıya ödenen ferileriyle birlikte toplam 553.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının da ortak olduğu … Ltd. Şti. ile … A.Ş.’nin ortakları arasında 17/02/2010 tarihli protokol imzalandığını, bu protokol ile … ve …’un ortaklık için … A.Ş.’ye koydukları sermaye ve hizmet nedeniyle kendilerine ayrı ayrı 500.000 TL. ödenmesi karşılığında kendilerinin … A.Ş.’den herhangi bir alacaklarının kalmayacağının kararlaştırıldığını, … ve …’a ödemelerin ayrı ayrı 500.000’er TL. bedelli iki çekle yapıldığını, bu protokol ve ödemelerle …’in … A.Ş.’den herhangi bir alacağı kalmadığı halde, keşidecisi … A.Ş, kefili …, … ve …, lehtarı … olan 300.000 TL. bedelli bononun … tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası üzerinden icraya konulduğunu, bu bononun davacı … tarafından icra baskısı altında ödenmek zorunda kalındığını, … tarafından haksız yere ve icra baskısı altında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ödenen ve davalının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet veren, ferileriyle birlikte 351.000 TL’nin ticari faizi ve %40 tazminatı ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davacı … Ltd.Şti. tarafından açılan asıl ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalılar … ve … vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, …, …, …, …, … ve … A.Ş.’ye birleşen her iki davanın ihbarını istediklerini, ayrıca dava konusu 500.000’er TL bedelli çeklerin 12/05/2009 tarihli protokole istinaden ödendiğini beyan ederek birleşen her iki davanın da esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı … tarafından açılan ve bu dosya ile birleşen Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, görev itirazında bulunduğunu, …, … ve …’a birleşen davaların ihbarını istediğini, ayrıca birleşen davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “1-Mahkememizin … E. sayılı, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı …’a karşı açılan (asıl) istirdat (alacak) davanın, ispat edilememesi nedeniyle reddine,

2-Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı …’e karşı açılan istirdat (alacak) davasının, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine,
3-Birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı, davacı … tarafından davalı …’e karşı açılan istirdat (alacak) davanın kabulü ile; 351.000 TL. alacağın, dava tarihi olan 23/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den alınarak (istirdat edilerek) davacı …’a verilmesine, davacı …’un feri nitelikteki tazminat talebinin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-birleşen dosya davacısı … Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılar ve diğer birleşen dava tarafları, dava dosyalarından anladıkları kadarıyla kendi nam ve hesaplarına …A.Ş. adı altında bir anonim şirket kurmak amacıyla protokol yaptıklarını, bu anonim ortaklığın oluşması için de tarafların birbirlerine bir takım yükümlülükler yüklediğini, fakat dosya içerisinde bulunan bu protokol ve yükümlülüklerin hiç birinde davalıların müvekkili şirkete herhangi bir ödemesi olmadığı gibi şahsen 500.000’er bin alacaklı olmasını gerektirir bir durum da oluşmadığını, şirket ortakları tarafından keşide edilen Manavgat … Noterliği’nin 25/06/2010 gün ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde ise her ne kadar davalıların … A.Ş.’den ayrılmalarının karşılığı olarak dava konusu çeklerin verildiğini iddia etmişlerse de, davalıların bizzat müvekkili şirkete yapmış oldukları bir ödeme olmadığının alınan bilirkişi raporlarında da sabit olduğunu, Manavgat … Noterliği’nin 25/06/2010 gün ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin 3. paragrafında; anlaşılacağı üzere dava konusu çeklerin davalıların …A.Ş.’den olan hisselerin müvekkile şirkete devredilmesi karşılığında verilmiş olduğunun, tüm dosya tarafları tarafından kabul edildiğini, fakat bu devrin gerçekleşmemiş olması sebebiyle dava konusu çeklerin de karşılığının olmadığının sabit olduğunu, tüm bu açıklamalar doğrultusunda, öncelikle davalıların müvekkili şirketten şahsen herhangi bir alacağı olmaması sebebiyle, aksi durumun kabulü halinde bile yapılan ödemeler sonucunda davalıların … A.Ş.’de olan hisselerini müvekkili şirkete devretmemesi sebebiyle karşılığı kalmayan çek ödemleri için açmış oldukları davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davada hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verildiğini, verilen karar hatalı olup kaldırılması gerektiğini, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası incelendiğinde son tahsilat tarihinin 30.03.2010 tarihinde … isimli yabancı sigorta şirketindeki hak ve alacaklarına haciz konulmak sureti ile tahsil edildiğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin 30.03.2010 tarihli bu tahsilattan gününde haberdar olmadığını, verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyalar davalısı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden talep edilen alacak davasının reddi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine kararın kaldırılması gerektiğini, cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarında belirttikleri haklı ve hukuki delillerinin dikkate alınmadan, karşı taraf iddialarının ispatlanamamasına rağmen tamamen davacı lehine verilen kararın usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ( … A.Ş. ile diğer davalı …) taraflar arasında yapılan sözleşmelere göre üzerine düşen edimlerini fazlasıyla yerine getirdiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen ortaya bir takım problemler çıktığını, öncelikle davacının büyük hissedarı olduğu şirkete ödünç verilen paranın karşılığında şirketin malvarlığının rehin edilmesi aşamasına gelindiğinde malvarlığının başka bir borç sebebiyle üçüncü kişilere rehinli olduğunun ortaya çıktığını, davacı ve en büyük hissedarı olduğu şirketin diğer ortakları yeni kurulan şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermayeyi (müvekkilim zamanında taahhüt ettiği sermayeyi koymuş olmasına rağmen) zamanında (hatta bir kısmı hiç konulmamıştır) koymadıklarını, müvekkilinden bu amaçla aldıkları ödünç parayı bile … A.Ş.’ye bir kalemde yatırmak yerine peyder pey yatırdıklarını, yine davacının en büyük hissedarı olduğu şirketin borçlarının bir kısmının sözleşme yapılırken (davacı ve en büyük hissedarı olduğu şirketin diğer ortakları tarafından) müvekkilinden saklandığının ortaya çıktığını, tarafların anlaşmasına göre şirketin öncelikle ödenmesi gereken borçları varken, gelirlerden başka borçlar ödendiğini, sözleşmelerin tarafı olan davacının ortağı olduğu … Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin Manavgat’ta çalıştırdığı (sözleşmenin ana gayesi olan ve tarafların kurduğu şirkete devredilecek olan) özel hastanede yapılan (veya yapıldı gibi gösterilen) bir kısım cerrahi müdahalenin hastanede hiçbir tıbbi müdahale yapmayan müvekkilinin Dr. … tarafından yapılmış gibi gösterildiğinin ortaya çıktığını, müvekkilinin, davacının en büyük hissedarı olduğu şirketi tüm bu konularda uyarınca da taraflar arasında ki sözleşmeye uygun olarak şirkete müdür olarak atanan …’un müdürlük görevine son verildiğini, davacı ve sözleşme gereğince yanında yer alan diğer ortakların kusurlu tutumları sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi gündeme gelmiş ve müvekkilinin kurduğu … A.Ş. üzerinden …. Tic. Ltd. Şti.’ne borç olarak verdiği toplam 500.000,00 TL’nin karşılığı olarak müvekkiline çek verildiğini, bu çek gününde ödenmeyince de icrai yollardan tahsil edildiğini, bu aşamadan sonra … . Tic. Ltd. Şti. ile bu şirkette diğer ortakların (ki bu şahısların tamamı aynı zamanda müvekkilimle yapılan sözleşmelerin de tarafıdırlar) ne kadar kötüniyetli olduklarının ortaya çıktığını, dava konusu senet için dava dışı …’un davacıyı ibra ettiği ve müvekkilininde ibraya zımnen muvafakat ettiği iddianın kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu bononun … Bankası … Şubesine gönderilmek üzere … Şubesine verildiği şeklindeki iddia da gerçek dışı olup kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu senet incelendiğinde asıl borçlu kefil ilişkisinin olmadığı imza koyanların tamamının asıl borçlu olduğu … A.Ş.’nin kaşesi olmakla birlikte yetkilerinin imzasının olmadığının görüleceğini, tüm bu nedenlerle eldeki davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını, oysa ki mahkemece karar gerekçesinde dikkate alınan 17.02.2010 tarihli belgede iyiniyet dahilinde işlemler yapılacağı belirtilmiş olup, davacıların tutarsız ve kötüniyetli talepleri ve açılan davalar dikkate alındığında mevcut belge gereğince ortada müvekkilinin hiçbir yükümlülüğünün bulunmadığını, ödünç olarak verilen paralar karşılığında alınan çeklerin dahi ancak icra yoluyla tahsil edilebildiğinin ortada olduğunu, asıl dava ve birleşen davalarda ileri sürülen iddiaların ve taleplerin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, mahkemece davacının fahiş faiz talebi kabul edilmiş ise de karara bu açıdan itiraz ettiklerini, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleşen dosyası açısından cevap dilekçesinde bildirdikleri delillerin tamamının toplanıp toplanılmadığı, hangi delillerinin hangi gerekçe ile dikkate alınmadığı da belirtilmeden eksik inceleme ve değerlendirme ile müvekkili aleyhine olacak şekilde sonuca gidilmiş olmasının da kararın ortadan kaldırılması için ayrı bir neden olduğunu, bir diğer hususta gerekçeli kararda birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davasından dolayı davalı … vekilleri için 3.400 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine karar verilmiş ise de; nisbi olduğu belirtilen ücretin oldukça düşük miktarlı hesaplandığını ve bu şekilde hüküm verildiğini, bunun da usule ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkil aleyhine olan kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile kararın müvekkil aleyhine olan yönleriyle kaldırılmasını talep etmiştir.
Birleşen dosya davacısı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece faizin dava tarihinden başlaması ve haksız takip tazminatı isteklerinin reddine karar verildiğini, verilen kararın faizin başlangıç tarihi ve haksız takip tazminatının reddi yönünden usul ve yasaya uygun olmadığını, kararı bu yönlerden istinaf ettiklerini, bu nedenle faizin ödeme tarihi olan 24.12.2010 tarihinde itibaren başlaması gerekirken dava tarihinden başlatılmış olmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, yerel mahkemenin kararında takibin haksız olduğunu kabul etmesine karşın, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verildiğini, oysa ki ; davalı … dava dışı … A.Ş. den tüm hak ve alacaklarını almış, hisselerini devretmesi gerektiği halde devretmemiş ve hak ve alacağı olmadığını bildiği halde dava konusu 300.000.TL lik bonoyu icraya koyduğunu ve haciz baskısı altında tahsil ettiğini, ayrıca yargılama aşamasında vermiş olduğu tüm beyanlarında kötü niyetini devam ettirdiğini, yerel mahkemenin bu konuları hatalı olarak değerlendirdiğini ve sonrasında faiz başlangıç tarihi ve haksız takip tazminatı yönünden hatalı karar verdiğini, kararın bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı-birleşen dosya davacısı …. Ltd. Şti.’nin asıl dosyaya yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; taraflarca dosyaya ibraz edilen ve yine taraflarca imza ve içerik yönünden inkar edilmeyen 17/02/2010 tarihli adi yazılı belgede, davalılardan … ve … tarafından, dava dışı … A.Ş.’ye yatırılan ve bu şirket tarafından da … Ltd. Şti.’ye aktarılan paralardan dolayı, … (…)’a ait … ve … çek nolu, her biri 500.000 TL. bedelli, 2 ayrı çekin (bir tanesi kendi adına, diğeri …’e verilmek üzere) …’a teslim edildiğinin, bu çeklerin tahsilatı ile birlikte kendilerinin her hangi bir alacaklarının kalmayacağının ve … ile …’in … A.Ş.’deki hisselerini diğer mevcut ortaklara bu çekler karşılığında bedelsiz devredeceklerinin ve bundan önceki protokollerin ödeme ile yok hükmünde olacağının yazılı olduğu, belgenin … tarafından imzalandığı, Manavgat … Noterliği’nin 24/06/2010 gün ve … yevmiye numaralı, davacı şirketin bir kısım ortaklarınca … ve …’e karşı keşide edilen ihtarname içeriğinden de, …’a 17/02/2010 tarihli belge karşılığında verilen 500.000’er TL. bedelli 2 adet çekin sebepsiz olarak verilmediği, iş avansı olmadığı, … ve …’un … A.Ş.’den ayrılmaları karşılığında ve kendilerinin … A.Ş.’ye yatırıp, … A.Ş. tarafından da davacı … Ltd. Şti.’ye aktarılan paralar karşılığında verildiğinin belirlendiği, davacı şirket ticari defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda da, davacı şirketin ticari defterlerinde iş avansı olarak kayıtlı olan 500.000’er TL. bedelli çeklerin kaydının yasal düzenlemelere ve değişikliklere istinaden kaydının kapatıldığı belirlenmiş, ticari defterlerin sahibi aleyhine delil de teşkil edeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu,
Davacı-birleşen dosya davacısı … Ltd. Şti.’nin birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; 2004 s. İİK’nin 72/7. maddesinde “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” hükmünün yer aldığı, dosya içerisinde mevcut Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyaya ilişkin 17/06/2019 tarihli yazısında takip konusu borcun tamamen 07/04/2010 tarihinde ödenmiş olduğu belirlenmiş, davanın ise 1 yıllık süre geçtikten sonra 14/04/2011 tarihinde açıldığı, bu nedenle Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 25/04/2012 tarih 2012/969 Esas 2012/6908 Karar ve 11.Hukuk Dairesi’nin 15/03/2012 tarih 2010/4309 Esas 2012/3878 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu,
Birleşen dosyalar davalısı …’in birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında vekalet ücretine yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; ilk derece mahkemesince hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden ilk derece mahkemesince Yargıtay 19.Hukuk Dairesin’ce 25/02/2016 tarih 2015/12415 Esas 2016/3109 Karar sayılı ilamı doğrultusunda davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğu,
Birleşen dosya davacısı …’un Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı birleşen dosyasına yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihini göstermediği, ayrıca davalı alacaklının kötüniyetli takip yaptığını ispat edemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı-birleşen dosya davacısı … Tic. Ltd. Şti.’nin asıl ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yönelik , birleşen dosyalar davalısı …’in birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarına yönelik, birleşen dosya davacısı …’un birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği,
Birleşen dosyalar davalısı …’in birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvuru talebinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.
Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı).
Davacının ortak olduğu … Ltd. Şti. ile … A.Ş.’nin ortakları arasında 17/02/2010 tarihli protokol imzalandığını, bu protokol ile … ve …’un ortaklık için … A.Ş.’ye koydukları 1.000.000,00 TL sermaye ve bilahare adı geçen gerçek kişilerin ortaklıktan vazgeçmeleri üzerine sermaye olarak verilen 1.000.000,00 TL’nin iadesi maksadıyla 500.000,00 TL meblağlı senedin …’a, 500.000,00 TL meblağlı senedin …’e verildiği ve senetlerin tahsil edilmesinden sonra … ve …’e ait … AŞ’deki hisselerin bedelsiz olarak devredileceğine ilişkin (protokolde belirtilen 500.000,00 TL meblağlı çekin davalı … tarafından tahsil edilmiş olması nazara alındığında) protokol ile ilgili ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın söz konusu protokolün bu dosya ile birleştirilen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasına konu lehtarı davalı …, keşidecileri … A.Ş., …, …, … ve … görünen (senedin ön yüzünde 12 adet imza bulunan) 300.000,00 TL meblağlı 06/08/2009 keşide, 15/10/2020 vade tarihli senedi kapsayıp kapsamadığı konusunda olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama, tespit ve kabuller nazara alındığında; ilk derece mahkemesinin asıl dava ve bu dosya ile birleştirilen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyalarında delilleri taktir ve değerlendirmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, asıl dosyaya yönelik davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin ve bu dosya ile birleştirilen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına yönelik … Tic. Ltd. Şti. ve …’in istinaf sebeplerinin reddi gerektiği,
Bu dosya ile birleştirilen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasına dayanak gösterilen … ve … ile şahit … imzalarını içeren 17/02/2010 tarihli belgenin içeriği nazara alındığında; belgenin davacı ile dava dışı … tarafından … Ltd. Şti.’ne sermaye olarak ödenen 1.000.000,00 TL’nin tarafların anlaşamaması üzerine paranın iadesi maksadıyla 500.000,00’er TL meblağlı 2 adet senedin düzenlenmesi ve söz konusu senetlerin lehtarları davalı … ile dava dışı …’un … Ltd. Şti’ndeki hisselerin karşılıksız devrine yönelik düzenlendiği, bu dosyaya dayanak gösterilen 300.000,00 TL meblağlı senedi kapsayacak şekilde herhangi bir irade açıklaması bulunmadığı, söz konusu belgenin sebepten mücerret kambiyo senedinden doyalı davalının sebepsiz zenginleştiğine yönelik iddianın TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddesi gereğince davacı … tarafından ispatlanması gerektiği nazara alınmadan taktir ve değerlendirmede hata yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi hukuka uygun olmadığından bu dosyaya yönelik davalı …’in istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taraflar arasındaki ihtilafın çözümlenmesi için araştırılacak ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı kanaatiyle HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle bu dosyaya yönelik davacı …’ın istinaf talebinin esastan reddine ve davacı …’ın davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1) Asıl dava davacısı … Ltd. Şti.’nin Asıl dava dosyası olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasında verilen karara yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
-Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nden Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından bu dosya yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2) a) Bu dosya ile birleşen dava davacısı … Ltd. Şti.’nin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dava dosyasında verilen karara yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
-Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nden Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davası yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından bu dosya yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b) Birleşen dava davalısı …’in Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dava dosyasında verilen karara yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
-Birleşen dosya davalısı … tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davası yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davalı … tarafından bu dosyaya yönelik yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3) a) Bu dosya ile birleşen dava davacısı …’un Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen karara yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
-Birleşen dosya davacısı … tarafından Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı davası yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı … tarafından bu dosyaya yönelik yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b) Bu dosya ile birleşen dosya davalısı …’in Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen karara yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; bu dosya ile birleştirilen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ilgili davanın kabulüne ilişkin verilen KARARIN KALDIRILMASINA,
-İstinaf talebinde bulunan davalı … tarafından Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden yatırılan 5.994,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleşince talep halinde davalı …’e iadesine,
-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davalı … tarafından bu dosya yönünden yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
4) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı …’un Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasındaki talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
-Bu dosya ile birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı …’e karşı açılan istirdat (alacak) davasının REDDİNE,
-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 5.212,35 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 5.131,65 TL harcın karar kesinleşince talep halinde davacıya iadesine,
-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 52.140,00 TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlenin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince gider avansını yatıran tarafa iadesine
6) İlk derece mahkemesince 28/05/2020 tarihinde yazılan harç tahsil müzekkeresinin bila ikmal iadesinin ilk derece mahkemesince istenmesine,
7) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk dairemizce tebliğe çıkarılmasına,
8) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 19/12/2022 tarihinde asıl ve birleşen … esas sayılı dosyalar yönünden oybirliği, birleşen … esas sayılı dosya yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

A.G

MUHALEFET ŞERHİ: 17/02/2010 tarihli belgede …’in imzası yok ise de bu belgede yazılı çeklerden birinin … adına düzenlenmiş olduğu, …’in bu çeki Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe koyarak tahsil ettiği, bu nedenle bu belgeye zımnen onay verip içeriğini kabul etmiş sayılacağı, …’in takibe konu bononun protokollerde kararlaştırılanlar dışında davacının … A.Ş. Koyması gereken sermayeyi tamamlayamadıklarından bahisle borç istediğini, kendisinin davacıya borç verdiğini, karşılığında dava konusu senedi aldığını yazılı delille ispat edemediği davalının yemin deliline de dayandığı, yemin delilinin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yeminin kesin delillerden olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu, şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemeyeceği, hal böyle olunca davalı taraf takibe konu senedi protokolde yazılanlar dışında borç olarak verdiğini iddia ettiği bu nedenle ispat yükünün davalıya düştüğü davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından birleşen dosyalar davalısı …’in birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvuru talebinin kabulüne karar verilerek yukarıda belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının birleşen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden kaldırılması ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Üye …
e-imzalıdır