Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2065 E. 2020/1304 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … Cam Alüm. ve Met. San. Tic. A.Ş
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile … Üniversitesi arasında 18/02/2014 tarihinde 15.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye … Cam A.Ş’nin de müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak imza attığını, talep eden davacı müvekkil şirket … Cam Al. Tic. A.Ş’nin aval olarak imza attığını, müvekkil şirketin finansal kiralama sözleşmesinde imzasının olmadığını, bu sözleşmeden dolayı müvekkil şirketin sorumlu olmasının mümkün olmadığını, davalı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırması mümkün iken, finansal kiralama sözleşmesi ile kredi kullandırması nedeniyle bu ayrı sözleşmeden ilgisi, bilgisi ve imzası olmayan müvekkil şirketin sorumluluğunun düşünülmesinin mümkün olmadığını, teminat olarak verilen bononun davalı banka tarafından işleme konulmasının an meselesi olduğunu, ödeme için kendilerine 24 saat içerisinde ödenmesi için keşide edilen ihtarnamenin de bu durumu teyit ettiğini, potansiyel olarak icra tehdidi ile karşı karşıya olduklarını, müvekkili şirketten 200 kişinin çalıştığını, konu bononun icraya konulması halinde şirketin ve çalışanlarının mağdur olacağını belirterek, 18/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalı bankaya verilen 18/02/2014 düzenleme tarihli, alacaklısının davalı banka olan, 15.000,00 TL bedelli, … Üniversitesinin borçlu olduğu, …, … Hidrolik Oto. San. Ve Tica. A.Ş., … Tarım Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket ile Metal San. Tic. San. A.Ş. ‘nin aval veren olarak imzaladığı ve vade kısmı boş bırakılan bononun müvekkili şirket açısından icraya konulmaması ya da müvekkili şirket açısından icra takibine konu edilmesi halinde, icra takibinin müvekkili açsından durdurulması için teminatsız yada teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/06/2020 tarihli ara karar ile 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince bu tensip tarihinden (tedbir kararının verildiği tarihten) itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dava değerinin (10.232.567,72 TL.) % 20’si oranında nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı halinde davacının İhtiyati Tedbir Talebinin Kısmen Kabul, Kısmen Reddi ile bu dava tarihinden sonra ve sadece davalı Banka tarafından dava konusu (keşidecisi … Üniversitesi, lehtarı … Bankası A.Ş., avalisti davacı şirket ve dava dışı kişiler olan, 18/02/2014 tanzim tarihli ve 15.000.000 TL. bedelli) bonoya istinaden, davacı şirket aleyhine icra takibi başlatılması halinde, İİK’nın 72/2. maddesi gereğince takibin sadece davacı şirket yönünden tedbiren durdurulmasına, Böyle bir icra takibi başlatıldığı davacı tarafından mahkememize bildirildiğinde, tedbir kararının uygulanması için ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, bu dava tarihinden önce başlatılmış bir icra takibi var ise, dava tarihinden önce başlatılmış icra takibinin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; yasal hak düşürücü süre içerisinde tedbir kararının uygulanmasına talep etme zorunluluğunun yerine getirilmediğinden tedbirin kendiliğinden kalktığını, mahkemenin tedbir kararı vermeye yetkili olmadığını, tedbir talebinin birkaç gün önce başka mahkemece reddedilmiş olan davacı borçlunun bu durumu da gizlemek suretiyle yapmış olduğu yeni tedbir talebinin kötü niyetli olduğunu, müvekkil banka dinlenilmeksizin tedbir kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, tedbir kararında dayanılan sebep ve delilerin belirtilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını, konu bononun teminat senedi olmadığını, mücerret bir borç doğduğunu, belirterek ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince … tarihli ara karar ile İİK72/2, HMK 390/3 ve 394/1 ve 2 maddelerinden bahisle kararlarında dava tarihinden sonra icra takibi başlatılması halinde ve mahkemelerine bildirildiğinde, icra müdürlüğüne tedbir müzekkeresi yazılacağının açıklandığı, bu nedenle hak düşürücü süre ve hukuka aykırılık itirazlarını yerinde olmadığı, yetki konusu içinde HMK’nın 17. maddesinin uygulanması gerektiği, keşidecinin tacir olmaması nedeniyle bonodaki yetki düzenlemesinin geçerli olmadığı, bu nedenle davacı talep edeni de bağlamadığı, gerekçeleriyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil banka ve karşı taraf … Cam A.Ş. “tacir” olduklarından haksız tedbir kararına konu bonodaki münhasır yetki şartı hukuken geçerli olduğunu, … Cam A.Ş.’ye yasal hak düşürücü süre içerisinde tebdir kararının uygulanmasını talep etme zorunluluğunu yerine getirilmediğini davacı/boçlu’nun aynı bono hakkında, haksız tedbir kararının verildiği tarihten henüz birkaç gün önce başka mahkemece reddedilmiş derdest olan tedbir talebi mevcut olduğunu, bononun teminat sebebi olmadığını, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin şartları oluşmadığını, tedbir talebinin, haksız ve hukuka açıkça aykırı iddialara dayalı olduğunu, mahkemenin tedbir şartları oluşmadan ihtiyati tedbir kararı verdiğini, davacı borçlunun, kredi sözleşmesindeki kabulleri ve mahkemeler huzurundaki ikrarları gereğince kredi borçlarına ilişkin iddiaları da açıkça hukuka aykırı ve haksız olduğunu, davacı borçlunun, borcun ödenmediğini üstelik ikrar da ettiği, kredi borçları nedeni ile müvekkil bankaya borçlu bulunduğu hususunun tartışmasız olduğunu belirterek istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir ara kararına itiraz üzerine verilen itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 72/2.maddesinde;“…İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir…” hükmü yer almaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesinde “(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir….” şeklinde düzenlenmiştir.
Talep eden davacının, davalı bankayla, dava dışı … Üniversitesi arasında 18/0/2/2014 tarihinde 15.000,00 TL bedel üzerinden genel kredi sözleşmesi imzaladıkları, bu sözleşmeye dava dışı gerçek ve ticaret şirketleriyle, davacı müvekkilinde müteselsil kefil ve müteselsil borçlu olarak imza attıkları, aynı tarihte genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alacaklısı davalı banka, borçlusunun dava dışı üniversite olan, 15.000,00 TL bedelli bono düzenlendiği, bu bonoya da dava dışı gerçek ve ticaret şirketiyle davacı şirketin avalist olarak imzaladığı, bonodaki vade kısmının belirtilmediği, davalı bankanın, davacı ve dava dışı kişilere borcunu ödemesi için ihtarname çektiğini, dava dilekçesine ekli sözleşmeler ve ihtarnameyle sabit olduğu, bu şekilde davacının yaklaşık ispat kuralını yerine getirdiği, itiraz üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılıp tarafların dinlendiği ve neticeten itirazın reddine karar verildiği, ret ara kararında, davanın istinaf sebepleriyle aynı olan tüm itirazlarını gerekçelendirdiği, İİK’nın 72/2 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç